Cause you know Çeviri Türkçe
6,103 parallel translation
'Cause you know what?
Ne diyeceğim biliyor musun?
♪'Cause you know I'd walk a thousand miles ♪
# Çünkü biliyorsun yürüyebilirim binlerce kilometre #
It's easy to get another guy'cause you know exactly what dudes like to do.
Erkeklerin neyi sevdiğini bildiğin için onları elde etmen daha kolay.
'Cause you know you can't get the good ribs unless you rsvp.
Biliyorsun eğer geri dönüş yapmazsan o güzel pirzolalardan alamazsın.
- What just'cause you know my name now, you think I'm gonna dance with you?
- Ne yani, adımı biliyorsun diye seninle dans edeceğimi mi sanıyorsun?
'Cause you know what I think?
Çünkü ben ne düşünüyorum, biliyor musun?
Just'cause you know... Sal the shrimp guy?
Karidesçi Sal'e bak sen, terbiyesiz.
'Cause you know what, no one gives a care about weed any more.
Artık kimse haşişin yüzüne bakmıyor.
'Cause you know me.
Çünkü beni tanıyorsun.
Building a hospital's a noble cause and we here at Tammany want nothing more than to support you the best way we know how.
Hastane yapımı gibi asilce bir olayda.. .. burada Tammany'de yapmak isteğimiz tek şey.. .. size en iyi bildiğimiz yollarla destek olmak.
I probably shouldn't say anything'cause, for all I know, you were his best friend, but...
Birşey söylemesem iyi olur çünkü en iyi arkadaşıymışsınız ama...
Oh. You know, I didn't want to say anything, you know,'cause Felix is in kind of a bad place, but coincidentally, today is also my b...
- İlk başta bir şeyler söylemek istemedim çünkü Felix biraz kötü durumda ama tesadüfe bak ki bugün ayrıca benim de doğ...
You know, it's'cause she had, like, panty hose, like, all over her body.
Bunun nedeni tüm vücudunu saran pantolon hortumu olması.
If your mother needs a handicap space, you just let me know,'cause I got these parking people on the speed dial, all right?
Annene engelli park yeri lazım olursa bana haber ver. Otoparkçılar hızlı aramada kayıtlı tamam mı?
- I know that you're fighting for a cause.
- Bir şey için savaştığını biliyorum.
And I didn't wanna run the risk of not getting to know you better,'cause of something as shallow as looks.
Bende seni daha yakından tanıma fırsatını riske atmak istemedim. Çünkü bazı şeyler göründüğünden daha sığ olabiliyor.
And that really broke my heart 'Cause it felt like he didn't choose me, you know.
Bu da kalbimi çok kırdı çünkü beni seçmemişti.
Well, also,'cause, you know, you didn't kill anyone.
Tabii bir de kimseyi öldürmediğin için.
I THINK I SHOULD PROBABLY JUST GO HOME ALONE 'CAUSE, YOU KNOW, I NEARLY JUST DIED KIND OF SO.
Bence eve yalnız gitmeliyim çünkü gördüğün gibi az kalsın ölüyordum.
'Cause if you did, you'd know that you are just a small part of it.
Çünkü eğer bilseydin senin, bunun sadece küçük bir parçası olduğunu bilirdin.
How the hell do you know he didn't? 'Cause Billy Ray died in Vietnam six months ago.
Çünkü Billy Ray 6 ay önce Vietnam'da öldü.
That is great,'cause... You know what, actually, I can drive you to your mom.
Çünkü annene seni ben götürebilirim.
♪ I know that you have,'cause there's magic in my eyes ♪
♪ I know that you have,'cause there's magic in my eyes ♪
You know, just'cause I don't play the way your mouth moves Doesn't make me an asshole, okay?
Çenen hareket ettiği sürece oynamam bu da beni lavuk yapmaz tamam mı?
I mean, I know she fucking hated you 'Cause you fucked my dad over, but...
Babama ihanet ettiğin için senden nefret ettiğini biliyorum, fakat...
'Cause you're gonna slay'em, George Tucker. And you know what?
Çünkü onları ipe dizeceksin George Tucker.
You know,'cause...
Biliyorsun, hapis...
You just don't know it'cause you haven't tried it out on something you're super scared of, but you have it.
Bunu şu anda bilmemenin nedeni çok korktuğun bir şeye karşı henüz onu denememiş olmandan kaynaklı ama... buna sahipsin.
