For right now Çeviri Türkçe
6,792 parallel translation
For right now.
Şimdilik.
Jessica, I don't have time for distractions right now.
Jessica, şu an dikkatimi dağıtacak şeylere ayıracak vaktim yok.
Neshema, we're gonna get you in for surgery right now.
Seni hemen ameliyata almalıyız Neshema.
It's not safe for any of us to be alone right now.
Şu an yalnız kalmak hiçbirimiz için güvenli değil.
And the best way for you to do that right now is to help me implicate him as Ghost.
Ve şu anda bunu yapmanın en iyi yolu bize onun Ghost olduğunu göstermede yardım etmen.
It's for the best. I can't even look Stef and Lena in the face right now.
Stef'le Lena'nın yüzüne bile bakamıyorum şu an.
She was running a big firm in Chicago, which is happening online for the moment, and she's designing the interiors of the home we just moved into right now.
Şu an için online hizmet veren, Chichado'daki büyük bir firmayı yönetiyordu. Ayrıca şu an bizim taşındığımız gibi evlerin iç tasarımını yapıyor.
I know this is very hard for you right now, but you're not alone.
Şu an çok zor geldiğini biliyorum. Ama yalnız değilsin.
If I offered you 10 million for Pied Piper right now, before we even go in there, would you take it?
Şimdi, içeri girmeden Pied Piper için 10 milyon dolar teklif etsem kabul eder miydin?
A year from now, Erica's still looking for Claire's baby, so I must have done something right.
Bir yıl sonra Erica hâlâ Clarie'in bebeğini arıyor olacak. Doğru olanı yapmam gerekiyordu. Planın mantıklıymış.
I tell you what, the investor is on their way over here right now, and they're looking for someone to spearhead the project.
Bak ne diyeceğim, yatırımcı şu anda buraya geliyor. Ve projede başı çekecek birilerine ihtiyaçları var.
Okay, I know it's hard for you, but could you maybe not make yourself the center of attention right now?
Ne oldu? Bunu yapması senin için zor, biliyorum ama şu an kendini ilgi merkezi haline getirmesen?
For me, right now, I think that place is up on that ship.
Şu an benim ait olduğum yer o gemi.
Okay, I did not mean to have... we don't have time for this conversation right now.
Pekala, onu kastetmedim... Bu konuşmayı yapmak için vaktimiz yok.
But I'm here right now because I have to do what's right for my family.
Fakat şimdi ben buradayım çünkü ailem için doğru olanı yapmam gerek.
The immediate goal right now is to keep you in this house, with us, for as long as possible.
Şu anki amacımız, mümkün olduğu kadar seni bu evde bizimle tutabilmek.
Sounds innocent enough, except for the part that it's a front for an escort service. They're running a joint investigation right now with the P.A.'s office. Call Vice.
Kulağa masumane geliyor, telekızlık için paravan olduğunu saymazsak.
So you're either gonna tell us who Brooke went home with last night, or we're gonna book you right now for withholding evidence.
Ya bize Brooke'un dün gece eve kiminle gittiğini söylersiniz yoksa sizi bilgi saklamaktan hemen tutuklarız.
For what it's worth, Jimmy and I aren't talking right now.
Ne olursa olsun, Jimmy'yle artık konuşmuyoruz zaten.
Right now, I'm trying not to weep for the future of the English language or my ability to teach it.
Şu an İngilizcenin geleceği ve öğretme kabiliyetim için ağlamamaya çalışıyorum.
Listen, kid. Right now, for lack of a better choice, I am.
Bak çocuk, şu an daha iyi bir seçim olmadığından dediklerin benim.
There's nothing we can do for her right now.
Onun için yapabileceğimiz bir şey yok.
I don't think it's a good idea for you to be here right now.
Burada kalmanin iyi bir fikir oldugunu düsünmüyorum.
I don't have any new songs right now, so I'm starting from scratch for the first time.
Şu anda hiç yeni parçam yok. Yani ilk kez sıfırdan başlıyorum. Tabula rasa.
I'm not really in the mood for a story right now.
Şu an pek de hikaye dinleyecek havamde değilim
Right now, the most prudent course of action is to keep them all locked up until we know for sure Drill has been neutralized.
Drill'in etkisiz hale getirildiğini öğrenene kadar yapılacak en ihtiyatlı davranış onları kilitli tutmak.
And I wouldn't be standing in front of you right now if it wasn't for my people.
Ve bu insanlar olmasa,... burada karşında olmazdım.
