English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Come over here

Come over here Çeviri Türkçe

5,206 parallel translation
Well, why don't you come over here and I'll give you a back rub.
Peki, neden buraya gelmiyorsun, sana sırt masajı yaparım.
Why don't you come over here?
Neden buraya gelmiyorsun?
They come over here on fucking rafts and holding on wood and floating their ass over here.
Buraya sallarda, odunlara tutunarak kıçları yüze yüze geliyorlar.
Come over here and show him how to do it, honey.
Buraya gelde ona nasıl yapılacağını göster tatlım.
Come over here, take more of this, take more.
Haydi, buraya gelin ve biraz daha alın.
Come over here and listen.
Bu tarafa gelin ve dinleyin.
Come over here.
Gelsene.
Andrea, would you ask them to come over here?
Andrea, buraya gelmelerini rica eder misin?
Come over here.
- Gel buraya.
Come over here for a sec!
Gel bir saniye!
Just let'em try to come over here, Shan.
Sıkıyorsa onları gönder buraya Shan.
So I thought I'd put my cop skills to use, come over here to see if I could find some evidence...
Ben de düşündüm ki, polis yeteneklerimi kullanıp, buralarda bir ipucu bulabilir miyim diye bakayım dedim...
Just kidding. - Baby, come over here.
Şaka yapıyorum.
Yes, George, you nearly done it. Come over here.
- Evet George, neredeyse yaptın.
Hey, when you're done fondling my daughter, come over here, sit down.
Kızımı okşamayı bitirdiğinde, gelip yanıma otur.
Come over here!
Bu tarafa gelin!
Come over here.
Gelsene buraya.
Come over here!
Buraya gel bakalım!
They're recruiting Protestant Irishmen to come over here as Specials.
Özel polis olarak buraya gelmeleri için Protestan İrlandalıları işe alıyorlar.
- I'm not afraid of you. - Why don't you come over here and say that?
- Neden buraya gelip söylemiyorsun?
Yeah, I know. You should come over here and help me finish this bottle of wine.
Buraya gelip şarap şişemi bitirmeme yardım etsene.
Daniel, come over here.
Daniel, buraya gel.
And now you're gonna come over here and comfort me, and I-I hate you.
O yüzden gelip beni rahatlatmaya çalışacaksın ve senden nefret ediyorum.
Right, come over here.
Tamam, buraya gel.
Come over here, let's sit down. Jesus.
- Gel buraya, oturalım.
Baby, would you please come over here and have a seat?
Tatlım, lütfen buraya gelip oturur musun?
Hunt, come over here.
Hunt, hadi atla gel.
Just please come over here and have a drink.
Buraya gel de bir şeyler iç.
Tell your husband to come over here and have a drink. No, no.
Kocana buraya gelip bir şeyler içmesini söyle.
Well, why don't you come over here, and I'll make you feel better?
Yanıma gel de seni neşelendireyim.
You and I both know I didn't come over here to sign.
İkimiz de bunu imzalamak için gelmediğimi biliyoruz.
Why don't you come over here and tell me that?
neden yanıma gelip bir daha söylemiyorsun?
Come on, I think I heard her over here.
Gel haydi, kızın sesi bu taraftan geliyordu.
Sorry, Jason, but you told me to come find you as soon as I got here, so we could go over your speech.
Üzgünüm, Jason, fakat bana dedin ki buraya gelir gelmez, seni bulup konuşmaya hazırlanacağız.
Come on. Come on, sit over here.
- Neresi acıyor?
So we're gonna have you guys set up over here and then Father will come out when you guys are ready.
Evet, çocuklar sizi şöyle, şu tarafa alıyoruz. Hazır olduğunuzda da, Peder gelip size katılacak.
We haven't had anyone come here for over a year and so you guys being here is really stressing them out.
Bir seneyi aşkın bir zamandır, buraya dışardan hiç kimse gelmemişti sizin burada olmanız, onlarda biraz stres yaratıyor.
Over here, come on!
Baba! Buraya gel!
You came over here screaming blue murder about a piece of land that I would have come to some agreement with you over.
Buraya gelip bir parça toprak için bir... anlaşma yaptığınla ilgili bağırıp çağırdın.
Get over here. Come close to my car'cause you want to shoot me?
Beni vurmak istediğin için mi arabama yaklaşıyorsun?
Listen, I'm here with a couple of my friends over at this table here... in case you want to come over, grab a few drinks or something.
Şuradaki masada birkaç arkadaşımla beraberim de gelip bir şeyler içersin belki.
Come over here.
- Gel hadi.
Come on over here.
Gel buraya.
You gotta- - "come on, dude! Shit, get over here!" And just hold him down and bite his neck
Önce yetişip yakalaman lazım yakaladıktan sonra yere yatırıp... sesini kesene kadar, boğazını ısırmalısın.
You can't come in here and piss all over it.
Öylece gelip içine edemezsin.
Over here ; come with me.
Buraya gel, benimle gel.
Look what I have for you over here. Come here.
Bak sana ne göstereceğim.
She's over here in the back, so you have to come in.
Burada, arka tarafta. Girmeden göremezsiniz.
Come on over here.
Bu tarafa gel.
Over here. Come on, let's get it up!
Buraya doğru hadi, kaldıralım onu
In any case, you didn't need to come all the way over here.
Buraya kadar gelmene gerek yoktu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]