Here's the question Çeviri Türkçe
218 parallel translation
And I tell you that such a woman... will never answer the question that's been put to her here.
Böyle bir kadın O'na sorulan bu soruya asla cevap vermeyecektir.
Oh, friends, before I begin the ceremony, there's a question here that has to be asked.
Arkadaşlar, merasimimize başlamadan evvel, bu nikaha itiraz var mı diye sormalıyız.
He was here but a short while ago, addressing a convocation of the Society of Friends on the question of slavery.
Kısa bir süre önce burada idi, Kölelik sorunu üzerine Dostlar Derneğinin toplantısında bir konuşma yaptı.
Now, Mr. Keller, I'm going to ask you to prove to the Court and the jurors here assembled, that the gun in question, with its safety catch applied, cannot be discharged accidentally.
Şimdi, Bay Keller, Mehkemeye ve burada toplanmış jüriye söz konusu tabancanın emniyet mandalı kapalı olduğu halde kazara ateş almasının mümkün olmadığını kanıtlamanızı rica edeceğim.
Here's the question :
İşte soru :
Here's the answer to the principal question.
Asıl sorunun cevabı burada.
But the day came, here in Anatolia, as everywhere where there's oppression. People began to question.
# Halk sorgulamaya başladığı zaman, Anadolu'nun her yerinde... #... baskılar kendini gösterdi.
Since El Paso was out of the question, well, here I am.
El Paso ihtimal dışı olduğundan, işte burdayım.
Here's the next question.
İkinci soru :
They won't believe this at the office either, but here's a straight question :
Ofistekiler buna da inanmayacak, ama net bir soru soracağım.
While you're thinking, I'd like to bring the duck in here and ask her, if possible, to clarify the question of currency restrictions and custom regulations in the world today.
Siz düşünürken ben ördeğe dönüyor ve ondan, bugün dünyadaki para kısıtlamaları ve gümrük mevzuatı sorununu açıklamasını rica edeyim.
Fine, here's the question.
Pekala, işte soru.
It ain't the size that's in question here.
Burada önemli olan büyüklüğü değil.
Now, listen, listen... here's the big question. How do you know... that the evidence your sensory apparatus reveals to you is correct?
Şimdi iyi dinle, işte asıl soru geliyor, duyusal cihazlarının doğru duyumsadığını nereden biliyorsun?
We have heard testimony from four qualified experts... right here in this courtroom, to the fact that the commercial in question... was authorised by you and was not tampered with in any way.
Dört uzmanı tanık olarak dinledik. Buradaki herkesin duyduğu gibi söz konusu olan reklam... sizin izninizle yayınlanmış ve üstünde hiçbir değişiklik yapılmamış.
Uh, before we do, Bill, while we're here... There's a second question the board would like a response to.
- Daha önce, Bill, biz buradayken yönetim kurulunun cevabını öğrenmek istediği ikinci bir soru var.
Here's the question.
Sorum şu :
So the question is, now that you're here... who's asking you to stay?
Yani soru şu, eğer şimdi buradaysan kalmanı kim istiyor?
Here's the question.
Soru şöyle :
That's the only question that's important here.
Bu, buradaki tek önemli soru.
And if larger mysteries are revealed,..... I will already know the answer to the question that has driven me here.
Ve daha büyük sırlar açığa çıktıysa,... beni buraya sürükleyen sorunun cevabını çoktan biliyor olacağım.
So here's the big question :
Esas sorun şu.
Judge, here's exhibit A, the contract in question.
Yargıç, işte bir numaralı kanıt, söz konusu anlaşma.
Hey, here's a question - why doesn't the MALP have a set of these?
Hey, işte soru - Neden MALP'ta bunlardan bir çift yoktu?
- Before we do, Bill, while we're here... There's a second question the board would like a response to.
- Daha önce, Bill, biz buradayken yönetim kurulunun cevabını öğrenmek istediği ikinci bir soru var.
Here's the million-dollar question :
İşte bir milyonluk soru :
Actually, I don't find the question here in the outline.
Ama şu an çalıştığımız konunun dışında.
Here's the big question :
Sana çok büyük paralı bir soru :
It's the question that brought you here.