All I do know is that it's 3 : 00 in the morning, I have been on two flights and an Uber with this demon child attached to my boob, and I can't get it up right now to answer your questions for you.
Tek bildiğim, saat sabahın 3'ü, mememe yapışmış bu enerjik çocukla iki kez uçağa bir kez Uber'a bindim ve sorularına cevap verecek halim yok şu anda.
I know you don't want to hear me preach, but I'm gonna tell you right now, there's six months'worth of food in that cabin, plenty of water, - and a lot of firewood for the cold.
Tavsiyelerimi dinlemek istemiyorsun ama kulübede 6 aylık yiyecek bol su ve ısınmak için yakacak sürüyle odun var diyeceğim.
Look, I know avoidance is probably easier for you right now, but there's something we have to deal with.
Görmezden gelmenin senin için kolay olduğunu biliyorum ama yapmamız gereken bir şey var.
I don't think it's appropriate for you to be here right now.
Burada olmanın münasip olduğunu düşünmüyorum.
All right, ladies, this skunk has obviously offended you, and now it's time for you to turn the tables.
Pekala hanımlar, bu şerefsiz sizi kırdı ve işleri düzeltmek gerek.
None of them would be here right now if it wasn't for me. And do I get any credit for that?
Kimse beni takdir ediyor mu bunun için?
Phil... you've done so much for me. I mean, if it wasn't for those "Alive in Tucson" billboards, I wouldn't even be here right now.
Phil benim için çok şey yaptın. "Tucson'da Yaşayan Var" tabelaları olmasaydı ben burada bile olmazdım.
She's out for a bit right now, but she'll be back soon.
Şu anda dışarıda ama yakında geri dönecek.
Later, for sure. Right now I need to stay sharp.
Sonra alırım ama şu anda kafam yerinde olsun istiyorum.
She's getting on a plane with Cooper right now because I told her that if you had feelings for her, you would have come over last night.
Cooper'la uçağa biniyor şu anda, çünkü... eğer sen ona karşı bir şeyler hissetseydin, geçen gece uğrayacağını söylemiştim.
But if she had stayed in Durnsville, like a real American, I know for a fact all of you would be rich right now.
Ama gerçek bir Amerikalı gibi Durnsville'de kalsaydı adım gibi biliyorum, hepiniz şu anda zengin olurdunuz.
But for now there's a more important one right here.
Ama şimdilik burada daha önemli bir savaş var.
- [chokes] - Do you have any idea how easy it would be for me to kill you right now?
- Olurdu ne kadar kolay bir fikrin var mı.
Here, I got something for you right now.
Şimdilik sana bunu bulabildim.
What would you say, sir, if I were tell you right now that future could be yours for only $ 2?
Eğer size bayım bu geleceğe sadece 2 dolara sahip olabileceğinizi söylesem ne derdiniz?
I'd kill for an ice cream right now...
su an dondurma için birini öldürürdüm.
[sighs] All right, then I'm handing Kaleb's murder over to one of the Cold-Case guys... for now.
O zaman şimdilik, Kaleb'in davasını Faili Meçhul Birimi'ndeki arkadaşlara devrediyorum.
Right now it is too risky for Emily. I thought you would understand.
Şu anda bu Emily için çok riskli, bunu anlayacağını sanmıştım.
Now, we have solved this case for you, and we'll let you take the credit if you call the D.A.'s office right now and tell them that Frankie did nothing wrong.
Eğer bölge savcısının ofisini şimdi arar ve Frankie'nin yanlış bir şey yapmadığını söylerseniz bu başarıyı üstünüze almanıza izin vereceğiz.
But I'm gonna let you have them for 515 bucks... but it has to be right now, cash.
Ama bunları sana 515 dolara vereceğim fakat hemen şimdi nakit olarak ödemen lazım.
Nobody knows what it means that she's here right now, and if for some reason I'm wrong,
Kimse şimdi nereden burada olduğunu bilmiyor.
Hey! If it wasn't for her, you'd be sitting in jail right now.
Eğer o olmasaydı, şu an hapishanede oturuyor olurdun.
Hey, Bryan Wallace is laying in a hospital room right now fighting for his life.
Bryan Wallace şu anda hastane odasında canıyla uğraşıyor.
Right, and as for now, so are your services.
Doğru, senin hizmetlerin gibi.
right now 7642
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22
now's the time 127
now i get it 126
now you listen to me 140
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22
now's the time 127