Gentleman Çeviri Türkçe
9,052 parallel translation
Gentleman. Gentleman.
- Beyler, beyler.
You are a gentleman and a scholar, Mr. Mayor.
Tam bir beyefendi ve âlimsin Sayın Belediye Başkanı.
Gentleman, I'm off.
Beyler, ben kaçıyorum.
Ladies and gentleman, the L.A.P.D. wants to congratulate Jon worth for helping us solve this homicide.
Bayanlar ve baylar, Los Angeles Emniyeti, Jon Worth'ü bu cinayeti çözmede yardımcı olduğu için tebrik etmek ister.
Gentleman, as we approach the finish line,
Beyler. Bitiş çizgisine yaklaştığımız için her gün bu ofisin etrafında günlük denetlemelerde bulunacağım.
Now'Lieutenant Foster, you're going to introduce me to this noble Scottish gentleman.
Teğmen Foster şimdi de bu soylu İskoç beyefendiyi bana takdim et hadi.
I can only hope you prove yourself the gentleman you claim to be. Do not pry any further.
Yalnızca iddia ettiğiniz gibi bir beyefendi olduğunuzu kanıtlayacağınızı ve daha fazla zorlamayacağınızı umut edebilirim.
With all due respect, Captain, I do not wish to lower myself to this gentleman's level.
Kusura bakmayın ama Yüzbaşı kendimi o beyefendinin seviyesine düşürmek istemiyorum.
Grace, aren't you going to introduce me to this lovely gentleman?
Grace, bu sevimli beyle beni tanıştırmayacak mısın?
I'm sure this gentleman will be happy to pay for it.
Eminim bu beyefendi seve seve parasini odeyecektir.
At the end of the night, the gentleman make his move, and Gail rebuffs him.
Gecenin sonunda, beyler hamlesini yapar, ama Gail geri çevirir.
I will be the perfect gentleman, as usual.
Ben her zamanki gibi mükemmel beyefendi olacak.
I asked you as a gentleman first.
Önce bir beyefendi gibi rica ettim.
That weren't real gentleman-like, Bohannon... Stealing all my prisoners like that.
Tutuklularımı böyle çalman hiç de centilmence olmadı Bohannon.
Thank you, gentleman.
Teşekkürler, baylar.
She calls this place the "Gentleman's Club."
Bu eve "Centilmenler Kulübü" diyor.
The least you could do is be a gentleman about it.
En azından biraz centilmen olabilirdin.
A gentleman?
Centilmen mi?
~ Oui. This gentleman is Mark Walsh.
Bu bay Mark Walsh.
Normally I am a gentleman, But in this particular situation, I am forced to kiss and tell.
Normalde centilmen biriyimdir ama bu özel durumda sırları açığa vurmak zorundayım.
You just have to fire this gentleman.
Bu adamı kovarsanız iş çözülür.
The gentleman would like us both for an hour.
Beyefendi bizi bir saatliğine istiyor.
The gentleman was needing a drink, so I just brought him...
Beyefendi bir içecek istemişti, bende ona götürüyordum...
I consider you a southern gentleman.
Seni de güneyli kibar biri olarak katıyorum.
- This gentleman has taken a credit!
- Bu beyefendi kredi çekmiş!
The gentleman is not paying what he owes and the bank considers his debt subject to execution.
Beyefendi borcunu ödemediğinden banka da kendisinin borcunu icra konusu olarak addetti.
So, the gentleman is not paying what he owes. The bank has declared the property for auction.
Beyefendi borcunu ödemediğinden, banka da mülkü açık artırmaya çıkardı.
I had a gentleman who was a medical doctor that lives in Iran and he said that he had a compartment on the underside of his luggage that they wouldn't check because of his credentials.
Tıp doktoru olan kibar bir müşterim vardı. Ve bagajının altında bir bölme olduğunu kimliği sebebiyle kontrol etmediklerini söyledi.
Oh, yeah, I'm gonna be a gentleman.
- Yaşasın. Beyefendi olacağım.
Uh, but if you see that gentleman over there, he's the physician's assistant.
Ama şuradaki beyefendi doktorun asistanı.
But this gentleman, he's a detective, and he needs to ask you about what happened.
Ama bu bey polis ve sana neler olduğunu sorması gerekiyor.
You take a boat from here to New York, you gonna go around the horn like a gentleman or cut through the Panama Canal like some kind of democrat?
Buradan New York'a bir gemiye binebilir bir beyefendi gibi uzun yoldan * * dolanabilir ya da Panama Kanalı'nı bir demokrat gibi direkt geçebilirsin.
Good evening, ladies and gentleman.
İyi akşamlar, bayanlar ve baylar.
I'm not saying I was a gentleman, all right?
Pek centilmen olduğumu söyleyemem.
Gentleman?
Centilmen mi?
And the gentleman said, "Go downstairs and there's a policeman downstairs."
O da "Aşağı inin. Aşağıda polisler var." demişti.
This gentleman has both his original central incisors.
Bu beyefendinin, her iki gerçek orta ön dişi var.
Always the gentleman,
Tam bir beyefendi.
And I'll be the perfect gentleman. Promise.
Ve ben de o mükemmel beyefendi olacağım.
Pardon me, but the gentleman in the corner would like to negotiate the price on the medieval mace.
Pardon, beyfendinin biri köşedeki "Ortaağaç Topuzu" için pazarlık yapmak istiyor.
Such a gentleman.
Tam bir centilmen.
Let me walk you to your door like a gentleman.
Bir centilmene yaraşır şekilde kapına kadar geçireyim.
They call me Gentleman James Grady, and I am the proprietor of this here establishment.
Bana Centilmen James Grady derler ve ben bu kuruluşun mülk sahibiyim.
Only thing missing is... gentleman James, where do we get the replica guns, like yours?
Tek eksik- - Centilmen James, sizinki gibi sahte silahları nereden bulabiliriz? Sahte mi?
Well, "gentleman genius" Percy Tate and his pals just carjacked a ride and sent two guys to the hospital.
Pekala, "kibar dahi" Percy Tate ve arkadaşları az önce bir araba çalmış ve iki adamı hastanelik etmişler.
But, being a gentleman, c'est la vie.
Ama centilmen biri olduğumdan yoluma devam ediyorum.
Now why don't you be a gentleman and get me the hell out of here because we are way too old for this party, and I need a drink stat.
O halde neden bir beyefendi gibi davranıp beni buradan götürmüyorsun? Çünkü bu parti için çok fazla yaşlıyız ve benim acilen bir içkiye ihtiyacım var.
Yeah, she was saying, uh, this guy was really nice and polite and that he was a gentleman-
Şey dedi... Hoş ve nazik biri, tam bir beyefendi dedi.
Scotland Yard gave it to him when he reminded somebody there of the gentleman thief in the novels by E.W. Hornung.
E.W. Hornung'un romanlarındaki centilmen hırsızı hatırlattığı için Scotland Yard ona bu adı verdi.
The gentleman's a friend of the king.
Bu adam Kralın arkadaşıdır.
As a gentleman.
Bir beyefendi olarak.
gentlemen 9079
gently 572
gentle 172
gentlemen of the jury 43
gentlemen and ladies 16
gently does it 23
gently now 21
gently 572
gentle 172
gentlemen of the jury 43
gentlemen and ladies 16
gently does it 23
gently now 21