Courtside Çeviri Türkçe
123 parallel translation
Tonight we're talking to Easly Jefferson here at courtside.
Bu akşam saha kenarında Easly Jefferson'la konuşuyoruz.
I've got these company courtside tickets to the Celtics-Lakers game.
Woody, bakar mısın? Celtics-Lakers maçına saha kenarından iki biletim var.
And she reaches into her purse moves aside the pastrami sub and produces two $ 500 courtside tickets to tonight's All-Star Charity Basketball Game.
... terk ettiğini anlatırken, cüzdanına uzandı, pastırmayı kenara çekti ve bu akşamki All Star yardım maçı için 500 Dolar'lık, iki saha yanı bilet çıkardı.
All officials, please report to courtside.
Tüm yetkililer, lütfen saha kenarına rapor verin.
Please report to courtside, all officials. Five-minute warning.
Lütfen saha kenarına rapor verin, tüm yetkililer, son 5 dakika.
Well, that's too bad, because your first promotional appearance would have been courtside at the Chicago Bulls playoff game.
Bu çok kötü çünkü ilk reklamınız Chicago Bulls'un rövanş maçında sahayı çevreleyen panolarda çıkabilirdi.
If you want to discuss a deal with Linda, I can get you courtside seats.
Bak Linda konusunda anlaşabilirsek, yerin hazır.
I can get'em. I'd fuckin'give you my mother for courtside seats, much less this cheap little whore.
Beş para etmez bir sürtükten değil,... o biletler için annemden bile vazgeçerim.
I ´ ve seen a man who has courtside tickets to the Bulls, a, a lucrative investment portfolio, an apartment on La Rue du Faubourg, Saint Honore.
Bulls maçına saha içinden biletleri olan, çok karlı yatırımlara sahip, La Ruedu Faubourg, Saint Honore da dairesi olan, bir adam gördüm.
We'll sit courtside, all right?
Tribünde otururuz, tamam mı?
Yeah, that's courtside, pal.
Evet. Saha kenarı.
Courtside season tickets.
Sezon boyu saha kenarında koltuk.
Would you still be doing this if these were courtside seats at the opera?
Operada ilk sıradan yer olsa da aynı şeyi yapar mıydın?
You get me two courtside... if it goes seven games, on the floor... and I don't mean behind the backboard.
Kapalıdan iki tane istiyorum,..... zeminde olsun ve tabelanın arka..... tarafından olanlardan istemiyorum.
My brother got us courtside seats.
Kardeşim bize ön saha bileti almış.
Courtside, is that good?
Saha kenarı iyi midir?
And it was so funny, and we had so much fun just the two of us, and, oh, I've got courtside seats to the Knicks.
Bu çok komikti. Ve ikimiz o kadar çok eğlendik ki. Ve Knick maçına saha kenarı biletlerim var.
Courtside seats?
Saha kenarı biletler mi? Knick maçına mı?
We keep the tickets, we go to the game, we sit courtside, and we spend his money on beer and nachos, and then the next day, you march right into his office, and you wave those stubs
Biletler bizde kalır. Maça gideriz, saha kenarına otururuz. Ve onun parasını birayla cipslere harcarız.
- Oh, courtside.
- Ön sıradan.
You know, when I was little, I used to always watch the game on TV... and I used to always say, "I wonder who all those lucky people are sitting courtside."
Biliyor musunuz, küçükken televizyonda maç izlerken şöyle derdim... "Acaba köşeli koltuklarda oturan şu şanslı adamlar kimler?"
And this afternoon I had courtside tickets to the Knicks... and that's all, folks.
Öğleden sonraki Knicks maçına ikimiz için bilet aldım işte hepsi bu.
I could get you courtside seats at the Bull's game.
Sana Bulls maçında kenar biletleri ayarlayabilirim! Ayakkabı numaran kaç?
Bob is courtside with Elliot Richards now.
Bob, Elliot Richards'la saha kenarında.
THAT'S NOT COURTSIDE SEATS. THAT'S BUYING THE FUCKING N.B.A. TEAM.
Bununla, saha kenarındaki banklar değil, lanet bir M.B.A. takımı satın alınabilir.
( Ben ) Oh, my God, you got courtside seats.
Tanrım, saha kenarı biletler! Evet.
Courtside seats. I couldn't say no to courtside seats.
Saha kenarı biletlerine hayır diyemedim.
They were courtside seats.
- Ne? Evet, saha kenarı biletleri.
And you didn't want anything from her, and then, all of a sudden, you're at this great basketball game with these courtside seats and this great watch she gave you.
Sen de ondan bir şey istemedin ve aniden şahane bir basket maçına saha kenarı biletleri ve sana verdiği harika saat- -
Courtside. Front row. Don't be late.
Yerimiz saha ortasında.
you and I are gonna be at the Wizards-Knicks game, courtside!
... sen ve ben Wizards-Knicks'lerin maçında olacağız, saha kenarında.
- Courtside?
- Saha kenarında mı?
He's got courtside Knicks tickets for him and me tomorrow night.
Yarın geceki Knicks maçına ikimize saha kenarından bilet almıs.
But honey, it's courtside!
Ama tatlım, saha kenarında!
These courtside seats are great.
Bu salonun koltukları harika.
You don't say a name soon, you're gonna be courtside.
Eğer bir isim vermezsen, mahkemelerde uğraşırsın.
How he ain't courtside for banking a knocko?
Nasıl oldu da mahkemeye çıkmadan yırttı?
I swear to God, I was courtside for eight months... and I was freer in jail than I was at home.
Yemin ederim ki, 8 ay içerde kaldım evde olduğumdan daha fazla özgür hissettim kendimi.
Courtside.
Mahkemeye çıkacak.
Think about that the next time you slip your grossly overpaid ass... into your courtside seats at the WNBA.
WNBA'de sahanın hemen yanındaki koltuğa o çok pahalı kıçını bir dahaki koyuşunda bunu hatırla.
Listen, I have these two courtside seats... for the Knicks charity game at the Garden next Friday night.
Gelecek cuma Knicks hayır maçına iki saha kenarı koltuğum var.
I can usually scrounge up a few courtside seats, if you're ever interested.
Birkaç loca koltuğu yürütebilirim eğer istersen.
I had courtside seats at the Garden on Saturday.
Cumartesi gecesi maçı için en önden biletlerim vardı.
- Tuesday, Courtside, all right?
- Salı günü, golf sahasında.
I made the mistake of buying courtside seats.
Saha kenarı biletleri alma hatasında da bulundum.
And let me tell you somethin', I will have you lookin'fly as a mug courtside.
Sizi çok şık göstereceğim. Adımın Gina olduğunu söylemiş miydim?
I got you guys courtside seats to the playoffs tonight.
Size bu akşamki playoflara saha içi biletim var.
Nigga, I've never been courtside to the playoffs before.
Daha önce playofları saha içinden izlemedim.
I'll take a whiz and see you at courtside. Great. Jeffy?
Ama şu kadarını söyleyeyim, hayatımda hiçbir ilerleme yok.
Courtside.
Ön sıradan.
Courtside, baby!
Saha kenarı bebeğim!
court 157
courtney 292
courtesy 22
courtois 20
court is in session 17
court is now in session 32
court is adjourned 44
court press 23
court adjourned 25
courtney 292
courtesy 22
courtois 20
court is in session 17
court is now in session 32
court is adjourned 44
court press 23
court adjourned 25