Continues Çeviri Türkçe
4,758 parallel translation
[shouting continues] I hope he's right.
Umarım haklıdır.
Meanwhile, all air traffic in and out of Washington has been halted, as Homeland Security continues to examine the scope of the threat.
Washington üzerindeki hava trafiği İç Güvenlik Teşkilatı tarafından askıya alındı. Saldırların kapsamlı olarak incelenmesine devam ediliyor.
Heading into hour ten, it is eerily quiet in the capitol, as the FBI continues to negotiate With Mary Nesbitt, hoping to convince her to free the two remaining hostages being held on the fourth floor of the U.S. Capitol building.
10. saate girdiğimiz şu anlarda Kongre Binası hala sessizliğini koruyor. FBI, Mary Nesbitt'i ikna etmek için görüşmelere devam ediyor. Geriye kalan 2 rehine....... Kongre Binasının 4. katında tutuluyor.
Do you think it should disqualify him from seeking re-election? ( Debate continues tv )
Sizce bu olay O'nun tekrar seçilmesini engelleyecek kadar etkili mi?
( ringing continues ) But something told me I should.
Ama bir ses, cevap vermem gerektiğini söyledi.
Yeah, that just continues all the way to 2060.
Evet, ve sanırım 2060 a kadar Böyle gidiyor.
I have every intention of treating skaar fairly. As long as he continues to obey.
Skaar böyle itaatkâr davrandığı sürece ona adaletli davranma niyetindeyim.
( Applause continues ) Thank you.
Dök içini.
As the sun begins to set, Suzuki heads into the city, where he continues meetings.
Güneş batmaya başlarken, Suzuki toplantısını yapmaya devam ettiği şehre doğru gider.
Which turned into her working there, which turned into marriage, which then turned into hatred, which continues to this day.
Sonra annemin orada çalışmaya başlaması evliliğe kadar gitmiş, sonra o nefrete dönüşmüş ve şu an da devam ediyor.
And the awkwardness continues.
Ve gariplik devam ediyor.
Well, if he continues in military fashion, he'll withdraw from the failed mission and regroup.
Ordu tarzından devam ederse başarısız görev ve yeniden toplanmaktan çıkacaktır.
The reef's more modestly sized fish do their best to hide, but this shark doesn't give up easily, and continues the hunt for his next victim.
Resifin daha küçük balıkları saklanmak için ellerinden geleni yapıyor, ancak bu köpekbalığı kolay pes edecek gibi değil, yeni kurbanının peşine düştü bile.
The shark's quest for food isn't over, and he continues to stalk the waters for his next meal.
Köpekbalığının yemek arayışı bitmedi, yeni kurbanını gözüne kestirinceye kadar sularda sinsice süzülmeye devam ediyor.
"After enduring 3,000 volts of electricity, " the subject continues to have a heartbeat. " June 26.
"3.000 voltluk elektrik geçirdikten sonra" deneğin kalbi hâlâ atıyor.
I should no longer feel bothered now that I've let everything out in the open... but it continues to weigh on me.
İtiraf ettiğim için canımın sıkılmaması lazım ama yine de canımı sıkıyor.
And yet, the Chinese resistance continues to rise.
Bununla birlikte Japon işgaline karşı başlayan direniş dalga dalga yayılıyor.
And if global warming continues to spawn more super-storms, the beach is gonna disappear in half that time.
Ve eğer küresel ısınma devam ederse büyük fırtınalara neden olacaktır, ve bu arada kumsalın yok olması sonucunu doğuracaktır.
you don't have to- - [continues singing ] [ whispering] i'm not dressing up for your party.
Hiç gereği yok... Partin için özel giyinmeyeceğim.
the case continues.
Dava devam ediyor.
The city is sealed, the search continues.
Şehrin kapıları kapandı. Arayış devam ediyor.
She continues to post letters to you at least once a month.
Ayda en az bir kere, sana mektup yollamaya devam ediyor.
( Continues sobbing ) Hush. You're home now.
Evdesin artık.
There's this pain in my heart. ( Continues breathing heavily )
Kalbimde bir ağrı var.
