English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Don't tell anybody

Don't tell anybody Çeviri Türkçe

592 parallel translation
- And don't let anybody tell you they aren't.
- Sakın kimseye öyle olduklarını söyletme.
- Don't open the door for anybody until I tell you.
- Ben söyleyene kadar kimseye kapıyı açma.
You tell anybody anything that comes into your head... and you don't tell me.
Bana söyleme zahmetine bile girmeden önüne gelen herkese aklına ne eserse söylüyorsun.
Now don't tell anybody about this.
Sakın kimseye bir şey söyleme.
Don't tell anybody else about it.
Kimseye bahsetme.
I don't want anybody to tell you how to make me happy.
Beni nasıl mutlu edeceğinizi size birilerinin söylemesini istemem.
You don't have to tell anybody.
Kimseye söylemenize lüzum yok.
You don't have to tell anybody, do you, about our friend?
Arkadaşımızdan kimseye bahsetmeniz gerekmiyor, değil mi?
And don't tell anybody about that bumped turret.
- Kimseye de taretteki arızayı söyleme.
Don't tell anybody, but I'm awfully superstitious.
Sakın kimseye söyleme ama, benim batıl inançlarım vardır.
Don't tell anybody.
Bunu kimseye söyleme.
- Don't let anybody tell you any different.
- Farklı bir şey denmesine izin verme.
I don't want anybody to know that you're going there. Mary, don't tell anybody you're going.
Nereye gittiğini kimseye söyleme.
I forgot to tell you, I don't trust anybody, especially women.
Söylemeyi unuttum, kimseye güvenmem. Hele kadınlara.
And don't ever let anybody tell you... you were a sucker to fight in the war against Fascism.
Ve kimsenin size... faşizme karşı savaştığınız için aptal demesine izin vermeyin.
Now don't ever tell that to anybody, Doctor.
Bunu kimseye söylemeyin doktor.
Some things you just don't tell anybody
Bazı şeyler kimseye söylenmez.
But don't you dare tell her I let anybody in there before it was straightened up.
Oda daha toplanmadı ama.
WE'RE ALL HERE IN THE CHURCH. SUPPOSE WE DON'T TELL ANYBODY ELSE?
Kimse bundan bahsetmese olmaz mı?
Don't let anybody ever, ever tell you that these people are lazy.
Sakın kimseye bunların tembel olduklarını söyletme.
If you don't know about it, you can't tell anybody if they ask.
Eğer bir şey bilmezsen, sorduklarında kimseye bir şey anlatamazsın.
But don't tell anybody.
- Evet, ama kimseye söylemeyin.
The Russians don't tell anybody anything, including Ike and the President.
Ruslar, lke ve Başkan da dahil kimseye bir şey söylemiyorlar.
Don't tell anybody about this place, all right?
Bu yeri kimseye söyleme sakın, tamam mı?
Don't tell anybody.
Kimseye söyleme.
Don't tell anybody, will you?
Kimseye söylemezsin, değil mi?
Don't tell anybody, OK?
Bunu kimseye anlatmayın, tamam mı?
But don't tell anybody.
Ama kimseye söyleme.
Mary, don't tell anybody! Please, don't tell!
Mary, kimseye anlatma, ne olur, kimseye anlatma!
I don't want you to tell anybody else.
Başka kimseye söylememeni istiyorum, hiç kimseye.
Don't tell anybody, pal. I'm learning to dive.
- Dalmayı öğreniyorum.
But don't tell anybody.
Ama kimseye söylemeyin.
Don't let anybody ever tell you different.
Kimsenin aksini söylemesine izin vermeyin.
- Don't tell anybody you saw us.
- Bizi gördüğünü kimseye söyleme.
Go ahead, you tell them they don't want to shoot anybody, huh?
Haydi bakalım, onlara kimseyi vurmalarının gerekmediğini söyle.
I don't want her around to tell anybody about Frank's new face.
Kadının etrafta Frank'in yeni yüzünden bahsetmesini istemiyorum.
Don't tell anybody about this, Vinnie.
Bundan kimseye bahsetme, Vinnie.
Don't tell anybody that they're not free, because they'll get busy killing and maiming to prove to you that they are.
Sakın kimseye özgür olmadığını söylemeye kalkma öldürerek ya da sakat bırakarak aksini ispatlamaya kalkacaktır.
Don't let anybody tell you you're not.
- Kimsenin aksini söylemesine izin verme. - Vermem efendim.
Don't tell anybody here in Cheyenne I ever voted Democratic.
Bugüne kadar hep Demokratlara oy verdiğimi Cheyenne'de kimseye söyleme.
Don't let anybody tell you different.
Başka türlü anlatılanlara inanma.
You don't plan to tell anybody oecause youe ate my go d ad wat to keepo t you se
Kimseye anlatmayı düşünmüyorsun. Çünkü sen altınlarımın peşindesin. Altınlar sana kalsın istiyorsun.
It's a secret, so don't tell anybody, but his greatest ambition... is to shake hands with President Kennedy.
Bu bir sır. Sakın kimseye söyleme, ama en büyük hayali... Başkan Kennedy'nin elini sıkmak.
I'll tell ya somethin'I don't do : I don't owe anybody 2,000 clams, stupid!
Benim kimseye 2.000 borcum yok, aptal herif.
Don't tell anybody.
Kimseye söyleme, özellikle de Ford'a.
Don't tell anybody I'm a cop.
Kimseye polis olduğumu söyleme.
- Don't worry, I won't tell anybody.
- Merak etmeyin, kimseye söylemem.
Don't tell anybody about it.
Kimseye bundan bahsetme.
Don't you tell anybody, and I won't.
Kimseye söylemezsin değil mi?
Don't tell anybody I'm in town.
Kasabada olduğumu kimseye söyleme
And don't let anybody tell you different.
Bunun aksini kimse iddia edemez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]