Found the body Çeviri Türkçe
3,493 parallel translation
Sanitation workers found the body around 6 : 00 a.m.
Sağlık görevlileri cesedi sabah 6 civarında buldu.
Somebody found the body this morning and called the police.
Birisi sabah cesedi bulmuş.. ... ve polisi aramış.
Oakland P.D. say there was no sign of forced entry when the demo crew arrived and found the body. Hmm.
Oakland Polisi, yıkım ekibi gelip cesedi bulduğunda zorla girildiğine dair bir iz olmadığını söyledi.
The police are still searching the area where they found the body.
Polis hâlâ, cesedi buldukları alanı araştırıyormuş.
When the cops got here, they sent in these divers who found the body.
Polisler buraya geldiklerinde o dalgıçları gönderdiler, onlarda cesedi buldu. Ceketi taşla doluydu.
Did you talk to the people who found the body?
Cesedi bulanlarla konuştun mu?
Art, if you're hearing this, you found the body.
Art, eğer bunu dinliyorsan cesedimi bulmuşsun demektir.
He's the one who found the body this morning.
Kendisi bu sabah cesedi bulan kişi.
Who found the body?
- Cesedi kim bulmuş?
That's Wilfred Ziegler, who found the body.
Bir de cesedi bulan Wilfred Ziegler.
Call came in 12 : 43, uniforms found the body 20 minutes later.
12 : 43'de arama yapmış 20 dakika sonra da polisler cesedini bulmuş.
He found the body, called it in.
Cesedi bulup arayan kişi.
We found the body of a young girl.
Genç bir kıza ait bir ceset bulduk.
And a neighbour said she saw a young woman leaving the street where the body was found.
Ve bir komşu, cesedin bulunduğu sokaktan çıkan genç bir kadın gördüğünü söyledi.
If that was the case, we would've found his body with Jones', don't you think?
- Eğer öyle olsaydı Jones'un cesedinin yanında onun cesedini de bulurduk, değil mi?
She was the one who found his body.
Cesedi bulan oydu.
We found a green paste on the body of Theresa and also on a second victim.
Theresa'nın vücudunda yeşil bir madde bulduk. İkinci kurbanımızın üzerinde de.
I imagine whoever killed him used the trolley we found collapsed at the scene to move his body, climbed the conservatory benches and attached one end of the curtain cord to the plant hook in the ceiling, tied the other round his neck and then pushed the trolley over to make it look like suicide.
Her kim öldürdüyse cesedi olay mahallinden taşımak için bulduğumuz çökmüş arabayı kullanıp kış bahçesinin banklarına tırmandı ve perde kordonunun ucunu tavandaki bitki kancasına ekleyip diğer ucunu da boynuna bağladı sonra da intihar süsü vermek için arabayı itti.
But her body was never found. To this day, no one knows the final resting place of Madame LaLaurie.
Bugün bile, Madam LaLaurie'nin ebedi istirahatının yerini kimse bilmemektedir.
Well, if it hadn't been for the serendipitous... catch of the day, this body, well, might not have been found until spring.
Eğer ceset kaza sonucu bulunmasaydı, bahara kadar bulunamayabilirdi.
Listen, you saw what happened at the bookstore this morning, and I found another body down at the beach.
Kitapçıda bu sabah olanları gördün ve sahilde bir ceset daha buldum.
His body was found in one of the stalls.
Cesedi kabinlerden birinde bulunmuş.
Well, he was talking to the bartender around 11 : 50, and the body was found in the stall at 11 : 58 P.M.
Saat 11 : 50 civarı barmen ile konuşmuş ve cesedi de saat 11 : 58'de kabinde bulunmuş.
Remember that body we found in the park eight months ago?
8 ay önce parkta bulduğumuz cesedi hatırladın mı?
Look, Bo, we found her body by the tracks a block away from your place.
Bak, Bo, onu senin evinin arka tarafında bulduk.
Her body was found 15 miles west of Newberry Springs in the middle of the Mojave Desert.
Cesedi Newberry Springs'in 25 kilometre batısında, Mojave Çölü'nde bulundu.
Angel found 43 separate bruises on the body.
Angel vücudunda 43 farklı çürük buldu.
This was found on a body left at the foot of the Obelisk, Place De La Concorde.
Bunu Dikilitaş'ın dibindeki bir cesette bulduk. Place De La Concorde.
We found Katie's body in the reeds.
Katie'nin cesedini sazlıkların içinde bulduk.
No, but we've increased the search, given where Katie's body was found.
Hayır ama Katie'nin cesedinin bulduğu yerin arama alanını genişlettik.
I found this on the body.
Bunu üzerinde buldum.
