Boy scout Çeviri Türkçe
658 parallel translation
Back home I'm a Boy Scout.
Çocukken izciydim.
Stop behaving like a boy scout and let us handle this.
Erkek izci gibi davranmayı kes ve bırak da işimizi yapalım.
You had to have all the Iodgers, except the boy scout.
Bütün pansiyonerlerle birlikte olmuşsun şu izci dışında.
What are you doing in your Boy Scout outfit?
İzci kıyafetleriyle ne yapıyorsun?
Boy Scout outfit?
İzci kıyafeti mi?
That's a Boy Scout outfit if ever I saw one.
Bu kesinlikle erkek izci kıyafeti.
A Boy Scout is never scared.
Bir izci asla korkmaz.
Down here in the right-hand corner, see that little chap rather like a boy scout's badge?
Sağ alt köşede, izci çocukların brövesine benzeyen minik pütürü görüyor musunuz?
After all, this isn't a Boy Scout camp.
Unutmayın ki, burası İzci Kampı değil.
Artificial respiration did it and a few Boy Scout tricks.
Suni teneffüs ve birkaç izci numarası yeterli oldu.
- it's a real Boy Scout one.
- Gerçek bir izci feneridir. - Güzel.
What are you, a boy scout?
Nesin sen, izci mi?
What did you do, boy scout, lose your compass?
Ne yapıyorsun, izci çocuk, Pusulanı mı kaybettin?
I'm warning you, don't let that Boy Scout look of Foster's fool you.
Seni uyarıyorum. Küçük İzci Foster'ın oyununa gelme.
Oh, Gus, at heart you're still a boy scout.
Adamım, içindeki yavrukurt hala ölmemiş.
- OK, boy scout.
- Pekâla öyle olsun.
That's not a Boy Scout uniform you're wearing.
Giydiğin bir izci üniforması değil.
So what are you, a boy scout?
Nesin sen, izci falan mı?
- Like a Boy Scout.
- İzciler gibi.
Well, aren't we the boy scout.
Şey, Bizler erkek izci değil miyiz.
Weren't you a Boy Scout?
İzci değil miydin sen?
Watch out, boy scout.
Dikkat et, asker.
My kid brother's a boy scout.
Küçük kardeşim izci çocuktur.
Not old boy scout... with dirty eye.
Gözü morarmış yaşlı kaşif değiller.
I, American boy scout, will bring you back to harmony.
Ben, Amerikalı izci sana uyumu geri getireceğim.
I'm not a boy scout.
Ben izci değilim.
That's where he's meeting his Boy Scout troop.
İzci gençlerle buluşacaktı da.
A boy scout?
Trampet çalan izci mi?
Good thing I was a boy scout.
İyi ki, zamanında izciydim.
Hey, Buddy boy, you're a Boy Scout. Run in and build us a nice, hot fire.
Bud, içeri girip bizim için güzel bir ateş yak.
- You were a Boy Scout?
- Sen izci miydin?
You're either married to a Boy Scout or a Dachshund.
- Ya bir izciyle evlendin, ya da Alman kurduyla.
Be a boy scout.
Dürüst davran.
Just an old Boy Scout.
İzcilikten geliyor.
The Boy Scout oath, a pact signed in blood?
İzci yemini mi... kanla imzalanmış bir akit mi... ne?
- Boy scout.
- İzci düğümü.
Well, it was great until I met that boy scout, Knut Straud.
Şu küçük izci Knut Straud ile tanışana dek gayet güzel gidiyordu.
Etienne, the gentleman in Marquis De Sade asks for 12 loaves of bread and one Boy Scout's uniform.
Etienne, Marquise de Sade odasındaki bey, on iki somun ekmek ve bir izci üniforması istiyor.
You were the wife of a boy scout.
Bir izcinin karısıydın.
What do you think Santa Elia is, a Boy Scout camp?
Santa Elia'yı ne sanıyorsun, izci kampı mı?
I was a Boy Scout.
Ben bir izciydim.
When I was a Boy Scout, I passed the first-aid test but there wasn't much in it about splinters.
İzciyken, ilk yardım dersinde birinci olmuştum. ... ama kıymık batmasını öğrenmemiştik.
- he was a Boy Scout.
- Bir izciydi. - Bir neydi?
- I can picture you as a boy scout.
- Seni çömez bir rahip gibi düşünebiliyorum.
I was counselor at a boy scout camp.
Bir izci kampında rehberdim.
Boy, you wouldn't know him in these tinhorn garments... but this is the best scout west of the Mississippi.
Evlat, bu züppe kıyafetler içinde onu tanıyamazsın ama, bu Mississippi'nin batısındaki en iyi öncüdür.
For the same reason I wouldn't kill your boy or scout for the army.
Senin çocuğunu öldürmeme ve orduya gözcülük etmememle aynı sebepten.
This is baloney on the lowest boy-scout level.
Bu saçmalık. Hem de fena hâlde.
But Samuel Potts, the Major's scout... knew Apaches well and said they never kill boy children.
Ama binbaşιnιn keşif eri Samuel Potts...
- We're in the scout boy.
- Başımız dertte evlat.
Yeah, I think Sam Varner would make you better scout by now, boy.
Sam Varner seni şimdiye kadar daha iyi bir izci yapardı sanıyordum, evlat.