Go ahead Çeviri Türkçe
30,724 parallel translation
Go ahead.
Devam et.
Go ahead, big man.
- Durma koca adam!
Go ahead. Any time.
Ne zaman isterseniz başlayın.
So, go ahead, you can play tough guy with us all you want.
Hiç durma, sert adamı oynamaya devam et yani.
- Go ahead.
- Hiç durma!
Max, I'm gonna go ahead and use the C-word.
Max, şimdi Ç * * kelimesini kullanacağım.
So go ahead.
Devam et öyleyse.
Go ahead.
Durma.
- Go ahead and cuff him.
Kelepçeleyin.
Well, you go ahead.
Siz devam edin.
Go ahead!
Devam edin!
Go ahead, Garcia.
- Söyle Garcia.
Now, go ahead.
Şimdi, git hadi.
Go ahead, Shakespeare.
Haydi, Shakespeare.
Go ahead, Mrs. Florrick.
Buyurun Bayan Florrick, lütfen.
Go ahead and open it.
Açabilirsin.
Go ahead and piss your pants.
Donuna işe.
- Go ahead.
- Anlat.
You know what? Why don't you go ahead and tell us about the night of the attack?
Neden bize saldırının olduğu geceden bahsetmiyorsunuz?
Go ahead now.
Yürüyün.
Uh-huh. Go ahead, step inside.
Gelin, içeri girin.
- Yeah, just go ahead and leave it open, we're open, so open it.
Evet, açık bırak. Zaten açtık, aç gitsin.
- Go ahead.
- Devam et. - Tamam.
- Go ahead, tell him.
Buyur anlat.
- Go ahead, tell it.
- İyi, anlat!
Okay, go ahead.
Tamam başlayın.
Go ahead, Garcia. Ok.
Söyle Garcia.
Go ahead, see for yourself.
Kendin gör.
All right, well go ahead, stand up.
Pekala hadi, karşı koy. ( Stand Up : Ayağa Kalk )
Marco, if you've got a case, go ahead and fucking make it.
Marco, elinde kanıtın varsa hiç durma kullan.
If you wanna do this, Kevin, you go ahead and do it.
Bu işi yapmak istiyorsan Kevin, buyur yap.
- Go ahead.
Giyinmene bak.
You go ahead. "
Git bakalım. " dedim.
- Go say hi, go ahead.
- Git selam ver, hadi.
Go ahead, read it.
Haydi okuyun.
Of course, go ahead!
Tabii, ye, ye.
- Not at all, go ahead!
- Tabii, olur.
Go ahead, tough guy.
Hadi durma sert adam.
So go ahead.
Hadi, durma.
All right. Go ahead. Start talking.
Tamamdır, konuşmaya başladı hadi.
And when he could pick up the shard of a piece of centrifuge... He was convinced this might be worth it, and he said, "go ahead and try".
Ve parçalanmış santrifüjden bir parça alıp incelediğinde bunun işe yarayabileceğine ikna olmuştu,... ve "Tamam, öyleyse deneyelim" dedi.
Go ahead, get it out.
Hadi durma, söyle de rahatla.
- "Go ahead"?
- "Geç" deseniz?
You go ahead and finish it. I'll read it when it's done.
Sen yazmaya devam et, bitirince okurum.
Go ahead, take one each.
Hadi bakalım, birer tane alın.
No. No, Sophie, go ahead.
Hayır, Sophie, devam et.
All right, if you want to, y-you go ahead.
Sen istiyorsan git.
Sorry! I left something in the room, so go on ahead!
sınıfta bir şey unuttum da sen önden git!
Go ahead, Garcia.
Yaz aylarında gezmek daha kolay oluyor. Söyle Garcia.
So just go right ahead.
Şimdi yoluna devam et.
Just go right the hell ahead!
Cehennemin dibine git!