Exploded Çeviri Türkçe
1,782 parallel translation
Wait, krypton is the planet that exploded, right?
Krypton patlayan gezegendi değil mi?
So I lanced this thing on this guy's back, and I'll be honest with you, I didn't even know what it was, and then it exploded like a volcano.
Sonra adamın arkasındaki şu şeyi yarıp açtım. Ve dürüst olmalıyım ki, onun ne olduğunu bile bilmiyordum. Ve birden volkan gibi patladı.
That night, the universe exploded in my mind.
O gece evren beynimde patladı.
So brainiac used Kara to time-Jump Back to the day that the planet exploded.
Yani Brainiac Kara'yı zamanda sıçramak için kullanıp gezegenin patladığı yere geri dönmüş.
We've been attempting to recreate the accidental combustion all morning using kitchen appliances, but nothing's exploded yet.
Sabahtan beri henüz patlamamış mutfak tertibatları kullanarak tesadüfi yanmayı canlandırmaya çalışıyoruz.
Well, before the church exploded, she called us over.
Kilise patlamadan önce bizi oraya çağırmıştı.
Hey, the light bulb in the can just blew, and your crapper exploded.
Önce ampulün sonra da bokhanen patladı.
Hint of exploded bus.
Bir şey var mı? Bunda patlamış otobüs izi var.
Yeah, she exploded.
Evet, o bir anda patladı.
It just kind of exploded!
Birdenbire patladı sanki!
You had the building that exploded?
Şu patlayan binanın adamı?
You mean, like "exploded" blew up?
Yani "Patladı." şeklinde mi havaya uçmak?
Or at least he did until this morning when he exploded all over his apartment.
Ya da en azından bu sabaha kadar kolundaydı, dairesinde patlamadan önce.
And the propane tanks were arranged so that when they were shot and exploded, it would push the people out the exits.
Ve propan tüpleri de ateş edip patlatılacak şekilde yerleştirilmişti insanları dışarıya çıkmaya zorlayacaktı.
- lt exploded on the ground.
- Yerde patladı.
If the stars all exploded now, we'd see the first burst in four and a half years, and the others gradually over billions of years, in the time it takes the images to reach us.
Eğer yıldızlar şimdi patlarsa biz ilk patlamayı dört, dört buçuk yıl içinde göreceğiz ve diğerlerini milyonlarca yıl sonra Bize ulaşana kadar şekil alacak
Taking this theory to its conclusion, we come to think that at the beginning, the universe was just a quantity of matter no bigger than a ping-pong ball which exploded... 10 to 20 billion years ago. Let's say 14, more likely.
10-20 milyar yıl önce patlayan evren, bir pinpon topundan daha büyük değildir buna yaklaşık olarak 14 diyelim
His fucking head exploded!
Soktuğumun kafası patladı.
Yeah, someone knocked her on the head and it exploded on the cranium thing.
Evet, biri kafasına vurmuş ve kafa kemiği şeyini patlatmış.
It exploded down.
Aşağıda patladı.
- The hyperdrive just exploded.
- Hipersürücü az önce patladı.
The enemy hive just exploded.
Düşman Kovan'ı patladı.
- Hyperdrive just exploded.
- Hipersürücü az önce patladı.
I think we can safely assume that all Kryptonian condiments were destroyed when the planet Krypton exploded.
Sanırım varsayabiliriz ki, tüm Kripton baharatları Kripton havaya uçtuğunda yok olmuştu.
A tremendous accomplishment would be if the planetary body he discovered were plummeting toward Earth and he exploded it with his mind.
Eğer keşfettiği gezegensel yapı Dünya olsaydı ve onu beyniyle patlatsaydı muazzam bir başarı olabilirdi.
I literally just walked through the door, sir. We got on the news it was an SUV that exploded.
Haberlerde patlayanın bir jip olduğu söylendi.
It's almost as if it exploded out of the artist.
Sanki sanatçının içinden fışkırmış gibi.
His test just exploded.
Kısa süre önce bağırsakları patladı.
They exploded and left fragments.
İçeride patlayıp, etrafa saçılmışlar.
As soon as we left, the bomb exploded.
Ayrıldıktan hemen sonra bomba infilak etti.
Zac Efron was supposed to do it, but his appendix exploded.
Zac Efron'ı ayarlamıştık, ama apandisi patlamış.
It exploded.
Birden patladı.
Something exploded.
Birşey infilak etti.
It's not clear if it was remainders of explosives or a part of the motor that exploded.
Patlayıcılardan geriye kalan mı yoksa patlayan motorun bir parçası mı çok net değildi.
Then something exploded on the bus.
Sonra da otobüs havaya uçtu.
In close range combat, a bomb dropped by an Italian plane exploded nearby.
Göğüs göğse çatışma sırasında bir İtalyan uçağının attığı bomba patladı.
Nou Camp was a liberated area where all Catalonian's rage exploded.
Nou Camp, tüm Katalanların öfkesinin patladığı kurtarılmış bir yerdi.
My head just exploded
Beynim patlayacaktı.
Some of the victims'cells seem to have actually exploded.
Bazı kurbanların hücreleri gerçekten patlamış gibi.
Well, when it exploded they took off.
O şey patladığında, hemen gittiler.
The bomb has successively exploded and we're all fine
Allah'a şükür ki bombayı başarılı bir şekilde patlattık.
A shell exploded in my face and I got covered with shrapnel all over my body.
Bir top mermisi patladi yüzümde, tüm bedenim sarapnel parcalariyla kapliydi.
The universe exploded into existence.
Evren, patlayarak varlığı oluşturdu.
I also heard a story that you constructed an OR table from a exploded humvee in the middle of the desert.
Ayrıca duyduğum bir öyküye göre çöl ortasında patlamış bir cipten ameliyat masası yapmışsınız. Doğru mu?
Give me an exploded view.
Sökülmüş halini göster.
It hasn't exploded in years, but when it did, the sky went completely white with ash. "
Yıllardır patlamıyor, ama patladığında gökyüzü tamamen beyaz küllerle kaplanıyor. "
Welder's acetylene tank exploded.
Kaynakçının asetilen tankı patladı.
"his hot, moist tulip exploded in her river of delights..."
"adamın ateşli, nemli lalesi mutluluk nehrine boşaldı..."
The numbers, they just... exploded.
Sayılar sanki birden patlama yaptı.
- So it exploded outside?
- Yani dışarıda patladı.
It looks like it exploded.
Sanki patlamışa benziyor.