English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Don't look back

Don't look back Çeviri Türkçe

1,094 parallel translation
"When you leave, don't look back."
"Gittiğinde asla arkana bakma."
So when you get your heart splattered all over hell and you feel low, and dirty, don't look to me to help pump you back up cos... cos maybe for the first time in your life, I won't be there.
Yani artık kalbin kırıldığında ve kendini kötü ve kirlenmiş hissettiğinde yardım etmem için bana gelme çünkü... çünkü belki de hayatında ilk kez yanında olmayacağım.
Look, if you don't turn around and take me back, you're gonna make me do something that I don't wanna do.
Bak, geri dönüp beni bırakmazsan hiç istemediğim şeyler yapmak zorunda kalacağım.
And don't look back.
Ve arkanıza sakın bakmayın.
Look, I don't want to sound stupid, but I get back to England, I find my car's been stolen...
Salak olduğumu düşüneceksin ama İngiltere'ye dönüyorum ve arabamın çalındığını öğreniyorum...
"Don't look back - - Something might be broken."
"Asla geriye bakma Bir şey kırılmış olabilir."
- Don't worry about it. You look fine. Turn around and back up.
Korkma, iyi görünüyorsun.
- Don't look back.
- Arkana bakma.
Don't look back.
Arkaya bakmayın.
Don't look back.
Ardına bakma.
You don't get any of the old feelings back when you look at him, do you?
Dur biraz. Ona baktığında eski duyguların depreşmiyor değil mi?
Follow the cloth, don't ever look back.
Bezi takip et, asla da arkana bakma!
Don't look back.
Sakın bakma.
Don't look back!
Arkaya bakmayın!
Don't look back there.
Arkana bakma.
Look, I don't want to bring up the past, but isn't Serrano the guy that ran you out of Chicago when he was runnin'things back there?
Kötü anılarını canlandırmak istemiyorum ama Serrano Chicago'da iş yaparken seni oradan uzaklaştırmıştı, değil mi?
Don't look back.
Arkana bakma.
Look, uh... why don't we go back to that motel, lie down and talk about it, huh?
Motele dönelim ve uzanıp bu konuyu konuşalım. Sana yakışıklı ve seksi olduğun için mi aşık oldum sanıyorsun? Hayır, Cliff.
Look here, Poirot. Don't you think we ought to get back to London?
Poirot, sence de Londra'ya dönmemiz gerekmez mi?
Don't look back. Come on. Hurry!
Arkana bakma.
Look, I don't have time to talk now, but I'll come back about 11 : 00.
Şu an zamanım yok, ama 1 1 : 00 gibi döneceğim.
Don't look back.
Sakın arkana bakma.
- I don't know what you're talking about. - Ma'am, I'm gonna have to ask you... to step back inside the store back into the office so we can look through the bag.
- Hanımefendi çantanızın içine bakabilmek için... sizden dükkana geri dönüp ofise girmenizi istemek zorundayım.
Don't look back next time I ask you to open the garage door.
Senden garaj kapısını açmamı istediğimde de bakma.
Don't look back, Jude!
Geriye bakma, Jude!
Maybe it's someone else, but you don't know- - you can't look back, because you don't know your history!
Belki başka biri, ama bilmiyorsun... Geriye bakamazsın, çünkü tarihini bilmiyorsun!
Look Maggie, why don't you go back to your room, and we'll pretend this never happened?
Bak Maggie neden odana geri dönmüyorsun ve bunlar hiç olmamış gibi davranmıyoruz?
Look, if you don't wanna go back up there, I'll just go back myself.
Sen oraya dönmek istemiyorsan, ben kendim giderim.
Look, I want you to take Dani back to your house and don't let her out of your sight!
Dani'yi eve götür ve sakın onu gözünün önünden ayırma!
Look, don't turn your back on me.
Sırtını dönme bana.
Take that beauty and run, and don't look back.
Güzel olanı bul ve devam et. Geriye bakma.
I Don't Know, Look In Back.
Bilmiyorum, arkaya bak.
Look, don't go back to America.
Bak, Amerika'ya geri dönme.
Don't look back!
Geriye bakma!
You stay on my heels and don't look back!
Sen hemen arkamda ol, sakın arkana bakma!
Now, be brave... and don't look back.
Şimdi cesur ol... ve arkana bakma.
Keep going and don't look back.
Devam et ve arkana bakma.
You march right back to that school look them straight in the eye and say, "Don't eat me."
Doğru okula gidiyorsunuz ve onların gözünün içine bakıp "Beni yemeyin!" diyorsunuz.
My advice is to burn this as quickly as possible and don't look back.
Sana tavsiyem bunu olabildiğince çabuk yakman ve geriye dönüp bakmaman.
And don't look back.
Sakın ardına bakma.
Don't look back!
Sakın arkana bakma!
Look, feelin'fucked-up don't help a goddam thing and it ain't gonna bring nobody back.
Bak, berbat hissetmek bir halta yaramaz,... ve kimseyi de geri getirmeyecek.
John, don't look back.
John, arkana bakma.
Don't look back. Just keep swimming.
Arkana bakma.
Don't look back!
Arkana bakma!
If Sid doesn't kill me and I don't catch him, all I got to look forward to is my 17 back in the penitentiary.
Eğer Sid beni öldürmezse ve ben onu yakalayamazsam, hapishanedeki on yedi yılıma geri döneceğim.
And once you start back... don't look behind you.
Ve geri döndüğün sırada arkana bakma.
Look here, Keisha, why don't we go back to my place and have a little nightcap.
Bana bak, Keisha, neden evime gitmiyoruz ve yatak takkelerimiz giymiyoruz.
- Look, honey, I'll be right back, okay? - I-I don't know what happened.
- Bak hayatım, Birazdan dönerim tamam mı?
Keep walking, and don't look back.
Yürümeye devam et ve sakın arkana bakma.
You know I don't like to look back. Your father always said, " Never look back.
Baban hep "Geçmişe bakma, seni alt edebilir," derdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]