Testimony continues for the fifth day in the trial of former soccer star Peter Kidman.
Yıldız futbolcu Peter Kidman'ın davasında ifade vermelerin beşinci günündeyiz.
I hope that it continues and I'm not disappointed on my return and I don't have to dismiss you.
Umarım böyle devam eder. Döndüğümde hayal kırıklığına uğramam ve sizinle tartışmak zorunda kalmam.
[Chatter continues] Sir.
Buyrun.
So life continues ; without Tamsin.
Yani hayat devam ediyor ; Tamsin olmadan.
All you need to do is free me. ( Music continues )
Bütün yapman gereken beni serbest bırakmak.
Begin phase two. Fighting continues as the dog army captures the eastern seaboard.
Köpek ordusu doğu kıyı şeridini ele geçirirken savaş devam etmekte.
As his grip on reality continues to fade, he'll become more dangerous.
Gerçeklik algısı zayıflamayı sürdürdükçe daha tehlikeli olacaktır.
If the bleeding continues due to the pericardial incision, if it bleeds continuously, you open the heart right away.
Kesik yüzünden kanama devam ederse,... sürekli kanama olursa,... hemen kalbi açarsınız.
[Gagging continues] How I know is they've been plaguing me my whole life.
Hayatım boyunca başımın etini yediklerinden biliyorum.
As the search continues to replace Leo Durocher, I have it on good authority that former Yankee manager Joe McCarthy has turned down the request of Branch Rickey to take the reins of the Brooklyn Dodgers.
Leo Durocher'ın yerine araştırmalar devam ederken, yetkili birinden aldığımız bilgiye göre Yankee'nin eski antrenörü Joe McCarthy'nin, Branch Rickey'den gelen teklifi geri çevirdiği öğrenildi.
- continues to bring news of the radio...
-... raydodan haber getirmeye devam...
We grab a pod, bring it back to you. It blooms, the life of the forest continues.
Çiçek açar, orman yaşamaya devam eder.
While rageful violence continues towards the unarmed people of Selma, while they are assaulted with tear gas and batons like an enemy in a war, no citizen of this country can call themselves blameless, for we all bear a responsibility for our fellow man.
Selma'nın silahsız insanlarına karşı bu öfke dolu şiddet devam ederken göz yaşarıcı gazla saldırıp savaştaki düşmanmışcasına coplanırken dostlarımıza karşı hepimizin taşıdığı bir sorumluluk olduğu için bu ülkenin hiçbir vatandaşı kendinin suçsuz olduğunu söyleyemez.
The tour continues.
Gezimiz devam ediyor.
The investigation continues.
Soruşturma devam ediyor.
John Doe continues on his rampage, with the police seemingly unable to stop him.
John Doe katliamına devam ediyor. ve polisler tarafından halen durdurabilmiş değil.
Sybil Van Buren continues to express disappointment with stage actor Simon Axler, a friend, who, according to Mrs. Van Buren, promised to help, but never quite came through.
Sybil Van Buren continues to express disappointment Sybil Van Buren, aktör arkadaşı... ve ona yardım etmeye söz verip sözünü tutmayan, Simon Axler'a olan hayal kırıklığını, ifade etmeye devam ediyor
He's a danger, and his influence continues to grow.
O bir tehlike, ve onun etkileri büyümeye devam ediyor.
( Applause continues ) ( Exhales, voice breaking ) You were 15?
15 yaşında mıydı?
( chatter, singing, playing instruments continues )
Pekâlâ, önemli bir hafta çocuklar.
DID HELMUT SIMON UNLEASH A DEADLY CURSE THAT DAY, A CURSE THAT CONTINUES TO CLAIM VICTIMS OVER TWO DECADES LATER?
Bence o bir UFO gördü.
" Seizing continues after electrocution.
" Kalp atışı elektrik akımından sonra devam ediyor.
[continues singing] damn it, boyle.
Lanet olsun Boyle.
I just need to... ( Panting ) ( Continues crying )
Üzgünüm.
( Cheering continues ) Get married!
Evlenin!
KNOCKING CONTINUES Becks.
Becks.
PHONE CONTINUES RINGING
Him Her Düğün