English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Ecstasy

Ecstasy Çeviri Türkçe

1,202 parallel translation
You give each other massages and listen to crappy Indian music... and cry out in ecstasy.
Birbirinize mesajlar verip, boktan Hint müzikleri dinliyor... ve mutluluk içinde çığlıklar atıyorsunuz.
At least once... when the first rays of the sun spins dreams... when waves in the sea make music... when ecstasy is in the air, wayward times
En azından bir kez... Güneş ışınları nezaman ilk vursa, düş geri döner. Nezaman deniz dalgaları vursa, müzik oluşur..
"In this ecstasy, let us not make another mistake"
"Bu esirimde başka bir hata yapmamak için bize izin verme"
"Ecstasy has arrived" "Madness"
"Ben her an, seni düşünürüm"
Erm... chemical name is 3-4 methylene-dioxymethamphetamine, which is why people call it Ecstasy.
Hmm... Kimyasal. İsmi 3-4 methylene-dioxymethamphetamine,
It's the Ecstasy, the chemical itself.
Ecstasy'dir o, Kendi kimyasalı.
Ecstasy, crystal, G...?
Ectasy, kristal, G.?
You're a total stranger to me.
Seni tanımıyorum. Ecstasy'nin etkisi.
Not all that Ecstasy turned out to be headache medication.
Sadece o Ecstasy sonrası baş ağrısı tedavilerini değil.
Ecstasy?
Ecstasy mi?
Oh, by the by, that night I went back for the Ecstasy I gave you.
Sırası gelmişken, o gece sana verdiğim Ecstasy için geri döndüm.
Ecstasy.
Ecstasy, vay canına.
She took a tab of Ecstasy.
Bir tablet Ecstasy yuttu.
That, my dear, is the external manifestation of Grams'extreme disappointment in me for that whole Ecstasy incident.
Bu, canım, bütün o Ecstasy vakası için anneannemin bana karşı had safhadaki hayal kırıklığının harici göstergesiydi.
I told them all about our mutual experience with ecstasy.
Onlara ecstasy ile ilgili bütün ortak deneyimimizi anlattım.
He owns Ecstasy.
- Ecstasy'nin sahibi.
- Ecstasy?
- Ecstasy mi?
O.D. Friend says Special K and ecstasy.
Aşırı doz. Dostlar, Ketamine ve Ecstasy dediler.
I could've taken ecstasy but I didn't!
Ecstasy alabilirdim, ama almadım!
- She's on ecstasy and you yell at me?
- Ecstasy alan o, ama bana kızıyorsun.
- So who was this ecstasy guy?
- Şu Ecstasy kullanan çocuk kim?
51 times more hallucinogenic than acid and 51 times more explosive than ecstasy.
Asitten 51 kez daha halojenik ve ekstaziden 51 kat daha patlayıcı.
Was I taking ecstasy that day?
O gün uyuşturucu falan mı kullanmıştım?
Well, I guess I snorted some coke and smoked some pot but that was just to make the Ecstasy last longer.
Şey... biraz koko çekip, biraz da ot içtim ama Ecstacy kadar etkili olmuyorlar.
Oh, yeah, the Ecstasy goddess.
Evet... Ecstacy tanrıçası.
She hurled me impetuously... into bizarre ecstasy... until I saw my legs to one side... and arms to the other.
Bambaşka bir coşkuya bacaklarımı bir tarafta kollarımı bir tarafta görene dek beni sert bir şekilde savurdu.
Marijuana, cocaine, crack cocaine, PCP, ecstasy, poppers...
Marihuana, kokain, PCP, ecstasy, uyarıcı...
Ecstasy : a state of being beyond reason and self-control.
Kendinden geçme : Mantığını ve kontrolünü kaybetme durumu.
At the party, Julio and Tenoch used alcohol and marijuana and the ecstasy from San Francisco.
Partide Julio ve Tenoch içki, marijuana ve San Francisco'dan gelen ecstasy'den içtiler.
- What is that? Ecstasy.
Bundan ister misin?
So you really never done Ecstasy?
Gerçekten hiç ekstazi almadın mı?
You guys ever done ecstasy?
Sizler hiç uyarıcı kullandınız mı?
I'm looking for the ecstasy.
Hap arıyorum.
I ´ ve got ecstasy.
Bende extasy var.
- Claude ´ s got ecstasy.
Claude'da extasy var.
Ecstasy.
Ecstasy.
She would not have taken ecstasy if she'd planned on being alone.
Eğer evde yalnız olmayı planlamış olsaydı ecstasy almazdı.
Both sipping champagne and popping ecstasy.
Her ikisi de şampanya içip ecstasy almışlar.
Did anybody like to use ecstasy?
Ecstasy kullanmaktan hoşlanan var mıydı?
- No trace of ecstasy?
- Ecstasy'yle ilgili bir şey yok mu?
He'd wanted her to take ecstasy.
Ondan ecstasy içmesini istemişti.
She was afraid, because she knew Robin and Dee took ecstasy the nights they were killed.
Korkmuştu çünkü Robin ve Dee'nin... öldürüldükleri gece ecstasy aldıklarını biliyordu.
An ecstasy... whose tremendous tension loosened in torrents of tears.
Bir büyü... büyük bir gerginlik göz yaşlarıyla boşanıverdi.
Dionysus is the Greek name for ecstasy, for intoxication... state that destroys, cuts into pieces... abolishes the finite and the individual.
Dionysos büyülenmenin, sarhoşluğun Yunanca karşılığıdır... yıkan, parçalara ayıran bir şey... sonluluğu ve tekilliği ortadan kaldırır.
He walks in ecstasy and enraptured... as he has seen the gods walk in his dreams.
Büyülenmiş ve sarhoş bir şekilde yürüyor... rüyalarında yürüyen tanrılar gibi.
I felt complete sexual ecstasy. A true orgasm.
Gerçek bir orgazmdı.
Battosai! the fun and ecstasy of killing people.
Battousai! Kan kokusunu et ve kemiği kesme hissini ve bir can almanın verdiği zevk ve esrimeyi.
Lost in ecstasy
Zevklerin içinde kayboluyorum.
Everything from dabbling in ecstasy to public intoxication rigging yearbook photos, to my personal favourite :
Extacy dağıtmaktan tutun da, yıllık resimlerini değiştirmeye kadar.
What past record? The juvie hit for possession of ecstasy.
Hadi gel.
Oh, great, now we get to starve and sweat ourselves into a hallucinogenic state of ecstasy.
Harika, şimdi mutluluktan sanrılayana kadar aç kalıp terleyeceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]