How'd i do Çeviri Türkçe
732 parallel translation
I wish you'd say, "How do you do," and go.
Keşke "Nasılsınız?" deyip çekip gitsen.
I told you how charming and how lovely you were and I'd still repeat it, but I didn't do anything.
Ne kadar zarif ve sevimli olduğunuzu söylemiştim gene de söylerim ama bir şey yapmadım.
How do I know what he'd be back there?
Orada ne olacağını nereden bilirim?
How do I get outdoors?
Dışarıya nasıl çıkabilirim?
Wish you'd drop around and see how I do it.
- Özür dilerim, yanlış not etmişim. Ben burada kalıyorum. Artık herkes bilmek zorunda.
I wish you'd teach Dorothy how to do it.
Keşke nasıl yapılacağını Dorothy'ye de öğretsen.
How do I know you'll let me out after I've signed?
İmzaladıktan sonra, dışarı çıkaracağını, nasıl bileyim?
Well, anyway, since driving over here, what I'd like to know is, how do you fellows get into this valley?
Şey, herneyse, madem buraya arabayla geliniyor doğrusu merak ettim siz bu vadiye nasıl geliyorsunuz?
But what I'm here to tell you is that you'd better watch out pretty close for me the next couple of days because I wanna do what I gotta do without committing any real big sin because I know how you feel about stealing.
Ama sana asıl diyeceğim önümüzdeki birkaç gün bana göz kulak olsan iyi olur çünkü yapmam gerekeni günah işlemeden yapmak istiyorum çünkü hırsızlık hakkında ne hissettiğini biliyorum.
If it weren't for you, you don't think I'd care how or when I caught up with your uncle, do you?
Senin için olmasaydı, dayını nasıl ve nerede yakalayacağımı önemser miydim?
"How'd I do, Willi?"
"Nasıl çalıyorum Willy?"
But just for professional reasons, I'd like to know how you're gonna do it.
Yine de sırf mesleki nedenlerle, bu işi nasıl yapacağınızı bilmek isterdim.
- How else do you think I'd know?
- Başka nasıl bilebilirim ki?
How do you know I'd ride to Conrahan?
Conrahan'a gideceğimi nasıl biliyorsun?
I'd like to, very much. But how do I do it?
Çok isterim patron ama nasıl yapacağım ki?
I'd like to do the right thing, but how can I?
Durumu başka nasıl düzelteceğim?
How long do I stay away?
Dışarı çıktığımda orada ne kadar kalacağım.
- Cary, I'd like you to meet Mick and Alida Anderson. - How do you do?
- Seni Mick ve Alida'yla tanıştırayım.
How high do you want to fly? I'd like to come in at a thousand feet.
Ne kadar yüksekten uçmak istiyorsun?
LOOK, I DON'T CARE HOW WE DO THIS JOB, BUT LET'S LEAVE HER OUT OF IT.
Bunu nasıl yaparız umurumda değil ama o kadını bu işin dışında tutalım.
Mind you, the wine in the grave sounds a good idea. But how do I know I'd be thirsty?
Dikkatini çekerim, mezardaki şarap kulağa iyi bir fikir gibi geliyor fakat susayacağımı nerden bileyim ki?
Well, before you do, you'd better know how it is with her.
Ama yapmadan önce de onun durumunun nasıI olduğunu bilsen iyi olur.
- How'd I do, Captain?
- Nasildim Yüzbaºi?
But you'd better ask how do I live with her? Cluttered up all the room.
Bizim evin yolunu mu unuttun?
I'd be an exile in a bowler hat, sipping tea, and carrying a rolled umbrella... talking with the other exiles about how much we could do if we were only there.
Melon şapka ile sürgün edilip, çay koyup, şemsiye tutan diğer sürgünler ile orada olsaydık neler yapardık diye konuşuyor olurdum.
You'd think I would've learned how to pack by now, with all the traveling I do.
Onca seyahatten sonra toplanmayı öğrenmeliydim.
I knew she'd do something, but I just didn't know what or how.
Benim için bir şey yapacağını biliyordum. Sadece ne ve nasıl olacağını bilmiyordum.
