English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Dan

Dan Çeviri Türkçe

152,657 parallel translation
Well, no one's gonna know but Adrian and myself.
Bunu ben ve Adrian'dan başka hiç kimse bilmeyecek.
- Yes, from Lake Drive.
- Evet, Lake Drive'dan.
This acknowledgment of the transfer of 12 eggs from Lake Drive.
Bu belge Lake Drive'dan 12 tane yumurta alındığını gösteriyor.
No, I'm looking for someone to share a milkshake at Scooter's Frozen Custard.
Scooter's Frozen Custard'dan aldığım milkshakeimi paylaşacağım birini arıyorum.
The next person through those doors will be the father of my child.
Şu kapıdan girecek ilk kişi çocuğumun babası olacak.
The next male through those doors will be the father of my child.
Kapıdan girecek ilk adam çocuğumun babası olacak.
- Yale is better than Princeton. - Gentlemen! Stop, stop, stop.
- Yale Princeton'dan daha iyi bir okul.
God, I hate Chicago. But here I am.
Chicago'dan nefret ediyorum ama yine de buradayım.
We've had to hire a firm-wide lawyer. - What?
- Şirket için dışarıdan avukat tutmak zorunda kaldık.
I could have you disbarred for doing something like that.
Bu yaptığın yüzünden seni BARO'dan attırabilirim.
I want my capital contribution to come directly from the Chumhum retainer.
Benim ortaklık katkı payımın direkt Chumhum'dan alınmasını istiyorum.
Then I sympathize with you, but I don't think speech should be judged by those who feel the most harmed.
Senin adına üzülürüm ama konuşmalar duygusal açıdan zarar görmeye bağlı olarak yargılanmamalı.
They know someone in Chumhum.
Chumhum'dan tanıdıkları varmış.
Do you know, the only thing sadder than Tom and Katie Bueller is a sputtering Ferris Bueller caught in a lie.
Tom ve Katie Bueller'dan daha üzücü bir şey varsa o da heyecanla konuşan Ferris Bueller'in yalanını yakalamaktır.
All right. Check and see if Felix Staples has any relationship at all to anybody inside of Chumhum.
Pekala, Felix Staples'ın Chumhum'dan herhangi biriyle bir ilişkisi var mı öğren.
Grand juries work off of emotion.
Soruşturma kurulu üyeleri duygusal açıdan yaklaşıyor.
Just go out that door.
Şu kapıdan devam edin.
Door you came.
Geldiğiniz kapıdan.
Now, did you hear Ms. Lockhart offer any legal advice to your parents?
Bayan Lockhart'ın ailenize hukuki açıdan bir tavsiye verdiğini duydun mu?
Again, Officer Theroux, did you conduct a search this morning in an area immediately adjacent to the Dan Ryan Expressway?
- Tekrarlıyorum memur Theroux. Bu sabah acil olarak Dan Ryan Otoyolu civarında bir arama yürüttünüz mü?
I'm not from Storybrooke.
Storybrooke'dan değilim.
Still no sign of Lucifer?
- Lucifer'dan hala ses seda yok mu?
Like, better than Elton Tom.
Elton Tom'dan daha iyi hemde.
I'm just... I'm trying to put things back the way they were, Dan.
Sadece işleri eski yoluna sokmaya çalışıyorum Dan.
You can get Candy on Cottoncandy86.
Candy'e "Cottoncandy86" dan ulaşabilirsin.
Finish up Marla's arrest report, but, um... maybe your consultant is free.
Ben burada kalıp Marla'nın tutuklanma raporunu bitireceğim. Belki de danışmanın müsaittir.
It's been two weeks.
- Lucifer'dan hala haber yok mu?
No, no, but this is fascinating, Detective. The so-called expert I just consulted insisted emotions can't be controlled.
Hayır, hayır, bu harika Dedektif, benim danıstıgım sözde uzman, duyguların kontrol edilemeyecegi konusunda ısrarcıydı.
Trixie's pretending that she's fine, Dan.
Trixie iyiymis gibi davranıyor, Dan.
I could see if you're mentally troubled, you see someone with long white hair commit a crime, you could call him Santa Claus.
Zihinse açıdan sorunla olsan ve Uzun beyaz saçlı birinin suç işlediğini görsen, Ona Noel Baba diyebilirdin.
Dan, why don't you work on hacking the passcode.
Dan, neden şifreyi kırmak için çalışmıyorsun?
Don't worry about it, Dan.
Gerek yok, Dan.
No, Dan, we are not competing over Charlotte.
Hayır, Dan, Charlotte konusunda yarışmıyoruz.
Dan.
Dan.
I know you are waiting around for my boy Dan.
Adamım Dan, için buralarda dolandığını biliyorum.
But if you ever hurt Dan again, I'll have someone break your legs.
Ama Dan'i tekrar incitirsen birilerine bacaklarını kırdırtırım.
Dan, I want you to be careful with her.
Dan, ona karşı dikkatli olmanı istiyorum.
No, I meant Dan.
Hayır Dan'i kastediyorum.
( Dan clears throat )
( Dan boğazı temizler )
I mean, what's more intoxicating than a Mango-A-Go-Go?
Yani, Mango-A-Go-Go'dan daha çok sarhoş olan ne?
Iniko completed financing without consulting me.
İniko, finansal kısmı bana danışmadan tamamladı.
And somehow, your cleaners removed even the memory of his blood from this carpet.
Ve nasıl yaptılarsa, temizlikçilerin onun kanının anısını bile halıdan çıkarmışlar.
Turbulence... it means anything from a few little bumps to a catastrophic weather system that could knock your flying tin can right out of the air.
Türbülans. Birkaç küçük sallantıdan, uçtuğunuz teneke kutuyu savuracak kadar güçlü yıkıcı hava olaylarına kadar her şeyi kapsayan bir sözcük.
But you might want to move so I can actually get out the door.
Kapıdan çıkabilmem için önümden çekilmen gerek.
Complaining of gradual onset severe abdominal pain.
Giderek artan abdominal ağrıdan şikayetçi.
I did not get very much out of Webber.
Webber'dan fazla bir şey çıkaramadım. Kepner!
Complaining of generalized chest and abdominal pain after a fall.
Düşme sonrası göğüs ağrısından ve abdominal ağrıdan şikayetçi.
Holly, I know other doctors have failed you, but they were not thinking outside the box.
Holly, diğer doktorların seni hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum ama onlara olaya farklı açıdan bakmayı başaramadılar.
I'm gonna yelp.
Google'dan bakacağım.
I'll talk to my clients.
Müvekkilime danışacağım.
DAN :
DAN :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]