Seni buraya getiren de aynı soru.
Here's the question. Your name is Mumford too.
İşte soru, senin adın da Mumford!
let me ask you a question. Has your mother fixed you up the whole time she's been here?
Burada olduğun sürece birini ayarladın mı?
Out of the question. I see to the chocolate here.
Bu evde sıcak çikolata benden sorulur.
Here's where the big question comes in.
- İşte, ana soru geliyor.
All right, here's the question.
Pekala. Mesele şu.
Now, why - here's my question - why is it that... that they've got all these guns laying around, yet they don't kill each other at the level that we kill each other?
Sorum şu : Ortalıkta bu kadar silah var peki neden birbirlerini bizim kadar çok öldürmüyorlar?
Here lies the question of imperialism and class struggle.
Burada yatan sorun emperyalizm ve sınıf mücadelesiyle ilgili.
There's no question to the witness here, Your Honor.
Bu tanığa başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Robert, the fruit fly doesn't question why he's here.
Meyve kısmı aynı. Robert, meyve sineği neden burada olduğunu sorgulamaz.
The question is what are you doing here when you should be in class now?
Asıl soru, sınıfta olman gerekirken burada ne yapıyorsun?
that most scientists | believe are black holes. Schwarzschild's theory now | seems to be reality. So here's the question.
tüm bir yıldızın çökerek çok küçük bir hacme sıkıştığı bir karadeliğin derinliklerinde ne olduğunu anlayabilmek için, kütle çok büyük olduğundan dolayı genel göreceliği mi yoksa boyutlar çok küçük olduğundan kuantum mekaniğini mi kullanmak gerekir?
I really want to get started here in Fiji we have seen some amazing reefs but we have also seen a lot of coral damages the siltation we saw in Russy's reef let us to a next question is closeness to shore
Bir an önce harekete geçmek istiyorum. Fiji'de, burada, sadece harika resifler değil ; aynı zamanda birçok mercan hasarı gördük.
That's the question that brought you here tonight.
İşte sizi bu gece buraya getiren soru bu.
Then here's the question.
Öyleyse işte bilmecen.
Well, since our time here is limited and I'm pretty sure that everybody knows how this works with no further ado who has the first question?
Vaktimizin kısıtlı olduğunu ve bu işin nasıl yürüdüğünü herkes biliyor. Tamam. Lafı uzatmadan ilk soruyu alacağım.
Here's the question.
İşte soru.
- You know, I think the question here is... if Julien's lyin'about this, then what else is Julien lying about?
- Bence esas soru şu eğer Julien bu konuda yalan atıyorsa, başka ne yalan atıyor?
Here's a question for you, David - some of the stuff we've discussed...
Sana bir sorum var, David. Daha önce konuştuğumuz şeylerle ilgili...
So here's my question, whatever happened to the "nee naw" sound? It was cute.
İşte benim sorum, ambulansın "na-ni" sesine ne oldu?
I stand here with my partner, Tim Dingman... That's right. ... grateful for this opportunity to address the central question posed in so many colorful and eloquent variations.
Burada ortağım Tim Dingman'layım evet ve pek çok renkli ve süslü şekillerde ortaya atılan bir temel sorunu cevaplama fırsatı için minnettarız :
Okay. Here's the question...
İşte soru.
There's the question of whether we'll remain here, or fly to Berchtesgaden.
* Burada mı kalayım, Berchtesgaden'e mi uçayım diye soracaktır.
here's the thing 1106
here's the deal 647
here's the story 23
here's the good news 37
here's the money 53
here's the plan 222
here's the address 50
here's the best part 17
here's the situation 47
here's the number 20
here's the deal 647
here's the story 23
here's the good news 37
here's the money 53
here's the plan 222
here's the address 50
here's the best part 17
here's the situation 47
here's the number 20
here's the problem 91
here's the key 62
here's the truth 50
here's the keys 22
here's the 78
the questions 23
the question is 975
the question remains 37
the question is why 45
the question was 26
here's the key 62
here's the truth 50
here's the keys 22
here's the 78
the questions 23
the question is 975
the question remains 37
the question is why 45
the question was 26
the question 55
question 535
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31
question 535
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31