Empires Çeviri Türkçe
235 parallel translation
That's how states and empires have been built since time began.
İlk çağlardan beri ülkeler, imparatorluklar böyle kurulur.
The rise and fall of the bootlegging empires... was written in blood and bullets.
İçki kaçakçılığı imparatorluklarının yükselişi ve çöküşü kanla ve mermilerle yazılmıştır.
A little wine is enough to overturn the fate of empires.
Bir damla şarap imparatorların kaderini değiştirmeye yetiyor.
Empires are made with iron, not with women's intrigues.
İmparatorluklar kadınların entrikalarıyla değil kılıçla kurulur.
The men who build empires die, and empires die too.
İmparatorlukları kuranlar ölür, imparatorluklar da öyle.
Expound upon the great Ashanti empires and the Songhay civilizations.
Büyük Ashanti İmparatorluğu ve Songhay uygarlığından bahset.
Empires crumble, republics founder.
İmparatorluklar parçalandı, cumhuriyetler kuruldu.
There were empires in the west, such as the great McCandles Ranch.
Batıda da imparatorluklar vardı, McCandle Çiftliği gibi.
Recent joint discussions with the Klingon and Romulan Empires have revealed that a starship has disappeared in this sector precisely every 27.346 star years.
Klingon ve Romulan İmparatorluklarıyla yapılan müzakereler... bu sektörde her 27.346 yıldız yılında... bir geminin kaybolduğunu doğruluyor.
Nick, have you read The Rise of the Coloured Empires by Goddard?
Nick, Goddard'ın Azınlık Irkların Yükselişi adlı kitabını okudun mu?
You'll have to think how to govern these mighty empires.
O muhteşem imparatorlukları nasıl yöneteceğinizi düşünmeniz gerekecek.
And let's face it, as empires go, this is the big one.
Ve kabul edin, imparatorluklar arasında bu oldukça büyük.
A few thousand years ago the idea developed that the motions of the planets determined the fates of kings dynasties, empires.
Bu fikir birkaç bin yıl önce, gezegen hareketlerinin kralların, hanedanların ve imparatorların, kaderini etkilediği görüşünden ortaya çıkmıştı.
Because they were all at the center of old empires.
Çünkü buralar bütün büyük eski imparatorukların merkeziydi.
They were beyond the frontiers of the empires.
İmparatorluk medeniyetlerini geride bırakmışlardı.
He was a man who made humility and simple truth more powerful than empires. "
O, tevazu ve basit gerçeği imparatorluklardan daha güçlü kılan bir adamdı. "
Imagine, all the nobility of Ehdan and the kings of four empires wiped out in one fell swoop.
Düşünün, Ehdan'ın tüm asaleti ve 4 imparatorluğun kralları tek bir hamlede yok olacak.
And good anchorage, like Ponape, is what empires are built around, huh?
İmparatorluklar, Ponape'deki gibi iyi ankrajlar... üzerine kuruludur, değil mi?
The dreams of men, the seed of commonwealths, the germs of empires.
İnsanların hayalleri, ulusların tohumları, imparatorlukların mikropları...
- Financial empires will crumble.
- Mali imparatorluklar çökecek.
She was the most radiant woman in all the empires of the world.
Dünyadaki en etkileyici kadındı.
That's what makes empires great.
İmparatorlukları büyük yapan budur.
The president Woodrow Wilson, had announced that the United States would fight not to restore the old empires but to bring democracy to all of Europe.
Dönemin başkanı Woodrow Wilson, ABD'nin eski imparatorlukları yeniden canlandırmak için değil, bütün Avrupa'ya demokrasi getirmek için savaşacağını açıkladı. Dünya Barışı İçin Program Bernays, bu düşünceyi hem yurtiçinde,... hem de yurtdışında pazarlama konusunda olağanüstü başarılı oldu.
Our country is through with empires, Omega Red.
Ülkemizin, imparatorlarla işi bitti, Omega Red.
Phoenix is a creature of such immense power, that she threatens stellar empires that were ancient before your sun had planets.
Phoenix öylesine güçlü bir yaratık ki sizin gezegenleriniz yokken var olan kadim imparatorlukları bile tehdit ediyor.
But relations between the Klingon and Cardassian Empires have never been anything but amicable.
Ama Klingon ve Kardasya İmparatorluklarının arasındaki ilişki asla dostaneden öte bir şey olmamıştır.
