Big guy Çeviri Türkçe
3,896 parallel translation
Who's that, big guy?
Kim o, koca adam?
I've got 50 bugs on the big guy.
Koca adama, 50 böcek basarım.
Come on, move it, big guy!
Hadi, hareketlen koca adam!
It was a nice try, big guy... but don't be upset when he doesn't answer.
İyi denemeydi, koca adam... fakat sana cevap vermediğinde üzülme.
Come on, big guy.
Haydi, koca adam.
We're not yet acquainted with the big guy in the corner.
Köşedeki büyük adamla hala tanışmış değiliz.
How do you like it now, big guy?
Şimdi nasıl hissediyorsun, koca oğlan?
If the big guy has decided to applaud you... how can I not.
Büyük adam alkışlamaya karar verdiyse, bana ne düşer?
Hey, big guy.
Merhaba büyük dost.
- The big guy?
- Şu koca adam.
He saw us, big guy.
O bizi görüyor koca oğlan.
It's okay, big guy.
Geçti artık, kocaoğlan.
Yeah, he's kind of the big guy for teeth.
Ekip için önemli biri gibi yani.
That's a big guy.
O, koca bir adam.
- Just relax big guy.
Sakin ol koca oğlan.
Big guy.
Büyük herif.
How's it going, big guy?
Nasıl gidiyor koca adam?
I gotcha, big guy.
Tuttum seni, koca adam.
You got it, big guy.
Tamamdır, koca oğlan.
- The big guy?
- İri eleman mı?
- Good job, big guy.
- İyi iş, koca adam.
Big guy like you?
Senin gibi koca bir adamı?
Oh, easy there, big guy.
Oh, kolay orada, büyük adam.
Yeah, I remember another guy who was selling some things, plying the mattress trade, when in walks this behemoth... big guy, big mouth, big dream... and he made this old son of a gun remember
Evet, ben, bazı şeyler satan başka bir adam hatırlıyorum Bu dev yürür yatak ticaret, dolaşan... büyük adam, büyük ağız, büyük hayal... ve silahı bu yaşındaki oğlu hatırlıyorum yaptı
God, g-o-d, the big guy?
Tanrı. T-A-N-R-I bildiğimiz yukarıdaki.
GO TO SLEEP BIG GUY.
Uyku zamanı koca adam.
Yeah. You were the big guy who didn't treat him like a dog turd.
Onu köpek pisliği gibi takdim eden de sendin.
Big Jim realizes that maybe Barbie's not really the guy to be on his team.
Big Jim Barbie'nin belki de bu takımda gerçekten olamayacağını düşünür.
You think you're the big bad guy, huh?
Büyük kötü adam olduğunu sanıyorsun, değil mi?
Our guy used to be a big shot.
Müvekkilimiz eskiden önemli biriydi.
- Mm, Big Guy?
- Koca Adam?
A big family guy with five kids.
Beş çocuklu bir aile babası.
Come on, this guy right here, he's got a big heart.
Hadi bu adamın kocaman bir kalbi var.
This one guy was working a pretty big scam. And one day I got caught.
Bir gün adamın birini dolandırırken yakalandım.
Anyway, this is kind of a big deal, because you do have an obligation to the women who are gonna work for this guy in the future to make it clear that what he said was inappropriate.
Bu bir çeşit anlaşma çünkü gelecekte bu adama çalışacak olan kadına karşı zorunlulukların var açıkça o adam uygunsuz bulsa bile.
The guy with the big black hair.
Şu koyu siyah saçlı olan çocuk.
I was never a big fitness guy.
Hiçbir zaman iyi bir vücut geliştiricisi olmadım.
She needs a big strong guy like to keep her safe.
-... senin gibi güçlü bir çocuk lazım ona.
Big black guy.
Uzun siyah adam.
Go ahead, big guy, it's okay.
- Pekâlâ. - Yiyebilirsin oğlum, bir şey olmaz.
There, at the table with the short guy, some big shot.
Şurada, kısa boylu kodamanın olduğu masada.
I'll land the thing. Big tough guy all of a sudden.
Birden sert adam kesildi.
You said there was a big black guy with a knife at your window
Pencerenin dışında ağzında bıçak olan siyah iri bir adamın olduğunu söyledin.
- Funny. I took you for a big porn guy.
Seni büyük bir porno izleyicisi sanıyordum.
Our guy De Soto was waving around a big fat carving knife.
De Soto etrafta deli dana gibi koca ve keskin bir bıçakla takılıyordu.
But this guy, sitting behind his big desk, I don't even know who the fuck he is.
Ama büyük masasının başında oturan bu adamı tanımıyorum bile.
You know, the brothel is always looking for fresh faces, and a big, handsome guy like you, ohh, I bet you'd clean up.
Bilirsin, kerhane her zaman senin gibi iri ve yakışıklı yeni yüzler arar. Kesin para kazanırsın.
Mark, the guy with the big hair from June's work.
Mark, June'un iş yerindeki koca saçlı eleman.
Tom is this big, tall, lanky, gomer-y kind of guy that just fell off the turnip truck.
- Tom, turp kamyonundan düşen.. .. koca, uzun, sırık gibi ve biraz kafadan çatlak bir elemandı.
This guy's a big deal.
Yani, bu adam cok önemli...
His partner is a little guy with big ideas.
Ortağı da büyük fikirleri olan küçük bir adam.