Connect Çeviri Türkçe
4,116 parallel translation
Now, riders need to connect with horses.
Şimdi, atlarla çok iyi temas kurmak gerekiyor.
Think these guys were into meth or khat? We're here to connect this car to a pressure cooker bomb, so I don't care if they're sniffing glue and smoking bananas.
Bir düdüklü tencere bombe için, yüzden umurumda değil onlar tutkal koklama ve sigara eğer muz Biz bu arabayı bağlamak için buradayız.
He then attaches the other end of the flap to the bridge of your nose, attempting as best he can to connect a good blood supply.
Ardından diğer katı alarak burun köprüsüne eklemek suretiyle elinden geldiğince iyi bir kan akımı sağlamaya çalışıyor.
We're looking for hard evidence, like a witness to connect Sophia and Dustin.
- Sağlam deliller arıyoruz, Sophia ve Dustin'ı birbirine bağlayabilecek herhangi bir şahit mesela.
"March 1953, while my girlfriends " have all found love, for some reason, " I can't seem to connect with anyone
"Mart 1953, arkadaşlarımın hepsi aşkı bulmuşken nedense ben" sanki ruhumun bir parçası kayıp ya da ölmüş gibi kimseyle bağ kuramıyorum. "
Norman doesn't connect with a lot of people.
Norman'ın anlaştığı kişiler çok az.
You know, so I can connect the faces to the names?
Böylece kimin kim olduğunu bilebilirim.
"Rape" has to be in the title to connect it with the story.
Hikayeyle bağlantı kurmak için "tecavüz" başlıkta olmak zorunda.
- We haven't really been able to connect.
Tam olarak birbirimize bağlanamadık yani. Aranızda hiçbir şey olmadı mı?
"No," he said, "it's a bill about the freedom to connect." Now I was listening.
dedi, "bu bağlanma özgürlüğü ile ilgili bir şey." O an dinlemeye başladım.
Maybe they found something to connect them to the murder.
Belki de cinayete işaret edecek bir şey buldular.
The truth is, I don't need evidence to connect this to you.
Gerçek şu ki, bunun seninle bağlantılı olması için delile ihtiyacım yok.
I received word of a biological threat. Does this connect back to Berlin?
İki gün önce, içinde biyolojik tehdit geçen bir haber aldım.
Listen, I can't connect all the dots between the incident at the bank and the eventual outcome.
Dinleyin, bankada meydana gelen olay ile bir sonraki meydana gelecek olay arasındaki tüm noktaları birleştiremem ama o adamın ölümünün, bu planın bir parçası olduğuna inanıyorum.
We were hoping you could help us connect the dots between him and a few military contractors. Did you get the photo we sent you?
Onunla birkaç paralı asker arasında bağlantı kurmamıza yardım etmenizi umuyorduk.
I was, however, able to connect with a handful of environmental authors and advocates that were willing to address this issue.
Ben, ancak, bağlanmak mümkün oldu çevre yazarların bir avuç... istekli... ve savunucuları Bu sorunu gidermek için.
A move towards understanding who we really are and howwe can connect to each other.
anlayış doğru bir hareket Gerçekten kim Ve biz bağlamak nasıl birbirlerine.
Connect with her.
Onunla bağ kur.
I've always had an innate ability to... to connect with people.
İnsanlarla iletişim kurmaya hep bir yeteneğim vardı.
Ruiz got a full shipment of weapons from his Florida connect last week.
Ruiz Florida'daki bağlantısından geçen hafta yüklü bir silah sevkiyatı almış.
You know, maybe I don't connect because I'm the rickest Rick there is.
Var olan en Rick Rick ben olduğum için iletişim kurmuyorum belki de.
You can connect it.
Sen yardım çağır.
Pretty easy to connect the dots.
Noktaları birleştirmek çok kolay.
Were you able to connect with my followers?
Adamlarımla bağlantı kurabildin mi?
All this time out in the woods has really let me connect, you know, with... this.
Ormanda tek başıma geçirdiğim onca zaman bununla iletişim kurmama yol açtı.
Nothing would connect those people?
Hiçbir şey insanlara bağlı olmuyor?
With me, you could always play connect the dots.
Benimle hep "noktaları birleştirin" oynayabilirsin.
Let me connect you to a non-emergency operator.
- Sizi acil olmayan durum operatörüne bağlayayım.
I needed help to connect with the man who did the right thing ten days ago!
Çünkü... 10 gün önce doğru şeyi yapmakta kararlı olan o adamla iletişime geçmek istedim!
How's Charles Monroe connect 10 this?
- Charles Monroe'nun bununla ne ilgisi var?
Uriah Fuller built the railroads that connect London to Manchester.
Uriah Fuller Londra ve Manchester arasındaki... demir yollarını inşa etmişti.
Handcuffs that don't connect.
Birbirine geçmemiş kelepçe.
- Can you connect to the cell tower?
- Telefon kulesine bağlanabilir misin?
So, uh, how did the killer connect the circuit to the victim?
Yani, katil elektriği kurbana nasıl verdi?
The Pete stuff, the meditation that you do to connect with the wolf, do it.
- Seni kurduna bağlayan meditasyonu yap. - Olmaz.
Mr. Hayes was one of the victims that we wanted to connect him to.
Bay Hayes onun bağlantısını ortaya çıkarmak istediğimiz kurbanlardan biriydi.
I'm a man, and it makes every man want to connect with his dad.
Ben bir erkeğim ve her erkeğin babasıyla bağ kurasını getiriyor.
On 3 and 3, connect.
3'e 3, bağla.
Xi ying, Can you connect the signal source to the mickey adapter, and using your phone to send back the digital frequency to me?
Xi ying, telefonunu kullanarak, dijital frekans gönderip sinyalin kaynağına bağlanabilir misin?
Then he murdered this woman, Emily Rey, the only other person who could connect him to this Suvari.
Sonra da bu kadını, Emily Rey'i, kendisini Süvari'yle bağlantıya geçirebilecek tek kişiyi öldürdü.
Connect called a meeting.
Bağlantımız buluşma için çağırdı.
You got a name for the connect?
Bu bağlantının bir ismi var mı?
If in fact Lobos is looking to switch up his current connect, Anibal Santalises would be the most likely candidate.
Eğer Lobos şu anki bağlantısını değiştirmeye bakıyorsa Anibal Santalises en muhtemel aday olurdu.
And the New York connect's gonna be there?
New York bağlantısı da orada olacak mı?
I got a connect in Mexico.
Meksika'da bir bağlantım var.
You wanna go with Ruiz and try another connect, go right ahead.
Ruiz'le gidip başka bir bağlantı denemek istiyorsan git dene.
Ruiz said he had another connect with a better price.
Ruiz daha ucuza başka bir bağlantısının olduğunu söyledi.
I had a tech analyze those beeps and connect them to the corresponding digits.
Bu tuş sesleri için teknik analiz yaptım ve hangi tuşlara basıldığını buldum.
Now we just have to connect him to the crime scene.
Şimdi tek yapmamız gereken onun olay mahalliyle bağlantısını bulmak.
You see, the technique is you connect the key and the message using modular addition.
Görüyorsun, teknik, modüler eklemeler yaparak anahtar ile mesajı ilişkilendirmektir.
- To connect with me a little.
- Benimle iletişim kurmak için.