Blow me Çeviri Türkçe
1,913 parallel translation
Oh, and blow me while you're at it.
Gerektiği zaman da lafını söyle.
"This is why I hire women to blow me, not run my studio."
"Bu yüzden kadınlara stüdyo başkanlığı değil, oral seks yaptırıyorum."
I'll have her blow me courtside for the cameras.
Saha kenarında, kameraların önünde oral yaptıracağım.
No. I should know if some lunatic Is gonna blow me away the second
Manyağın teki dışarı adımımı attığım anda beni temizleyecekse bunu bilmeye hakkım var.
I'm not expecting a cover girl to blow me away with your beauty Just a sane, healthy woman
Güzelliğiyle başımı döndürecek bir kapak kızı arıyor değilim.
They can all blow me!
Hepsi benim getirdiklerim!
You blow me out of the water, and I'm a cerebral stud.
Beni havada katlarsın. Ki ben yüce bir dehayım.
Blow me, you motherfuckers!
Ne yaparsanız yapın pis herifler!
Blow me.
Umurumda değil!
Blow me, speedy.
Saldır bana speedy.
Michael Bay can blow me.
Michael Bay bani sollar.
Blow me, Hatch!
Benimkini em, Hatch!
Children can't be our future because by the time the future arrives they won't be children anymore, so blow me.
Çocuklar geleceğimiz olamaz çünkü gelecek geldiğinde, artık çocuk olmayacaklar. Hadi buna yanlış deyin!
Don't blow me off, Dean Porter.
Başınızdan savmayın Dekan Porter.
Oh, blow me down!
Hay Allah!
And if Jennifer doesn't like it, she can blow me.
Eğer ziyaretim Jennifer'ın hoşuna gitmezse cehennem kadar yolu var.
Come on, blow me a little kiss. That's it.
Hadi ama bana küçük bir öpücük yolla.
Hey. Hey. I got 5 dollars that says you blow me for 20 bucks.
Beş dolarım var kızlar, yirmi papele bana sakso çekeceksiniz.
And you can watch me blow off david spade for the 80th time?
80. defa David Spade'i nasıl tahrik ettiğimi izleyebilirsin.
There is going to be a cake soon, And on it, there will be 16 candles For me to blow out.
Birazdan pastam kesilecek ve üzerinde benim söndürmem için bekleyen on altı tane mum olacak.
So how much would it run me to fill my tank with blow?
Benim depoyu bunlarla doldurmak bana kaça patlar?
Vinnie, don't blow this between you and me.
Vinnie, aramızdaki ilişkiyi bozma.
That was quite a blow your fancy man gave me that time.
Senin yakışıklı genç bana bayağı esip gürlemişti.
Blow with me.
Benimle üfle.
- Actually it's not just the burp it's the after blow that gets me.
- Aslında sadece geğirme değil sonrasındaki üfleme çok hoşuma gidiyor.
Every time you think you're gonna blow, just pinch me.
Boşalacağını düşüneceğin zaman beni çimdikle.
I didn't want Lloyd to blow anything up, so I made him take me to the little old lady he sold the car to.
Lloyd'un bir şeyleri havaya uçurmasını istemediğimden beni arabayı sattığı kadına götürmesini istedim.
That's what I was trying to tell you but she gave me a blow job not to say anything that night and what was I supposed to do?
Bende sana bunu söyleyecektim ama bana oral seks yaptı ve sana söylemememi istedi. Ne yapabilirdim ki?
That has never happened to me, master. But I do try to kill it with one blow. Animals do feel pain, after all.
Bu bana hiç olmadı efendim yine de tek darbede öldürmeye çalışırım ama sonuçta hayvanlar acıyı hissederler.
You wouldn't want me to blow your brains out is what I understood.
Beynini uçurmamı istemezsin.
Don't do that. Let me tell you, you blow that bugle one more time you hear, Jesus himself gonna have to come and get off the cross and save you, you hear me?
Dinle beni, eğer o boruyu bir daha çalarsan seni benden anca haçtan inmiş İsa gelip kurtarabilir, anladın mı?
You tell me where my brother is, or I'll blow your ass to hamburger!
Ya kardeşimin nerede olduğunu söylersin ya da kı.. dan hamburger yaparım senin!
And they want me... They want me to blow myself up.
Onlarda beni - Kendimi patlatmamı istiyorlar.
But listen to me. If you go off gunning for whoever did this, you're going to blow your whole plea agreement.
Ama beni dinle eğer bunu yapanların peşine düşersen, antlaşman iptal olacak.
Selina baby, you're not in trouble, but you make me huff and puff and blow your door down...
Selina, başın belada değil.
What I think I asked you was,'Could you go blow his fucking head off for me? '
Sanırım senden ricam, "Elemanın kafasını uçurur musun?" şeklindeydi.
You tell me who sent you or I swear I ´ ll blow her fucking brains out.
Seni kimin gönderdiğin söyleyeceksin yoksa yemin ederim onun beynini patlatırım.
You don't want me to blow it up?
Onu havaya uçurmayayım mı?
So tell me, did you plan this date night to lessen the blow?
Söylesene, bu geceki buluşmayı bir şey söylemek için mi ayarladın?
'Come to me... come to me,'and we will blow the world back together with incredible noise and fury.
'Bana gel... Bana gel...'... ve inanılmaz bir güç ve gürültüyle dünyayı tekrar biraraya getirelim.
Now, you tell me where he went or I'm gonna blow your head off.
Onun nereye gittiğini söyle yoksa kafanı uçuracağım.
In high school, if I told the popular guys that Paige was my cousin it'd keep me from getting my ass kicked because no one wanted to blow their chances with her.
Lisede popüler çocuklara Paige'in kuzenim olduğunu söylemek beni dayaktan kurtarırdı çünkü kimse onunla çıkma şansını harcamak istemezdi.
And then last month when he told me she was pregnant again, well, that was quite a blow.
Ve sonra, geçen ay bana karısının yine hamile olduğunu söylediğinde bayağı bir şok oldum.
Now, tell me something, can you find a little forgiveness for me... in your heart, before I blow a hole in it? Hmm?
şimdi bana söyle... beni birazcık da olsa bağışlayabilecek misin... kalbinde, orada bir delik açmadan önce, Hmm?
I was talking with Christian today. He mentioned something to me about blow jobs and, well, it sounded like fun.
Bugün Christian'la konuşurken oral seks diye bir şeyden bahsetti.
Let me blow your hand off and find out if you need something for the pain.
Seninde elini patlatayım, bakalım başka bir şeye ihtiyaç duyuyor musun?
You want me to blow up a couple of dozen FBI agents?
Benden birkaç düzine FBI ajanını havaya uçurma mı istiyorsun?
You want me to blow up a couple of dozen FBI agents?
Birkaç düzine FBI ajanını havaya uçurmamı mı istiyorsun?
You do one thing I don't like, and I will blow your head off, you understand me?
En ufak bir hata yaparsan kafana sıkarım. Anladın mı?
Will you blow me a little kiss?
Bana küçük bir öpücük yollar mısın?
Guys, you're gonna blow it. Tell me where to send her!
Onu nereye göndereyim?