The only items found on the body were - reading glasses, handkerchief, keys, notebook, pencil, ball of string and a Swiss army penknife.
Cesette bulunanlar okuma gözlüğü, mendil, anahtarlar, defter, kalem, ip sicimi, İsveç ordu çakısı.
The DNA we found on the body- - is it yours? No.
- Vücudunda bulunan DNA size mi ait?
He needed a place in town to stay, I knew these party donors who were away, so I arranged it for him to stay at their house- - the same house Serena Andrews'body was found in.
Kalacak yere ihtiyacı vardı, ev sahiplerinin olmadığını biliyordum ben de orada kalmasını sağladım.
That powdery substance Max found on the body?
Max'in cesedin üstünde bulduğu toz var ya?
The body found at the bottom of Harbour Cliff.
Ceset, Harbour Cliff'in altında bulundu.
Which was also found on the burlap sack used to transport the body, along with flecks of dried blood matching our victim.
Aynı zamanda cesedi taşımak için kullanılan yün çuvalda da çıktı bunun yanı sıra, içindeki kurumuş kanlar kurbanınkiyle uyuşuyor.
And the fibers that we found from the burlap sack match the burlap sack that the killer used to move the body.
- Ve yün çuvalda bulduğumuz iplikler, katilin cesedi taşımak için... -... kullandığı yün çantayla eşleşti.
Grass and dirt from where the body was found.
Cesedin bulunduğu yerdeki çimen ve toprakta da vardı.
You ever found a dead body in the trash?
Çöpün içinde hiç ölmüş biri buldunuz mu?
It was found in the washing machine with the body and some sheets.
Cesetle birlikte çamaşır makinesinin içinde bulundu ve tabii birkaç çarşaf da bulundu.
So you're lying that you never touched the body and that you just found it.
Yani bize, kurbanı öylece bulduğunu ve ona hiç dokunmadığını söylediğinde yalan söylüyordun.
But when I read about the body in the paper, there was one aspect of this murder that I found particularly intriguing.
Fakat bulunan cesedi gazetede okuyunca bu cinayette bilhassa ilgimi uyandıran bir taraf oldu.
All that came through the wire was that the body of Lucy Robbins was found in the front seat of her Wagoneer at the bottom of a ravine 15 miles west of Newberry Springs in the Mojave Desert.
Gelen haberlere göre Lucy Robbins'in cesedi aracının ön koltuğunda Newberry Springs'in 20 km batısında, Mojave Çölün'deki bir hendeğin dibinde bulunmuş.
Uh, the body was found in a Dumpster by a hotel, no I.D.
Ceset bir otelin yanındaki çöp bidonunda bulunmuş, kimliği yok.
This is the song that was playing when I found Zach's body.
Zach'in cesedini bulduğumda bu şarkı çalıyordu.
The keys were found by the body, and that's not signs of break-in.
Anahtarlar cesedin üzerinde çıktı ve bunlar hırsızlık amacıyla girmenin belirtileri değil.
And the place that he was killed was a different location than where the body was found.
Cesedin bulunduğu yerden farklı bir yerde öldürülmüş.
Well, the phone records confirm that the call came from a pay phone near where the body was found.
Telefon kayıtları aramanın cesedin bulunduğu yerin yakınlarındaki bir ankesörlü telefondan yapıldığını doğruluyor.
That's ridiculous. So the body was found in this dumpster over here by a homeless dude who was looking for cans.
Ceset, şuradaki çöp konteynırında konserve kutusu arayan evsiz biri adam tarafından bulunmuş.
In the meantime, C.S.U. Was able to I.D. Those fibers found on the tarp that holly's body was wrapped in.
Bu arada olay yeri inceleme birimi, Holly'nin cesedinin sarılı olduğu brandadaki elyafın kaynağını belirledi. - Nereden gelmiş?
found them 38
the body 126
the body of christ 51
body 247
bodyguard 57
body fat 19
body parts 18
body language 42
body and soul 43
body experience 27
the body 126
the body of christ 51
body 247
bodyguard 57
body fat 19
body parts 18
body language 42
body and soul 43
body experience 27
body strength 24
bodyguards 21
body of christ 30
body asleep 25
body thuds 16
found 109
foundation 27
found it 395
founder 40
found him 88
bodyguards 21
body of christ 30
body asleep 25
body thuds 16
found 109
foundation 27
found it 395
founder 40
found him 88
found you 54
found something 80
found one 30
founded 19
found her 49
found who 16
found anything 22
found what 25
found this 41
found' em 17
found something 80
found one 30
founded 19
found her 49
found who 16
found anything 22
found what 25
found this 41
found' em 17