'Cause I just would feel better if I knew someone else had gone through it too, you know?
Sanırım başka birinin de olduğunu duysaydım daha iyi hissedecektim.
I know you're gonna be seeing me'cause I'm gonna be coming for you.
Tekrar görüşeceğimizi biliyorum, çünkü senin için de geleceğim.
You know,'cause I-I don't think the two of them are right for each other.
İkisinin birbirleri için doğru kişi olduklarını düşünmüyorum çünkü.
Yeah, I couldn't tell, you know,'cause you're a natural.
- Çok kötü bir yalancısın.
Do you know what the cause of death was?
- Beyin an...
Guess I just didn't want to cause any trouble for him, you know?
Sanırım onun başını belaya sokmak istemedim. Nereye gidiyorsunuz?
I kind of wish I hadn't, though,'cause I don't want him to see me as just a hookup, you know? No!
Ama keşke yapmasaydım diyorum çünkü beni sadece tek gecelik düşünmesini istemiyorum.
'Cause I didn't know I had to be afraid of you.
Çünkü senden korkmam gerektiğini bilmiyordum.
I know this because I spent months searching for you when S.H.I.E.L.D. fell, because I'd heard you were a good man,'cause I wanted you on my team.
Bunları biliyorum çünkü S.H.I.E.L.D. düştüğünde aylarca seni aradım. Çünkü iyi bir adam olduğunu duydum. Çünkü seni takımımda istiyordum.
You know? 'Cause sometimes pain is... it's a gift that tells us what needs fixing and what... what needs to heal.
Çünkü acı bazen... bir lütuftur bize neyin düzeltilmesi gerektiğini ve neyin iyileşmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen.
Wilson Fisk will know the taste of fear the day he faces you'cause he'll know that you kicked the guy he's afraid of right in the nuts.
Kara Gök'ü yok etmemi, sokaklardan uzak tutmamı sağla ve sana şunun sözünü veriyorum Wilson Fisk seninle yüzleştiği gün korkunun tadını alacak zira deli gibi korktuğu adamı mahvettiğini bilecek.
You know why? 'Cause he got on the council back when you were still shitting in your pants.
Cünkü sen hala altina sicarken konseye katildi.
I enjoy my job.'Cause if people have a hard week, and they wanna rock out at a concert, I like to help, you know, picking up their garbage and bodily fluids, just so they can relax.
İşimi seviyorum. İnsanlar yorucu bir hafta geçiriyorlar ve konsere gidip eğlenmek istiyorlar. Pisliklerini, bedensel sıvılarını temizleyip onları rahat ettirmekten hoşlanıyorum.
'Cause, you know, that kind of violent imagery for a child, I don't want.
Çocuklar için şiddet içeren imgeler istemiyorum.
'Cause, you know, gangs have nicknames.
Malum, çetelerin adları olur.
I know you believe me,'cause all those races I predicted and stuff came true.
Bana inanacağını biliyorum çünkü bütün yarışları bildim.
I think I was drunk.'Cause, you know, I had some of my innards harvested.
Galiba sarhoş oldum. Bazı iç organlarımı aldılar da.
You know,'cause I am armed!
Çünkü silahlıyım!
'Cause I know that you were just going for some homo action in my pants just a minute ago.
Çünkü bir dakika önce küloumun içinde homoluğa yelteniyordun.
- Why? 'Cause, you know, - We haven't- -
- İşte şey yapmadık ya...
♪ You wanna meet me'cause ya know I'm freaky ♪
♪ Buluşmak istiyorsun benimle çünkü biliyorsun ateşliyim ♪
'Cause one of you wanted Simon Cutler to know even as he was choking to death, that you were the killer.
Çünkü birileri adam ölürken bile onun katilin kim olduğunu bilmesini istemiş.
I'm just calling'cause I wanted to let you know that I asked Petra to fire Magda.
Petra'dan, Magda'yı kovmasını istediğimi söylemek için aramıştım.
cause you know what 52
cause you're 33
cause you're not 16
cause you 33
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know the drill 277
you know what i'm saying 653
you know me too well 26
cause you're 33
cause you're not 16
cause you 33
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know the drill 277
you know what i'm saying 653
you know me too well 26
you know it 920
you know what i mean 2419
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know what i'm thinking 71
you know where to find me 273
you know what i mean 2419
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know what i'm thinking 71
you know where to find me 273