Ela Çeviri Türkçe
276 parallel translation
Are you going to Ela's place?
Ela'nın mekanına mı gidiyorsunuz?
Maintaining communications blackout, we have taken aboard Petri, ambassador from Troyius, the outer planet, and are now approaching the inner planet, Elas.
Dış gezegen Troyius elçisi Petri'yi gemiye aldık, şu anda iç gezegen Ela'a yaklaşmaktayız.
My mothers hazel comb.
Annemin ela tarağı..
You have the prettiest green eyes I've ever seen.
- Asıl sen, gördüğüm en güzel ela gözlere sahipsin.
Taller than I expected with hazel eyes.
Umduğumdan daha uzun boylu, gözleri ela.
Sleepless nights, lonely hours, hoping, praying that once more I would gaze into your ravishing brown eyes.
Uykusuz geceler, yalnız saatlerde o müthiş ela gözlerine bir kez daha bakabilmek icin dualar ettim.
He referred to you as "the cute little Jewish kid with sandy hair and hazel eyes."
Senden "Kumlu saçları ve ela gözleri olan şeker Yahudi çocuk." diye bahsetti.
Brown.
Ela.
They both had dark hair and brownish-green eyes.
Her ikisi de siyah saçlarla ve ela gözlerle doğdu.
Brother Eli.
Kardeş Ela.
Oh, I love that sermon, Uncle Eli.
- Vaazına bayıldım Ela Dayı.
Um, and, and Eli and Loretta?
Peki Ela ve Loretta?
At the top of the news, Maryland Congressman Elijah Hawkins... is in satisfactory condition at Walter Reed Hospital... after an overnight accident in the district. That's right, Laura.
Ve son aldığımız habere göre, Maryland kongre üyesi Ela Hawkins gece geçirdiği bir kazadan sonra yatırıldığı Water Reed hastanesine yatırıldı ve durumu iyiye gidiyor.
I'm trying to find Reverend Eli Hawkins.
- Peder Ela Hawkins'i arıyorum.
Eli Hawkins got his tail... - Caught in a crack, huh?
Ela Hawkins bu defa kötü yakalandı, değil mi?
Pam-ela, did you see that package out on the porch for you?
Pam-ela, verandada sana gelen paketi gördün mü?
Uh - Actually, I think they're a little more hazel.
Aslında, onların ela olduğunu düşünüyorum.
- Mine are hazel not blue.
- Benimki ela.
Look at yourself in the mirror.
Ela! Ayna yalan söylemez.
Your eyes are hazel, aren't they?
Gözlerin ela, değil mi?
- No, ela...
- Hayır, o...
You have specified hazel eyes, dark hair and fair skin.
Ela gözlü, siyah saçlı ve açık tenli olarak belirtmişsiniz.
Someone who has hael eyes, around 5 feet 8 inch tall, " " "'has a figure of 36-24-36'
Ela gözlü, 177cm boylarında 36-24-36 ölçülerinde
- Hael'
- Ela
- Shut up and listen!
Mavi gözler veya ela gözler?
Ask the driver to fetch the kids at 4 O'clock and take them home l understand
- Ela gözler 5 feet, 8 inches ( 173cm ) - Hey! Çok fazla karışıklık var!
Brown hair, hazel eyes.
Kahverengi saçlı, ela gözlü.
- Acaba com ela!
- Bitir işini!
Blonde hair with hazel eyes.
Sarı saçlı ve ela gözlü.
Blue or brown. Or maybe hazel?
Mavi veya kahverengi.Veya belki de ela?
Detenham ela!
Durdurun onu!
I never noticed your eyes were hazel.
Gözlerinin ela olduğunu hiç fark etmemişim.
I have brown eyes and I don't know what my natural hair colour is anymore.
Ela gözlerim var ve doğal saç rengimi hatırlamıyorum.
- So, do swear, come on, ela...
- Hadi, yemin et o zaman...
If I could only meet Ela... My first love.
Eğer ilk aşkım Ela ile karşılaşabilseydim...
If I could meet Ela I'd be saved.
Eğer Ela'yla karşılaşabilseydim Kurtulacaktım.
Ela...
Ela...
Ela, come on son, just ask him.
Ela, hadi oğlum, bir sor bakalım ona.
Sharon Marie Polanski, female Caucasian, 26 years 5'3 ", 135 pounds blond hair, hazel eyes.
Sharon Marie Polanski, kadın, beyaz, yaşı 26 1,60m, 61 kilo sarı saç, ela göz.
"The pictures taken before " With smiling gray eyes " May rest, such cruel sound
" Bu, gülümseyen ela gözlerle çekilen fotoğraflar bütün bu korkunç seslerden sonra dinlenebilir.
Them brown eyes...
O ela gözlerin beni yanıltamaz.
Onde é que ela se esconde?
Nerede saklanıyor?
Onde esta ela?
Nerede?
Mesmo que ela morresse, eu deitava-te abaixo e matava-te.
Öyle olsa bile, seni kendim bulup avlardım kesinlikle.
- Hazel.
- Ela.
But she's got the prettiest green eyes I've ever seen.
- Evet ama gördüğüm en güzel ela gözlere sahip.
And you have the prettiest green eyes I've ever seen.
- Sen de gördüğüm en güzel ela gözlere sahipsin.
Eli Hawkins.
Ela Hawkins.
My eyes are hazel, Helen Keller.
Gözlerim ela, Helen Keller.
Six foot tall, blue eyes, and...
Ela gözlü.
Well, I- - I just don't- -
- Gözleriniz kahverengi mi yoksa ela mı?