He'd better not do anything to try me or he'll soon discover how soft I am.
Beni zorlamasa iyi olur yoksa ne kadar yumuşak olduğunu görür.
You'd be amazed how many do. Only I never Wanted it that Way.
Kaç kişinin böyle yaptığını bilsen şaşardın.
I'd forgotten how fine it feels to do what you think is right regardless of the consequences.
Sonuçları ne olursa olsun, doğru olduğuna inandığın şeyi yapmanın verdiği üstün duygunun ne olduğunu unutmuştum.
HOW COULD I DO THAT? SH E'D HAVE THOUGHT I WAS MAD.
Vazgeçirmek için tüm gücümü kullandım.
- "Good people are good things to be." - How do I call her? I said I'd call her.
"İyi insan olmak iyi bir şeydir."
gentlemen... ... I don't see how we can possibly do anything else but go.
Beyler gitmek dışında elimizden ne gelir, bilmiyorum.
What else am I supposed to know how to do besides fight?
Dövüşmek dışında hangi işten anlarım ki?
- How do I explain it to him? That I was afraid he'd make a pass at my wife so we got him a chippy?
Karıma asılmasından korktuğum için ucuz bir kadın getirdiğimizi ona nasıl açıklayacağız peki?
I'd like you to meet Dr. Kalinan. How do you do?
Sizi Dr. Kalinan'la tanıştırayım.
How do you think I'd feel if I stayed here with a chance to be happy for the first time in my life, but knowing my friends had died?
Mutlu olma şansı var ve kalıyorum ama arkadaşlarımın da ölümünü biliyorum, neler hissedeceğimi bir düşünsene?
How long do you think I'd stay in operation if every job cost me money?
Eğer her hareketim... bana para kaybettirirse... daha ne kadar o işi yürütebilirim ki?
Well, I thought my men'd do better, Colonel, seein'as how... this is the first time in years we had you Yankees outnumbered.
- Şey, adamlarım daha iyisini yapabilirdi, sebebine gelince bir yıldır ilk defa Yankee'lere karşı sayıca üstünlük sağladık.
How'd I do?
Nasıl gitti?
I'd do it too, if I knew how.
Nasıl yapılacağını bilsem ben de yapardım.
How'd he do it, Pa?
Bunu nasıI yaptı, baba?
How'd I do?
Nasıldım?
I can account for everybody at the time of the murder except for this fellow. How do you pronounce his name?
Bu adam dışında herkesin cinayet sırasında nerede bulunduğuna açıklama getirebiliyorum.
Uh-huh. How'd you do it?
NasıI becerdin bunu?
See, you shouldn't have a contact with the outside world... because how do I know that there isn't something up in that room?
Gördün mü, dış dünyayla bağlantı kurmamalıydın. Çünkü yukarıdaki odada bir şey olmadığını nereden bileceğim?
Jesus, I mean, you guys do nothing but complain about how you can't... stand it in this place, and then you haven't got the guts to walk out?
Ne yani, hepiniz durmadan buranın dayanılmazlığından yakındığınız halde dışarı çıkacak kadar yüreğiniz yok mu?
How'd I do?
Nasıl yapmışım?
Anyone we know it, I do not know how I'd expect pure and simple!
Bizi tanıyan herkes bizim ne olduğumuzu biliyor!
Some time ago, you asked me how much I'd make from the whale. Do you remember that?
Bir noktada bana balinadan kaç para kazanacağımı sormuştun, hatırladın mı?
I didn't know how to do stuff, so I'd ask him and he'd tell me.
Neyi, nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ona sordum ve o da gösterdi.
how'd it go 1007
how'd it happen 35
how'd it go today 23
how'd it go last night 27
how'd it go in there 17
how'd it feel 16
i don't care how long it takes 27
i don 542
i do 17590
i don't think so 6892
how'd it happen 35
how'd it go today 23
how'd it go last night 27
how'd it go in there 17
how'd it feel 16
i don't care how long it takes 27
i don 542
i do 17590
i don't think so 6892
i don't speak russian 17
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't care what happens to me 20
i don't care anymore 101
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't care what happens to me 20
i don't care anymore 101