Burn it all down Çeviri Türkçe
43 parallel translation
People are starving and you want to burn it all down!
İnsanlar açlıktan ölüyor ve sen hepsini yakmak istiyorsun.
You'll have to burn it all down, baby.
Hepsini yazmak zorunda kalacaksın, bebeğim.
Burn it all down.
Hepsini yak.
Because no matter what you do, cut everything up, burn it all down... you're in the path of something beyond your control.
Çünkü ne yaparsan yap, her şeyi parçalasan, yakıp yıksan da... kontrolünün dışındaki bir yoldasın.
Burn it all down.
Hepsini yok et.
Burn it all down, everything!
Hepsini yakın, her şeyi!
Burn it all down.
Hepsini ortadan kaldırın.
Why not just burn it all down?
Neden sadece yakıvermedi?
Burn it all down. I can start over, but you and your brother are finished.
Yak gitsin hepsini, yeniden başlayabilirim.
The home we've built for ourselves in this country, we burn it all down if we have to.
Bu ülkede kurduğumuz yuvamızı bile gerekirse yakar gideriz.
Burn it all down.
Hepsini yakın.
Burn it all down?
Her şeyi yakıp kül mü edersin?
Then burn it all down.
Sonra da hepsini yakın.
- I can't let them burn it all down! - 7...
- Evi yakıp kül etmelerine izin veremem.
I'm ready to burn it all down at a moment's notice.
Bir anda her şeyi yakıp gitmeye hazırım.
Oh, "burn it all down." I like that.
"Yak gitsin." Sevdim bunu.
"Burn it all down." I'm gonna get that in a tattoo on my bikini line.
Yak gitsin. Bunu alt tarafa dövme yaptıracağım.
Don't burn it all down now.
Hepsini yok etme.
Burn it all down, I say.
Yıkın her yeri.
I have 20 projects that need money, and then you burn it all down.
Para gerektiren 20 adet başka projem vardı. Hepsini yakıp kül ettin.
Burn it all down.
- Evet, her şeyi yakın.
- Burn it all down.
Yeni bir hayata başla.
I burn it all down.
Yakıp kül edeceğim.
So you don't think this guy can make good on his promise to burn it all down.
Yani bu adamın her şeyi yakıp kül etme sözünü tutacağına inanmıyorsunuz.
You're the one who told me not to burn it all down at once.
- Hepsini hemen yakmamı söyleyen sendin.
There's no point in protecting history, so we might as well just burn it all down.
Tarihi korumanın bir anlamı yok, yani tamamını yakıp kül etsek de olur.
In Brooklyn, they make you press a lit cigarette into your arm and have it burn all the way down to the filter without the slightest flinch.
Brooklyn'de koluna yanan sigarayı basardın. Filtresine kadar yanmasını beklerken kılını bile kıpırdatmaman gerekirdi.
All you have to do is just lead us to the holy land, so we can burn it down.
Sonra da bummm. Yapman gereken tek şey bizi kutsal topraklara götürmen. Sonra orayı da yakacağız.
- All the more reason to burn it down.
- Yakmak için daha fazla neden var.
Idiot interns are down there in my clinic, a clinic dripping with my blood, sweat and tears, grey, and I am not convinced- - not at all convinced- - that they will not burn it down with their ineptitude.
Aptal intörnler aşağıda benim kliniğimde, benim kanım, gözyaşım ve terimle kurduğum klinikte, Grey, ve onlara beceriksizlikleriyle kliniğimi yakmama konusunda güvenmiyorum, hem de hiç güvenmiyorum.
Just make sure you unplug it so you don't burn down, all right?
Sadece fişi çıkardığından emin ol ki burayı yakmayalım, tamam mı?
When we win when we bring on the apocalypse and burn this Earth down we'll owe it all to you Dean Winchester.
Kazandığımız zaman kıyamet geldiği zaman bu dünyayı yaktığımız zaman, hepsine sana borçlu olacağız. Dean Winchester.
In life, there are firefighters and there are arsonists, and if you don't want to watch it all burn down, you'd better know how to put out a blaze.
Hayatta, yangın söndürücüler ve kundakçılar vardır. Eğer her şeyin baştan aşağı yanmasını istemiyorsan alevleri nasıl etkisiz hâle getirmen gerektiğini bilmelisin.
Well, fortunately it didn't all burn down.
Şans eseri mekân tamamen yanmamış.
Ok. But if I go all Carrie and burn the school down, it's on you. Ok.
Tamam ama iyice delirir de okulu yakarsam günahı senin boynuna.
Burn it down! All of it!
Her şeyi yakın!
Bailing wire would have been used to hold a cigarette in place which would then burn down slowly until it lit all the matches.
Balya teli yanan bir sigarayı içindeki kibritler tutuşana dek kibrit kutusuna tutturmak için kullanılmış olabilir.
It just takes one spark to burn down the bridges of trust between all of our fellow human beings.
İnsanlar arasındaki güven köprüsünü yıkması için bir kıvılcım yeterlidir.
But it still all comes down to... a key in his bedroom on the seventh search, bones outside of his bedroom when there's a perfectly good working smelter that would be a much better place to burn,
Ancak yine de her şey yedinci aramada yatak odasında bulunan bir anahtar cesedi yakmak için kullanabileceği çalışır durumda bir yakma fırını varken hemen yatak odasının dışında bulunan kemikler...
I thought you'd enjoy watching it all burn down to the ground with me.
Herşeyin benimle güme gitmesini izlemek hoşuna gider diye düşündüm.
Even if we set it on fire the thing wouldn't burn all the way down, Moira.
Ateşe versek bile her şey yanmayacaktır Moira.
Hell, you can burn it down to the ground for all I care, because after all this, nobody's ever gonna believe that you might've been right about Diane.
Lanet olsun, istersen evi ataşe ver umurumda değil çünkü bugünden sonra Diane konusunda haklı olabileceğine kimse inanamaz.
But when I saw innocents harmed and knew I had the power to do something about it, I couldn't just watch it all burn down around me!
Ama masumların zarar gördüğünü gördüğümde ve bunun hakkında bir şey yapacak gücün bende olduğunu bildiğimde etrafımdaki her şeyin yanıp gitmesine seyirci kalamadım!
burn it 190
burn it down 17
burn the witch 35
burn in hell 64
burn me 17
burn her 45
burn them all 21
burn notice 63
burn everything 17
burn them 79
burn it down 17
burn the witch 35
burn in hell 64
burn me 17
burn her 45
burn them all 21
burn notice 63
burn everything 17
burn them 79