Dearie me Çeviri Türkçe
57 parallel translation
Dearie me.
Tanrım.
Oh, landie, dearie me.
Ah canlarım.
You can fool everybody, but landie, dearie me, you can't fool a cat.
Herkesi kandırabilirsin tatlım ama kedileri asla.
Oh, dearie me.
Oh, zavallı ben.
- Dearie me!
- Yani!
Oh, dearie me, Valda.
Oh canım Valda.
Dearie me, trouble in paradise?
Canım, hala mı mutsuzsun?
Dearie me. What a stain on your life.
- Hayatının lekesi değil mi?
Dearie me.
Allahım.
- Dearie me.
- Vay başıma.
Dearie me.
Hadi.
- Oh, dearie me.
- Ah canım
- Oh, dearie, dearie me.
- Canım ya, canım benim.
Dearie me.
- Nasıl olur?
Oh... dearie me!
Çok yoruldum.
Oh, dearie me.
Olur şey değil.
Dearie me.
Ah canım.
Oh. Dearie me. I seem to have left it in the car.
Tüh ya, arabada unutmuşum galiba.
Oh, dearie me, why are you hesitating?
Yok artık ya. Niye çekimsersin?
- It's me, dearie, your landlady.
- Benim, tatlım, ev sahiben.
Come along with me dearie I live quite near
Benimle gel canım. Evim çok yakın.
Come with me, dearie.
Gel benimle güzelim.
Right. - Me either, dearie.
- Ben de öyle, tatlım.
Now, you would like to come home with me now, dearie, wouldn't you?
Seni evine götürmemi ister misin, canım?
Excuse me, dearie.
Affedersin canım.
Come here, me lovely dearie.
Güzel sevgilim, buraya gel.
Dearie, don't point that thing at me.
Ah, tatlım. O şeyi bana doğru tutma.
Look at me, dearie.
Bana bak, güzelim.
Let me tell you something, dearie, I have better retail skills than you!
Sana bir şey söyleyeyim tatlım. Benim satış yeteneğim seninkine beş basar.
Trust me, dearie, it's gonna take a Iot more than ale to wash that taste out.
İnan bana canım, o kötü tadı gidermek için biradan fazlası lazım.
No one breaks deals with me, dearie.
Kimse benimle olan anlaşmasını bozamaz, hayatım.
You can keep trying, dearie, but you're never gonna beat me.
Denemeye devam edebilirsin canım lakin beni asla yenemeyeceksin.
No, dearie, nobody else lives here, just me and my friends.
Hayır tatlım, kimse yaşamıyor, sadece ben ve arkadaşlarım.
Oh, it's me, dearie.
- Yo hayır tatlım, benim.
Killing me is gonna take a lot more than that, dearie.
Beni öldürmek için bundan fazlası lazım, tatlım.
Killing me's gonna take a lot more than that, dearie.
Beni öldürmek için bundan fazlası lazım, tatlım.
Impressive, dearie. Return my ring to me.
- Benimle evlenir misin?
Nice to see your memory's still intact, dearie, but this time, I'm afraid I'm gonna have to disappoint you. It wasn't me.
Olayları hatırlayabilmene sevindim canım ama ne yazık ki bu sefer biraz hayal kırıklığına uğratacağım seni çünkü ben yapmadım.
Trust me, dearie, it was as much a shock to me as it is to you.
Güven bana tatlım, Bu seni olduğu kadar beni de çok şaşırttı.
You know, you think you know me, dearie.
Sen bilirsin. beni tanıdığını düşünüyorsun tatlım
♪ Say you love me With a doodling'song ♪
# Blossom Dearie - Doop Doo De Doop #
I don't imagine you expected me at all, dearie.
Sanırım beni beklemiyordun, tatlım.
I don't know who you are, dearie, but why don't you run off and let me enjoy my killing in peace?
Kim olduğunu bilmiyorum, tatlım. Neden ayak altından çekilip adamı huzur içinde öldürmeme izin vermiyorsun?
If I wanted something out of you, dearie, believe me, I'd take it.
Eğer senden istediğim bir şey olsaydı emin ol ki alırdım, tatlım.
Don't worry about me, dearie.
Merak etme, tatlım.
There's no need to play Miss Innocent with me, dearie.
Benimle Bayan Masum'u oynamana gerek yok, tatlım.
Dearie me.
Vah vah.
Very agreeable, dearie, I'm sure, but I have to confess that not even the promise of a servant could tempt me to the Midlands.
Çok güzel tatlım, ama eminim ki bir hizmetçinin sözü bile Midlands'e ulaştıramaz.
Now me nerves are settled, I'll say "Ta-da," dearie.
Şimdi kafam yerinde. Konuşabiliyorum, canım.
It's just me, Dearie.
Yabancı değil benim, cancağızım.
Sorry, dearie, but he's threatening me now.
Üzgünüm, cancağızım ama beni tehdit ediyor.