Claps Çeviri Türkçe
125 parallel translation
Thou art like one of these fellows that when he enters a tavern claps me his sword on the table and says, "God send me no need of thee!"
Meyhaneye girdiğinde Kılıçını masaya fırlatıp. "Tanrım beni sana muhtaç etmesin." diye bağıran sonra da.
One clap for off, two claps for on.
Bir kez çırparsan elini kapanır, iki kez çırparsan açılır.
Everybody claps their hands.
Herkes alkışladı.
Everybody claps their hands again and I say :
Herkes yine alkışladı.
Everyone else claps.
Herkes alkışlasın.
[Claps hands]
[Claps hands]
I heard a tumult in the sky, like a hundred thousand claps of thunder and an immense chariot appeared, scattering the clouds.
Bir patırtı duydum gökyüzünde, gürleyen yüz binlerce şimşek gibi ve devasa bir savaş arabası göründü, bulutları dağıtarak.
Well, it's right in the back, by the claps.
Hah, tam arkasında, tokasının yanında.
Ah... [CLAPS] That was magnificent.
Ah... Bu harikaydı.
( teacher claps ) Please take your seats.
Lütfen yerlerinize geçin.
Thou art like one of these fellows... claps me his Sword upon the table
Sen meyhanenin eşiğinden içeri... adımını atar atmaz, kılıcı masanın üzerine atıp
Maris claps her hands, you come running?
Maris el çırpıyor diye ona koşuyorsun, öyle mi?
8 claps
8 alkış
Whoever claps most rules.
En çok el çırpan yönetir.
13 claps :
13 alkış :
You don't say "co-llapse," you say "claps."
Sen "yıkılmak" demedin, "yıgılmak" dedin.
Now try three claps into a high "V :"
Şimdi üç alkış sonra büyük "V".
They want to silence him with claps, but he...
İnsanlar o nu alkışlayarak çenesini kapatmak istiyorlar. Ama o.....
The baby claps when the monkey-toy jumps... and he is upset when the monkey falls to the ground
babam... oyuncak imalatçısı bir bebeğin oyuncaklarıyla oynadığını görürse gülümser
We start with two claps like this.
Böyle iki alkışa başlıyoruz.
One bow, four claps... and one bow.
Bir selam, dört kez el çırpma... Ve bir kez selamlama.
Usually it's two bows, two claps and one bow.
Genelde bu iki kez selamlama, iki kez el çırpma ve bir kez selamlama şeklindedir.
But this is one bow, four claps, one bow.
Fakat burada bir kez selamlama, 4 kez el çırpma ve bir kez selamlama şeklindedir.
One bow, four claps, one bow...
Bir kere selamlama, dört kere el çırpma, bir kere selamlama...
- ( woman claps ) Whoo-hoo! - One girl.
Teşekkür ederim.
Me and Keira Knightley do a kissing scene, I do a brilliant take, everyone claps, the director goes, "That was amazing."'
Harika oynadım. Herkes alkışladı. Yönetmen, "bu harikaydı" dedi.
All Right, Girls. ( Claps Hands ) Let's Go.
Pekala kızlar, gidelim!
Willie Rae : [CLAPS] HEY, YOU TWO, SMILE.
Gülümseyin bakalım!
".. and I'll be here for billions of years to come " [Audience Claps]
ve milyarlarca yıl öncesinden geldim.
In fact after the claps of Rome in the 476 A.D. The astronomy actually lose the ground.
Aslında 476'da Roma İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra astronomi geriledi de denebilir.
What would be great is like when it claps into her face it just sort of looks like a rancid cowpat.
En güzel yanı, tam yüzüne yapıştığı anda - kokmuş tezek gibi görünür. - Tamam.
With claps, and :
El çırpmayla, ve...
( claps ) Charlie!
Charlie!
Snaps and claps only.
Sadece parmak şıklat.
Snaps and claps only.
Parmak şıklat, el çırp.
So then everyone watches us do it and claps after.
Sonra herkes bizi sevişirken izliyor ve alkışlıyor mu?
It's OK, let's just work on the claps.
Sorun değil, hadi alkış üzerinde çalışalım.
3 claps
Çok mu zor? İki adım, üç tempo
- Golf claps
- Alkışlayın
[book claps shut] That's what i admire about you, gallagher - - You go the extra mile.
İşte bu yüzden sana hayranım Gallagher, fazladan yol kat etmişsin.
When we win regionals, those Claps are going to be collector's items.
Bölüm yarışmasını kazandığımızda, o yıllık koleksiyoncu parçası olacak.
Sam briggs, reporting for duty. [Claps, chuckles] hey.
Sam Briggs görev başındadır.
Now [claps hands] why don't you strap on your angel wings And fly me back to my page on the calendar?
Şimdi neden kanatlarını çırpıp beni kendi zamanıma göndermiyorsun?
if the baby falls, the mother claps her hands She says "bravo".
Bebek düşerse anne alkış yapıp "Bravo!" dermiş.
Come on, claps his hands.
Come on, claps his hands.
[claps] "WALTER BEDEKER GOES ON AND ON."
Walter Bedeker yaşadıkça yaşar.
( CLAPS )
[Alkış]
No, not my problem today. ( claps hands ) ( chuckling )
Yoo, bugün benim sorunum değil.
( Claps ) Let's go.
Gidelim.
- [Claps Hands] Man, those are some powerful pills.
- Bunlar çok güçlü haplar adamım.
Uh, okay. [Claps]
Neyse, ben kaçtım.