Be nice to her Çeviri Türkçe
577 parallel translation
The wife is extremely rich. She even opened up that shop for him, so of course he should be nice to her.
Karısı çok zenginmiş, mağazayı o açtığından nazik olmalıydı tabii.
Be nice to her, then I'm sure she'll cough up
Ona karşı nazik olun, sonra eminim ki para verecektir.
Be nice to her.
Ona iyi davran.
You're the one man, so be nice to her, will you?
Yardım edebilecek tek kişisin bu yüzden O'na iyi davran, olur mu?
He's only doing that to be nice to her.
Sadece ona karşı kibar olduğunu göstermek için dans ediyor.
Be nice to her, Dad. She'll grow on you.
Ona karşı nazik ol baba, zamanla seveceksin onu.
Mother, if I bring Catriona to tea, will you be nice to her?
Anne, Catriona'yı çaya getirirsem, ona iyi davranacak mısın?
- Try to understand her and be nice to her. - All right.
Onu anlamaya çalış ve ona iyi davran, tatlım.
Be nice to her, Scaramouche.
ona karşı nazik ol, Soytarı.
I said be nice to her, you clod, not to me.
ona nazik olmasını söyledim, gerzek, bana değil.
Be nice to her. How?
- Ona karşı nazik ol.
Be nice to her. Ask her to dance for us.
Ona nazik davran ve dans etmesini iste.
Listen, be nice to her, will you, even if it hurts?
Kırıcı olsa bile ona iyi davran, olur mu?
Be nice to her, Shepard.
Ona karşı kibar ol, Shepard.
She's pregnant, so be nice to her.
Ona lütfen iyi davran, kendisi hamile.
And he said, " Ricardo be nice to her.
Ve bana "Ricardo ona iyi davran" dedi.
After all, it was I who told you to be nice to her.
Ne de olsa ona nazik davranmanı ben söylemiştim.
Well, be nice to her.
- Ona iyi davran.
You will be nice to her, won't you?
Ona iyi davranmaya çalış, olur mu?
Be nice to her, Eugen!
Ona iyi davran, Eugen!
Be nice to her, and she'll be nice to us.
Ona nazik davran ki, o da bize iyi davransın.
I did my best to be nice to her.
Ona karşı nazik olmak için elimden geleni yaptım.
And, Castor, be nice to her.
Castor, ona iyi davran.
Please be nice to her.
Lütfen onunla iyi anlaş..
Why don't you be nice to her for once? It wouldn't kill you.
Bir kez olsun ona nazik davransan?
"They thought it would be nice for me to know her, " so that I would have someone my own age to talk to.
Onunla tanışmamın iyi olacağını düşündüler böylelikle konuşabileceğim bir yaşıtım olacaktı.
Because Gruber says, how could a nice girl like that run around like that... her father is one of the hostages going to be killed any minute.
Çünkü Gruber diyor ki, babası rehine olup her an öldürüleblilecek bu kadar hoş bir kız nasıl bu kadar ortalıkta olabilir.
She's a most agreeable girl, and I want you to be very nice to her.
Çok tatlı bir kızdır ve senin ona iyi davranmanı istiyorum.
Wash behind your ears every day, and eat all your nice raw potatoes so you'll grow up to be a big, fat elephant.
Her gün kulaklarının arkasını yıka, büyük, şişman bir fil olmak için de çiğ patateslerini yemeyi unutma.
Well, it wouldn't look very nice for her to be dancing with strangers then, would it?
Anlıyorum, ama bir yabancı ile dans etmesi doğru olmaz değil mi?
Now, you go on back to sleep because I want you to be nice and fresh in the morning when I bring her around.
Şimdi uyumana devam et... çünkü sabah onu getirdiğimde nazik ve zinde olmanı istiyorum.
I asked her to be nice with you.
Sana iyi davranmasını istemiştim.
I asked her to be nice to you.
Sana iyi davranmasını istemiştim.
Yeah, must be real nice having a couple of boys like that to ride out with every morning.
Evet, cok guezel olmali her sabah birlikte ata binecegin oeyle iki oglun olmasi.
I was only trying to be nice to make her feel good.
Kendini iyi hissetmesi için ona iyi davranmıştım.
I can't tell you how nice it is to be seeing all of her old pictures like this.
Eski filmlerinin hepsini bu şekilde seyretmenin... ne kadar güzel olduğunu anlatamam.
You know, I always wanted everything to be nice, don't you?
Daima her şeyin güzel olmasını istediğimi biliyorsun, öyle değil mi?
Knowing Penelope to be faithful, he told her to be nice to the suitors.
Penelope'nin sadık olduğu düşüncesiyle, ona ( Penelope ), talibi olanları hoşgörmesini söyledi.
She must be pleased to see all her nice grandchildren praying for her.
Torunlarının kendisi için dua ettiğini görmek hoşuna gidecektir.
It'd be nice to sleep with her.
Onunla yatmak ne güzel olurdu.
With your millions you'll be able to buy yourself many nice suits!
Milyonlarınla her şeyi satın alabileceksin.
You really ought to be nice to her.
Ona nazik davranmalısın.
Yes, but it's always nice to be given them.
Evet, ama çiçek vermek her zaman güzeldir.
A geisha has to be nice even if she doesn't like her customer.
Bir geyşa müşterisini sevmese bile nazik olmalı.
I told her who to be nice to, who to...
Ona kime karşı nazik olacağını söyledim...
It'd be so marvelous to forget everything, and take a nice, slow trip to the Far East.
- Her şeyi unutup seyahate çıkmak ne güzel olurdu. Uzak Doğuya bir yolculuk.
Frank, be nice to her.
Frank, ona iyi davran.
Everyone has to be nice, because her father died.
Babası öldüğü için, herkes ona iyi davranıyor.
I want you to be nice to Olga and her aunt.
Seni Olga ve teyzesiyle tanıştırmak istiyorum.
'And then, one day,'nearly 2,000 years after one man had been nailed to a tree'for saying how great it would be to be nice to people for a change,'a girl sitting on her own in a small café in Rickmansworth
Ve sonra, bir gün, insanlara iyi davranmanın ne kadar güzel olacağını söyleyen bir adamın bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık 2000 yıl sonra,
The girl seemed to be nice, girls are always attracted to men who have pretty women.
Kız, güzel görünüyordu, kızlar her zaman güzel kadınları olan erkeklere ilgi duyarlar.