Financially Çeviri Türkçe
715 parallel translation
I... agreed to financially support a child abuse center?
Sana, Çocuk İstismarı Koruma Merkezi yaptırmanı mı söyledim?
You're not so very well off financially, are you?
Maddi durumun pek iyi değil, öyle değil mi?
Never thought I'd be in the same boat as you financially.
Maddi açıdan aynı durumda olacağımız hiç aklıma gelmezdi.
This Arnold Iselin may be all he says he is internationally and financially... but he certainly is no Barney Baruch.
Bu Arnold Iselin söylediği gibi uluslararası ve mali açıdan önemli biri olabilir ama bir Barney Baruch olmadığı kesin.
With Dr. Hackenbush in charge, I might help you financially.
Dr. Hackenbush baºtayken sana parasal yardim yapabilirim.
In marrying me, your mother and her family took no risk, either financially or, if I may say so, spiritually.
Benimle evlenmekle annen ve ailesi hiçbir riske girmedi, ne maddi ne de... diyebilirim ki, manevi olarak.
- Johnny will do well financially.
- Johnny maddi olarak iyi bir yere gelecek.
As soon as your father was dead... you became extremely attractive financially.
Babanızın ölümünden sonra... parasal açıdan epey çekici bir hale geldiniz.
After all, you see, I am financially interested.
Neticede, görüyorsun işte, parası ilgimi çekiyor.
- I'm a little pinched financially.
Şu aralar biraz meteliksizim.
If you mean, is he financially secure, he is not, Doctor.
Kastettiğiniz maddi rahatlıksa, rahat değil, Doktor Bey.
I mean, financially?
Parasal olarak yani.
Oh, many universities aid themselves financially by engaging in it.
Pek çok üniversite bu spora katılarak kendilerine maddi destek sağladı.
Many of the officials are at his mercy financially.
Yüksek kademeli çalışanların çoğu tamamen onun insafına kalmış.
I've heard it said that in Osaka recently the merchant Yodoya overstretched himself financially and ended up in bankruptcy.
Tüccar Yodoya'nın Osaka'da çok açıldığını en sonunda da iflas ettiğini duydum.
- You mean financially?
- Yani parasal olarak mı?
You can't lose financially... as long as Hughson is around to make out the check.
Hughson çeki yazdığı sürece kaybınız yok.
But, you see, I'm in no position financially to engage someone like you.
Ama görüyorsunuz ki, mali bakımdan sizi işe alacak bir durumda değilim.
How's he fixed financially?
- Güzel. Mali durumu nedir?
Financially.
Maddi olarak.
But in that case, dearest Paul, however will you manage financially?
Ama bu durumda maddi durumunu nasıl idare edeceksin, sevgili Paul?
After her husband died, she needed help financially.
Kocası ölünce maddi sıkıntıya düştü.
It's also my duty as a father, to support my girl and my son-in-law, financially.
Damadıma ve kızıma maddi yardım yapmak da bir babalık vazifesidir benim için.
He could handle a marriage financially, but there's more to it than that.
Parasal açıdan evliliğe hazır olabilir ama iş bununla bitmiyor.
It's just that, financially speaking -
Parasal açıdan konuşacak olursak -
Only financially.
Sadece maddi olarak.
Much has been said in this House about the so-called inequity of certain members being financially involved in national projects.
Bu Mecliste bazı üyelerin sözde haksız olarak ulusal projelerden maddi çıkar sağladığı çok konuşuldu.
Financially? If you tried to think in those terms when you're talking about something like this financially, this is a disaster.
Yani olaya harcadığın para olarak bakacak olursan şayet, ve etrafına bakacak olursan, parasal olarak bu bir iflas.
Miss Smith, I remind you that your violent overthrow-of-the-government, financially-rewarding songs really gives you a peculiar kind of freedom... to have your love-ins, to have your pot
Bayan Smith, belirtmek isterim ki hükümeti devirmekle ilgili şarkılarınız çok satıyor ve size istediğinizi yapmanızı sağlayacak bir tür özgürlük veriyor
Financially, things aren't everything I'd hoped for.
Finansal durumum hep hayal ettiğim seviyede değildi.
We could all benefit- - you, financially... and, Raymond and I... well, our social standing is involved to a great degree.
Bundan hepimiz faydalanabiliriz- - sen, finansal olarak... ve, Raymond ve ben... Biz de sosyal durumumuzu yüksek mertebeye taşırız
It's a good move, financially and career-wise.
Hem meslek açısından, hem parasal açıdan harika bir fırsat.
It makes me think you're taking my daughter for a ride. - - Financially speaking, of course.
Bana sanki kzm soyuyormussunuz gibi geliyor, tabii ki, parasal olarak demek istiyorum.
He'll even support us financially if necessary.
Gerekirse bizi finansal olarak da destekleyecektir.
Financially!
Yani mali anlamda.
Kimbrough, perhaps you can explain to her how this island survives financially.
Kimbrough, ona bu adanın nasıl ayakta durduğunu sen açıkla.
Then people laugh, and that's healthier from all viewpoints, especially financially.
Sonra da gülerler. Bu durum her açıdan daha sağlıklıdır, özellikle de ekonomik açıdan.
Financially I'm very well situated, but -
Parasal açıdan oldukça iyiyim, ama...
Financially, I mean.
Finansal olarak yani.
But as that's financially impossible, I'll settle for buying Cliff a drink.
Ama finansal sorunlardan dolayı, sadece, arkadaşım Cliff'e bira ısmarlıyorum.
Not only financially but also in my heart.
Sadece maddi olarak değil, yürekten.
I suppose Murphy and Swift... are financially delinquent with regards to their secretary.
Sanırım Murphy ve Swift'in sekreterlerine karşı mali yükümlülükleri var.
Now, financially speaking, I can do better by not winning.
Mali açıdan baktığında, kaybedersek daha çok kazanırım.
I intend to take care of that child financially.
Bu arada, maddi olarak o çocuk ile ilgilenmek istiyorum.
That's why I've decided to help you, financially.
O yüzden sana finansal olarak yardım etmeye karar verdim.
You'll have to help me, financially.
Bana yardım etmelisin, parasal olarak.
I thought you might want to come in with me, financially.
Bu işe benimle birlikte girersin diye düşünmüştüm, parasal olarak.
I'm always happy to help you financially.
Sana büyük bir memnuniyetle maddi açıdan destek oluyorum.
- We're financially responsible for them.
- Miğferler bize zimmetli.
Cutting was begun among the oaks of 1910 but they were so far from transportation routes that the whole enterprise proved financially unsound.
Dolayısıyla 1910 senesinin meşelerinde kesim başladı fakat taşıma güzergahlarından oldukça uzak kalmalarından koca girişimin mali açıdan sağlam olmadığı anlaşıldı.
Remember I'm not in the same league with you, financially.
Unutma pastadaki payımız aynı değil.