Consulting Çeviri Türkçe
1,101 parallel translation
And what has been consulting a doctor in Devonshire Street,
Devonshire Sokağı'nda bir doktora gittiğinizi biliyorum.
I'm in development, research, consulting. "
Geliştirmedeyim, araştırmadayım, danışmadayım. "
Admiral, I would appreciate consulting rights on the assigning of a new officer, especially one with her record.
Amiral, yeni bir subayın atamasında danışma haklarını taktir ederim, özellikle ondaki gibi sicili olan biri için.
I have convinced him not to act without consulting the High Council.
Onu, Yüksek Konsey'e danışmadan hiçbir şey yapmamaya ikna ettim.
I will be consulting my client to decide if we'll appeal.
Temyize gidip gitmeyeceğimizi müvekkilime danışarak karar vereceğim.
My annual consulting...
Benim yıllık danışmanlığım...
Do you ever think about consulting as a sideline?
Ek iş olarak danışmanlık yapmayı düşünür müsün?
- Consulting? - Yeah.
- Danışmanlık mı?
We felt this slight on the countess shouldn't pass without consulting you.
Kontese yapılan bu hakaretten haberiniz olması gerektiğini düşündük.
She dumps this dog on this family without even consulting me?
Bana danışmadan bu köpeği nasıl ailemin üstüne atıp gider?
You don't get rid of one of my cast without consulting me.
Benden habersiz ekibimden birini uzaklaştırma.
It's, uh, just that I was going to say I was very near to consulting a private detective myself earlier today.
Diyecektim ki, ben de aslında bu sabah neredeyse bir özel dedektife danışacaktım.
Now she's been dismissed without anyone consulting me.
Şimdi bana sorulmadan görevden alındı ve bundan hiç hoşlanmadım.
If you've done your examinations, why are you consulting us?
Eğer muayenenizi yaptıysanız, neden bizden yardım istiyorsunuz?
People still don't get married in Aligarh without consulting me!
Aligarh ´ da hálá insanlar bana danışmadan evlenmiyorlar!
This is Sir Lucas Pepys, Lord Chancellor, whom I've taken the liberty of consulting.
Bu Sör Lucas Pepys, Lord Şansölye kendisini özgürlük danışmanlığından geldi.
I own an art consulting firm in San Francisco.
San Francisco'da sanat danışmanlığı firmam var.
Could the president of the United States without consulting those he governs more or less destroy the entire world?
Birleşik Devletler Başkanı, yönettiği kişilere danışmadan tüm dünyayı, iyi kötü mahvedebilir mi?
Mr. Kessler, after four years of Harvard has it escaped your attention that the president can make war for 90 days without consulting Congress.
Bay Kessler, dört yıldır Harvard'dasınız.
What's the idea of sending a team to the planet without consulting me?
Bana danışmadan gezegene bir ekip göndermenin mantığı nedir?
We know the offices are leased to a company called Apocalypse Consulting.
Ofislerin Kıyamet Günü Danışmanlık adında bir firmaya kiralandığını biliyoruz.
You want the Daily Planet to put you up in the honeymoon suite... until we can figure out what's happening with Apocalypse Consulting.
Daily Planet'in seni Kıyamet Günü Danışmanlık'la alakalı... neler olduğunu anlayana kadar balayı süitine koymasını istiyorsun.
- What about Apocalypse Consulting?
- Kıyamet Günü Danışmanlıktan bir şey var mı?
Apocalypse Consulting.
Kıyamet Günü Danışmalık üzerine.
And Apocalypse Consulting has a warehouse on Pier 31.
Ve Kıyamet Günü danışmanlığın 31. iskelede bir depoları var.
Sisko hasn't been consulting me?
Sisko'nun bana danışmadığını mı?
There're so many risks in the business world, and we offer consulting services for all kinds of risk.
İş dünyasında birçok risk vardır. Biz de her çeşit risk için danışmanlık yaparız.
Who called the police without consulting me?
Kim bana sormadan polisi çağırdı?
Whipping my men, disposing of interlopers without consulting me.
Adamlarımı kamçılama, işimize karışanları bana sormadan imha etme.
And his wife is consulting their attorney.
Ve karısı avukatıyla görüşüyor.
Neuro's consulting on Weingast.
Nöroloji Weingast vakasına bakıyor.
I'm doing some consulting.
Danışmanlık yapıyorum şu ara.
It appears he had promised Debra a garden... and then, without consulting her, laid a 4-inch thick concrete slab... creating a basketball court for himself.
Görünüşe göre Debra'ya bir bahçe vaad etmiş ama sonra ona danışmadan beton dökerek kendisine bir basketbol sahası yapmış.
So it isn't as confidential as it would be if you were consulting with the doctor.
Bu yüzden normal bir doktorla görüşmede olduğu gibi güvenilir olmayacak.
I do some consulting over there.
Bazı konularda danışmanlık yapıyorum orada.
Consulting - you always wonder exactly what that means, you know?
Danışmanlık... Bu hep tam olarak ne anlama geldiğini merak ettiğimiz şeylerden biridir, bilirsin.
- Well, I do some consulting.
- Bir tür danışmanlık yapıyorum.
I'm working with a consulting group.
Bir danışman grubuyla çalışıyorum.
- Is that who you're doing this consulting for?
- Danışmanlık yaptığın yer orası mı?
He's still consulting the Orb of Prophecy.
Hala Kehanet Küresi'ne danışmakta.
There are two ways of knowing for certain without consulting a calendar.
Bir takvime bakmadan bunu öğrenmenin iki yolu var.
I'm consulting with the local police on this case.
Bu davada buranin polisi ile bir is birligi içerisindeyim.
Various references are attached... all of which state unanimously that if you want to know anything about ice, you would benefit by consulting Smilla Jaspersen.
Çeşitli referanslar da var hepsinde de aynı şey yazıyor buz için bilgi isteyenler hemen Smilla Jaspersen'a başvursunlar.
I manage a gallery, do some consulting.
Ben galeri yönetiyorum. Doğu yakasında, danışmanlık yapıyorum.
No farmer within 50 miles... would make a decision without first consulting Larry Cook.
50 mil içindeki hiçbir çiftçi... Larry Cook'a danışmadan karar vermezdi.
Because as much as I may agree with your reasons might even have supported the decision if this were to happen again if a command-level decision were made without consulting me I would turn you over to the Psi Corps and let them turn you inside out.
Sebeplerine ne kadar hak verirsem vereyim aynı durumda ben de aynı kararı verebilecek olsam da bir daha bana danışmadan üst düzey bir karar alırsan seni Psişik Birliği'ne veririm ve içini dışına çıkarmalarını izlerim.
You had no right to release my patient without consulting me first.
Bana danışmadan hastamı taburcu etmeye hakkın yoktu.
And not without consulting Dr. Anspaugh first.
Dr. Anspaugh'ya danışmadan yani.
[Imitating Engine Revving] You bought a car without consulting me?
Bana danışmadan araba mı aldın?
I'm calling from the airport, and consulting my map, I see that you and your wife live near the airport.
Haritama baktım da siz ve karınızın hava alanı yakınında oturduğunuzu görüyorum.
- I do some consulting.
özel dedektifim.