English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Course i did

Course i did Çeviri Türkçe

1,176 parallel translation
Of course I did, but he didn't.
Elbette biliyordum, fakat o bilmiyordu.
Of course I did.
- Günümü kurtardın. - Tabii ki kurtardım.
Of course I did.
Elbette açtım. Öyleyse yüklen.
- Of course I did.
- Tabii ki kilitledim.
Of course I did, Willie.
- Tabi ki tuttum Willie.
Of course I did.
Tabii yıkadım.
Of course I did.
Elbette.
Of course I did.
Tabi ki.
Of course I did.
Elbette ben kazandım. Bu yüzden buradayız.
- Of course I did. I even tried to get him to go out, meet other demons.
Hatta diğer iblislerle tanışmak için, onunla dışarı bile çıktım.
Of course I did.
Tabii ki yaptım.
Of course I did.
Tabi ki görüştüm.
Of course I did.
Yapmak zorundaydım.
Of course I did.
Aldım tabii.
Of course I did.
Tabii ki oldu.
Of course I did.
Tabiki de alırdım.
Of course I did.
Elbette başardım.
Of course I did.
Tabii ya.
Of course I did it!
Tabii ki, bitirdim.
Of course I did.
Tabii ki farkına vardım.
You hated her! 'Course I did.
Ondan nefret ediyordun!
Of course I did.
- Tabii ki vardı.
What am I saying, of course I did it right.
Ne diyorum ben, tabii ki doğru yaptım.
'Course I did learn from the best.
Tabii öğretmenim çok iyiydi.
OF COURSE I DID.
Elbette hissettim.
- Of course I did.
- Elbette ki attırdım.
Of course I did.
- Tabii ki bastım.
Of course I did.
Tabii ki istedim.
Of course I did, but there's something else at stake here.
- Ama başka şeyler de söz konusu.
Good. Fine. Of course i did.
- Başka ne diyebiIirdim?
- Yeah, of course I did.
- Evet, tabi ki gördüm.
Of course, I did.
Tabi ki, gittim.
- I never did that! - Of course you did!
- Öyle bir şey yapmadım!
For aught that I could ever read, could ever hear by tale or history the course of true love never did run smooth.
Tarih boyunca anlatılan aşk hikayelerini bilmez misin? Gerçek aşkın önüne, her zaman, böyle engeller çıkmıştır.
Of course he did. I created him.
Elbette yaptı. Onu ben yarattım. Borcunu öde.
- Of course I did.
- Tabi ki?
Of course I like your hair Yeah, I did that
- Evet iyi. - Biraz dağılmış gibi duruyor.
I did it in public, and of course, that gets you... really into trouble.
Açıkça, tabii ki. Yoksa başın derde girebilir.
Of course I did it on purpose!
Elbette isteyerek yaptım.
That's why, as glad as I am not to be in Mr. Shepley's shoes today I envy a little what he had. Of course, it isn't normal, what he did.
Bu yüzden de, her ne kadar onun yerinde olmak istemesem de, böyle bir şeye sahip olduğu için Albert Shepley'i biraz kıskanıyorum.
Of course you did. I'm sure you complained about me all night, right?
Tabii geçirirsiniz. Bütün gece beni çekiştirdiniz, öyle değil mi?
And perfect power for the Bene Gesserit, of course. I did what I did because I loved your father.
Düşmanlığı sona erdirip Kuisatz Haderah'ın doğumunu sağlamak için.
Of course I did.
- Tabii ki evet.
And second of all if you tell me that you did not change my screen... then of course I accept your answer
Ve ikincisi eğer bana ekranını ben değiştirmedim dersen... tabii ki bunu cevap olarak kabul ederim.
Of course, your uncle did lose his temper at the funeral, but I really wanted you to come and live with us.
Elbette, amcanız onun cenazesinde biraz öfkelendi, ancak.. .. ben gelip sizinle birlikte yaşamayı gerçekten çok istedim.
Of course, I did.
- Elbette düşündüm.
- l went up there, and I tried. - Of course you did.
Yukarı çıktım ve denedim.
Everyone considered it my fault, so after that, of course,..... I did anything he wanted.
Herkes benim hatam olduğunu düşündü, ondan sonra tabii ki..... o ne isterse yaptım.
I did a lot of research to plan a four-day travel course along the east coast.
Üç günlük bir tatil planı yapmak için doğu kıyısını epey araştırdım.
Of course, I did.
Elbette, takmıştım.
Well, of course, I did.
Kısa süre kalacağımızı söyledin, değil mi? Elbette söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]