They taught the younger races, explored beyond the Rim created great empires.
Daha genç ırkları eğittiler, sınırların ötesine geçtiler büyük imparatorluklar kurdular.
We are meant to conquer, to rule, to build empires.
Fethetmek, hükmetmek, imparatorluklar kurmak bizim doğamıza var.
They created great empires, taught the new races, explored beyond the Rim.
Büyük imparatorluklar kurdular. Yeni ırkları sınırların ötesine taşıdılar.
These empires look at the Federation and they see a prize... a prize that we have forgotten how to protect and if we don't change our ways they're going to take it from us.
Bu imparatorluklar Federasyona baktıklarında onlar diyecekler ki bakın bu bir ödül... Elimizdeki bir ödül kendilerini korumayı unutmuşlar ve biz bunu değiştirmeliyiz yoksa bu sona doğru gidiyoruz.
There were three great empires... that dominated the world both culturally and militarily...
Dünyaya egemen olmuş üç büyük imparatorluk vardı hem kültürel hem de askeri bakımdan :
Fleets, empires, all the big stuff.
Filolar, imparatorluklar, büyük şeyler.
Smaller worlds that didn't get involved in the war... now have a chance to expand their empires.
Savaşa katılmayan bazı ufak gezegenler imparatorluklarını geliştirmek için bir fırsat yakaladıklarını düşünebilirler.
But if you both allow the White Stars to patrol the borders... -... between your two empires...
Ama ikiniz de Ak Yıldızların sınırlarınızda devriye gezmelerine izin verirseniz imparatorluklarınız arasında- -
Its rising foretold the death of kings... collapse of empires. It was a bad sign.
Dünya'dan görünmesi kralların ölümü imparatorlukların yıkılması anlamına gelirmiş.
Um, I haven't built any empires, and I can't say that I've personally defeated any enemies in battle, but you have to realize, I'm not living among warriors.
Mm, herhangi bir imparatorluk kurmadım, ve kişisel olarak savaş alanında, herhangi bir düşmanı mağlup etmedim, ama, benim şu anda, savaşçıların arasında yaşamadığımın, farkında olmalısın.
About great empires, terrible mistakes.
Büyük imparatorluklar, korkunç hatalar hakkında.
Histories, like ancient ruins, are the fictions of empires.
Çok eski kalıntılar gibi tarihler..
Love that overthrows empires.
İmparatorluklar deviren aşkı
But the invading empires became more powerful
Ama istilacı kavimler güçlendiler.
All the best people in Europe have empires.
Avrupa'daki en iyi insanların hep bir imparatorları var.
If we shift our resources... away from evil empires and towards Starbucks... we can increase our profits five-fold.
Eğer kaynaklarımızı... Kötülük imparatorluklarından Starbucks'a yönlendirirsek... Karımızı beşe katlayabiliriz.
So everyone had empires in Europe.
Avrupa'da herkesin bir imparatorluğu vardı.
So we built up empires.
İmparatorluklar kurduk.
After the Second World War, that's when the empires dissolved.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra imparatorluklar dağıldı.
Of ancient empires, the largest was?
Tarih öncesi imparatorluklardan en büyük olanı hangisidir?
Muhammad's world was a centre of trade, connecting the Mediterranean Sea to the Indian Ocean, linking the ageing empires of Byztantium and Persia to the great bazaars of India and China.
Hz. Muhammed'in bulunduğu bölge tam bir ticaret merkeziydi, Akdeniz'den Hint Okyanusu'na kadar, yani Bizans ve İran'ın yanı sıra
Within 50 years, people whose fathers had been camel herders were now governing one of the major empires in world history.
50 yılda, deve çobanlığından dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından biri konumuna geldiler.
This was arguably one of THE greatest world empires and European observers could not walk away without feeling of respect for the sheer power of the Ottomans.
Dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kurmuş olmaları, Avrupalı gözlemcilerin, kayıtsız kalamayıp Osmanlılara, derin bir saygı duymalarını sağlamıştır.
I see the potential for literature and art, empires and kingdoms.
Onda potansiyel yazarlar ve sanatçılar, imparatorlar ve krallar görüyorum
Jaffa are the foundation upon which the false gods have built their empires.
Jaffa, sahte tanrıların inşa ettikleri imparatorluğun temelidir.