Helping me Çeviri Türkçe
3,951 parallel translation
- Why are you helping me?
Neden bana yardım ediyorsunuz?
But, Mr. Turing... why are you helping me?
Fakat Bay Turing neden bana yardım ediyorsunuz?
You're not helping me! Shut up!
Kesin sesinizi, hiç yardımcı olmuyorsunuz.
- I've got someone who's helping me.
Bana yardım eden biri var zaten. Kim?
You're not helping me here.
Bana hiç yardımcı olmuyorsun ama.
And she's been helping me with my condition.
O da bana durumumda yardım etdiyordu.
Helping me?
- Bana neden yardım ediyorsun?
However you want to look at it, you're helping me.
Neresinden bakarsan bak yardım ediyorsun.
She's like, "Do you mind helping me with a little bit of suntan lotion?"
"Güneş kremi sürmemde yardım eder misin?" falan diyor
Thank you for helping me arrange this.
Benim için bu görüşmeyi ayarladığınız için teşekkürler.
That's why she's helping me out, but she's a corporate lawyer.
Bana yardım ediyor ama şirket avukatı o.
You're not helping me here.
Bana hiç yardımcı olmuyorsun.
He was just helping me to take it out.
o da bana çıkarmam için yardım ediyordu.
I'll tell you what, you divide your time between keeping this place spotless and helping me with the kids, and let's see if we can get you back into a gi.
Bak ne diyeceğim, zamanı burayı temizlemeye ve çocuklar konusunda bana yardım etmeye ayır sonra bakalım senin judoya döndürebiliyor muyuz.
Thank you so much for helping me with this.
Yardımın için teşekkürler.
So if this is bullshit, you're not helping me, you're not helping yourself but if this is real, if this is who I think it is, then what you're doing is fucking great.
Eğer bu saçmalıksa, bana yardımcı olmuyorsun, kendine de yardımcı olmuyorsun, ama bu gerçekse, eğer düşündüğüm kişiysen, öyleyse yaptığınız şey harika.
- Thanks for helping me out back there, Benny.
- Kamyondan çıkmama yardım ettiğin için teşekkürler Benny.
You're not helping me like this.
Ve git. Bana böyle yardımcı olmuyorsun.
Can I ask why you're helping me with all this?
Bana neden yardım ettiğini sorabilir miyim?
Thank you for helping me.
Yardım ettiğin için teşekkür ederim.
And he's helping me with the chairs. He's standing here right now.
Ayrıca sandalyeleri taşımamda yardım etti ve şu an yanımda.
Think on that while you sit here and pretend that helping me isn't the only choice you have.
Bana yardım etmek tek çaren değilmiş gibi davranırken, bunu biraz düşün.
And You aren't helping me.
Yardım etmiyorsun. Neden bir şey söylemiyorsun?
Thank you Willie for helping me.
Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim Willie..
- He's helping me.
- o bana yardım ediyor.
She seems nice. She's helping me die.
İyi birine benziyor.
It's helping me concentrate.
Konsantre olmamı sağlıyor.
You mind helping me move all this to the other side of the sidewalk?
Şunları kaldırımın öteki tarafına taşımama yardım eder misiniz?
Thank you so much for helping me.
Yardımın için çok teşekkür ederim.
I know that you think that you're helping me... It really ain't worth it, okay?
Bana yardım ettiğini sandığını biliyorum ama gerçekten değmez, tamam mı?
You know, I swear someone was helping me, though I just can't bring it together.
Birisinin bana yardım ettiğini biliyordum ama anlam veremiyordum bir türlü.
So I ask the questions, and the question is, why aren't you helping me?
Ve soru ise şu neden bana yardım etmiyorsun?
You'd be helping me.
Bana yardım ediyor olacaksın.
Why are you helping me?
Neden bana yardım ediyorsun?
She was helping me, and then Sergio...
Bana yardım ediyordu. Sonra Sergio...
Why are you really helping me?
Neden bana yardım ediyorsun?
He was helping me because I saved his life.
Hayatını kurtardığım için bana yardım ediyordu.
He's helping me get into med school.
Tıp fakültesine girmeme yardım ediyor.
You're not supposed to be helping me.
Bana yardım etmemen gerekiyor.
Is only to thank you for helping me get to where I am.
Bu noktaya ulaşmamda bana çok yardım ettin, teşekkürler.
Thanks for helping me with Dad's present.
Babamın hediyesine yardım ettiğin için sağol.
She's helping me find the ideal pad.
İdeal mekanı bulmamda yardımcı oluyor.
I just wanted to stop by, say thank you again for helping me.
Bana yardım ettiğiniz için tekrar teşekkür etmek için uğradım.
My mom is here and she's helping me a ton.
Annem şu an burada ve bana bir ton yardım ediyor.
My Aunt Helene, you may remember, is a decorator for restaurants out in Syosset, so she's really helping me get the place all slicked out, looking legit.
Belki Helene halamı hatırlarsın. Syosset'de restaurantlara dekor yaptığından bana da mekanı düzenlememde ve güzel görünmesinde yardımcı oluyor.
Well, it's like one minute you're getting all over my case and the next you're helping me.
Bir anda problemimi anlıyorsun ve sonra da bana yardım ediyorsun.
Lastly, when I was inside of you, you started doing this thing... you started helping yourself a little bit and it kind of made me feel like I was being benched.
Son olarak, ben içindeyken sen şu şeyi yapmaya kendine birazcık yardım etmeye başladın ve bu yaptığın beni birazcık yedek kulübesine çekilmiş gibi hissettirdi.
Tell me something. What kind of wife quotes Buddha in helping a Jew end his life?
Söylesene ne tür bir Buda sözü bir yahudiye ölümünde yardım olur?
Owes me the rest of the day helping you peel.
Bütün günü seninle patates soyarak geçirecek.
Why are you helping me?
Bana neden yardım ediyorsun?
It wasn't your good luck helping you out all these years, it was me!
Sana bunca yıldır yardım eden iyi şansın değildi. Bendim!