First time in Çeviri Türkçe
6,439 parallel translation
Oh, for the first time in centuries, I feel something.
Oh, yüzyıllardır ilk kez, bir şeyler hissediyorum.
For the first time in all my lives, I have a family.
Tüm yaşamlarım boyunca, ilk defa bir ailem oldu.
'Cause for the first time in my life, I really feel like I'm losing.
Çünkü hayatımda ilk defa gerçekten kaybediyormuşum gibi hissediyorum.
First time in my life I'm doing something that I think you're gonna be proud of me for.
Hayatımda ilk defa benimle gurur duyacağını düşündüğüm bir şey yapıyorum.
First time in my life!
Hayatımda ilk defa!
I think I made that pretty clear. The first time in three years, You just decide to call me?
Üç yıl sonra ilk defa beni aramaya mı karar verdin?
- Donna, I went in there as a paralegal trying to negotiate with Louis Litt, and I left with the money to become a lawyer, and for the first time in my life,
- Donna, oraya gittim ve bir paralegal olarak, Louis Litt ile anlaşma yapmaya çalıştım ve oradan bir avukat olmama yetecek para ile çıktım.
For the first time in my life I could hear that it wasn't just sounds, it went beyond that.
Ömrümde ilk defa seslerden başka şeyler duyuyordum daha öte bir şeydi.
I'm choosing commitment for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa sorumluluk alıyorum.
Because, Brian, for the first time in my life, I realized I couldn't trust you.
Çünkü Brian, şu hayatımda ilk defa sana güvenemediğimi fark ettim.
And for the first time in a while, I wanted something for myself.
Ve uzun süredir ilk kez, kendim için bir şey istedim.
So, Laura returns home for the first time in 25 years and dies within hours of landing.
Laura 25 yıl sonra evine dönüyor ve iki saat içinde ölüyor.
For the first time in history, a son actually wants his mother's opinion on who to go out with?
Tarihte ilk kez bir oğul gerçekten de kiminle çıkacağı ile ilgili annesinin görüşünü mü istiyor?
First time in the history of civilization a man's cock is actually smarter than he is.
İnsanlık tarihindeki siki kendisinden daha akıllı olan tek kişi sensin.
And I saw the sunset for the first time in... months. Hmm.
Ve aylardir ilk defa günesin batisini gördüm.
It's the first time in weeks that no one's pestered me about giving you heirs.
Haftalardır ilk kez kimse beni varis doğurmak için sıkıştırmadı.
I had money for the first time in my life, a wonderful girl, who just happened to have a great mama to boot.
Hayatımda ilk defa param, onu yetiştiren harika bir annesi olan, harika bir kız arkadaşım vardı.
First time in New York?
New York'a ilk gelişin mi?
( laughing ) Oh, for the first time in my life, I feel... completely happy.
Hayatımda ilk defa tamamen mutlu hissediyorum.
Well, the first time in six years You come marching in here with just A single duffle bag for all of you?
6 yıldan sonra buraya sadece bir çanta dolusu eşyan için mi geldin?
Here they are in Saint-Mihiel, and they meet on the battlefield for the first time in the midst of artillery shells all around them.
Savaş meydanında ilk olarak Saint-Mihiel'de topçu bombardımanın ortasında tanışmışlardı.
And for the first time in over four years, Europe is at peace.
Ve 4 yıldır ilk defa Avrupa'ya barış egemen olmuştu.
For the first time in a long time, he feels closer.
Uzun zamandır ilk defa yakınımdaymış gibi.
It's my first time in London.
- Londra'ya ilk defa geldim.
We bonded for the first time in our lives.
Hayatımızda ilk defa birbirimize bağlandık.
I saw this picture for the first time in a gallery, more than twenty years ago.
Bu resmi ilk defa burda gördüm, bir galeride 20 seneden daha da önce.
He was looking for the first time in a mirror.
İlk kez bir aynaya bakıyordu.
THIS IS THE FIRST TIME ON A FRIDAY I'VE ACTUALLY DONE ANYTHING IN, LIKE, MONTHS.
Bu Cuma gününde ilk kez bir şeyler yapışım ilk kez bir şeyler yapışım, hem de aylardır.
You are... the first good thing that's happened to me in a really, really long time.
Çok uzun zamandır başıma gelen ilk güzel şeysin sen.
It's so different. Oh, do you remember the first time Amanda caught us in here?
Amanda'nın bizi burada yakaladığı ilk zamanı hatırlıyor musun?
I've been in this shtak hole for nine months now, and this is the first time you've seen fit to question me.
Dokuz aydır bu bok çukurundayım ama sen benimle görüşmeyi daha yeni uygun buluyorsun.
- For the first time in my life,
Hayatımda ilk defa, benim hiç bir fikrim yok kardeşim.
In my 33 years of teaching, it's my first time seeing a girl bringing this kind of thing.
33 yıllık öğretim hayatım boyunca, ilk defa bir kızın bu tarz bir şey getirdiğini görüyorum.
It wouldn't be the first time a kid like that fell in with a bad crowd.
Bu tarz bir çocuğun sorunlu insanlarla takılması ilk defa görülen bir şey değildi.
I mean, it was the first time that somebody that he knew died, so he took it hard. Did Logan ever talk about Jay's death at the time?
Logan, o zamanlar Jay'in ölümü hakkında bir şeyler söyledi?
This can't be the first time you've woken up with other men in your bedroom.
İlk kez yatak odanızda başka adamlarla uyanmadınız herhâlde.
The first time I met you, I thought, "Now, there's a woman who will go far in this world."
Seninle ilk tanıştığımda şöyle düşündüm, "Dünya'da yükselecek bir kadın var."
So, in a lot of ways, it would be a first time for me, too.
Yani çoğu anlamda bu benim için de ilk olacak.
I think most of you weren't born the first time I wrote in this blackboard.
Bu karatahtaya ilk defa yazdığımda sanırım birçoğunuz daha doğmamıştı bile.
And I got to say, this is the first time it's actually come in handy.
Şunu söylemem gerekir ki, ilk defa gerçekten işe yaradı.
The first time it happened, in 2001,
İlk 2001'de görünmüştü.
I never do two reviews in one town, but there's a first time for everything.
Asla bir kasabadan iki yeri değerlendirmem ama her şeyin bir ilki vardır.
Wow, this is the first evidence we've had in a long time that hasn't been contaminated.
Bu uzun zamandır aldığım ilk bozulmamış delil.
When he told me his family history, I reciprocated in kind... and we each spent the next several hours drinking and talking and... generally getting to know our new spouses for the first time.
Aile geçmişini anlattığında ben de aynı karşılığı verdim ve sonraki birkaç saati içip konuşarak geçirdik.
I mean, you do realize that if I get this TV show, it'll be the first time that we're apart in five years.
Eğer bu diziyi alırsam beş yıldır ilk defa ayrılacağımızı fark ettin mi?
She had great morning sprints, first-time blinkers, jockey weighed in a pound under, and at the preakness, she was second in seven furlongs, and this race is only six furlongs.
Güzel sabah koşuları var. At gözlükleri yeni, jokeyi hafif son yarışında 1.400 metrede ikinci olmuş ve bu yarış sadece 1.200 metre.
First time I've seen your father in you.
İlk kez içinde babanı gördüm.
Italy joined the fight in 1915 and now must face the full might of the German army for the first time.
İtalya 1915'te savaşa girdi. Ve artık Alman ordusunun gücü ile ilk kez tanışmak zorundaydılar.
- Impeccably so. Then you'll remember the letter that we wrote stating our plans for the zoo, which was submitted in time for that first planning meeting.
İlk planlama toplantısına zamanında teslim edilen hayvanat bahçesi planlarımızı belirten mektubu da hatırlarsınız o halde.
It's the first time I've been properly alone in ages.
Uzun zamandır ilk kez adamakıllı yalnız kaldım.
Wow, first time he's done that in ten years.
On yıldır ilk kez böyle bir şey yapıyor.
first time for everything 43
first time here 16
first time 177
first time ever 17
ines 33
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
first time here 16
first time 177
first time ever 17
ines 33
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
instant 24
indeed 4544
international 47
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
internal 17
intelligence 152
interview 123
independence 32
interpol 81
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
internal 17
intelligence 152
interview 123