However long it takes Çeviri Türkçe
82 parallel translation
I'd like to charter the Araner for however long it takes to find my father, and take me back to Honolulu.
Babamı bulmak ve beni Honolulu'ya götürmek için Araner'i kiralamak istiyorum.
You'll find this house a comfortable place to work in, Mr. Pollock, however long it takes you.
Bu evi çalışmak için çok rahat bir yer olarak bulacaksınız Bay Pollock. Ne kadar süre gerekirse.
- -However long it takes.
- Gerektiği kadar.
The person who did this, I promise you, I will see that he's brought to justice, however long it takes, however much it costs.
Deme. Şey, eğer kız kardeşim akıl hastası bir hırsız tarafından öldürüldü ise, niçin gidip onu aramıyorsunuz, Komiser? Oh, hemen şimdi yola koyuluyorum, Matmazel McCurdy.
However long it takes, we'll multiply it by 200.
Kaç dakikada boyarsan, 200'le çarpacağız.
However long it takes. lf you don't mind, my wife and I would like to leave the camp for a while, to go off and study some things on our own.
Biraz uzun sürebilir. Eğer sakıncası yoksa.... karım ve ben, bir süreliğine kamptan ayrılıp, kendi alanımızla ilgili bazı şeyleri araştırmak istiyoruz.
However long it takes, Lieutenant.
- Ne kadar sürerse sürsün, Teğmenim.
You have to give us however long it takes.
Ne kadar sürerse sürsün, beklemelisiniz.
You stay here for a year or so, however long it takes, and, uh...
Burada bir yıl veya biraz daha fazla kalırsın. Ne kadar olacaksa. Ve...
I suppose however long it takes.
Sanırım ne kadar sürerse o kadar.
However long it takes.
Ne kadar sürerse sürsün.
- However long it takes.
- Ne kadar sürerse.
However long it takes.
Ne kadar gerekirse.
A week, maybe two... however long it takes to get that blight under control.
Bir ya da iki hafta. Çürümeyi durdurmak ne kadar sürerse, o kadar.
Thank you, but I only require a five-minute hour... or however long it takes you to write a prescription.
Teşekkür ederim, ama sadece 5 dakikam var ya da reçete yazmanız ne kadar sürüyorsa.
- However long it takes.
- Ne kadarsa.
For a fucking hour, however long it takes to dump his ashes.
Sadece bir saatliğine. Ya da kül serpmek ne kadar sürüyorsa işte.
- For however long it takes.
- Ne kadar sürerse.
However long it takes to fill their stores.
Depolarını doldurana kadar.
However long it takes me to get to Bonneville and back.
Bonneville'e gidip geri dönmek ne kadar zaman alıyorsa.
It doesn't matter, however long it takes for the water to turn it over,
Fark etmez, suyun yer değiştirmesi ne kadar sürüyorsa.
Briefly painful, but providing immunity for however long it takes.
Kısa süre için acı verir, ama uzun süre bağışıklık kazandırır.
So, I've been thinking about the whole baby thing. And however long it takes for you to feel ready, I am fine with.
Bu bebek olayını düşündüm ve kendini hazır hissetmen ne kadar zaman alırsa alsın, kabul ediyorum.
However long it takes, wherever he is, we'll find him.
Ne kadar sürerse sürsün, her kimse onu bulacağız.
You know, whatever it takes, however long it takes.
Her ne gerekiyorsa ne kadar sürerse sürsün.
However Long It Takes.
Ne kadar sürerse artık.
No, but I'll wait for however long it takes.
Hayır ama ne kadar gerekirse bekleyeceğim.
- However long it takes.
- Ne kadar gerekiyorsa.
However long it takes to get those photos developed and pedal over to my dad's house that's how long it'll be until I'm disowned.
Evlatlıktan reddedilmek için o fotoğraflar tabedilip babama ulaşana kadar vaktim var.
However long it takes.
Ne kadar uzun sürerse sürsün.
You can die graciously is what you can do... however long it takes.
Ne kadar sürerse sürsün hoş bir şekilde ölmek. Yapabileceğiniz tek şey budur.
however long it takes, however...
Ne kadar sürerse sürsün ne kadar zor olursa olsun.
Nope, however long it takes,
Kesinlikle. Ne kadar sürerse sürsün!
So, however long it takes you to be comfortable in public or whatever,
Bü yüzden dışarda ya da herhangi bir yerde Rahat olman ne kadar sürerse sürsün,
however long it takes.
Ne kadar zaman gerekirse.
However long it takes'til I know my marriage is fireproof.
Evliliğimi kurtarmak ne kadar sürerse o kadar sürecek.
However long it takes.
Ne kadar sürerse.
I'll wait, however long it takes.
Seni bekleyeceğim, ne kadar sürse sürsün.
Yeah, but he said that they're soul mates, and he'll wait for however long it takes for her to get out.
Evet, fakat Eddie ruh eşleri olduklarını ve onu çıkarmak için ne kadar olursa olsun uğraşacağını söyledi.
For however long it takes to identify these remains.
Bu kalıntıların kime ait olduğunu bulman ne kadar sürerse.
However long it takes...
Ne kadar uzun sürerse sürsün. Sonsuza dek, sadece senin istediklerin.
Would it be cheesy of me to say for however long it takes?
"Ne kadar sürerse sürsün desem" adice mi davranmış olurum?
Would it be cheesy of me to say for however long it takes?
"Ne kadar sürerse sürsün" desem adice mı davranmış olurum? Hoşça kal.
Hey, Dan, I'll wait outside for you, for however long it takes.
Hey, Dan, ne kadar sürerse sürsün seni dışarıda bekliyor olacağım.
One year, two year, however long it takes.
Bir yıl, iki yıl, ne kadar gerekirse.
However long it takes for you to be made ready.
Hazırlanman için ne kadar süre gerekliyse o kadar.
We'll stay at the hospital however long it takes.
Adam hastaneden çıkana dek refakatçi evinde kalacağız.
However long it takes.
Her ne kadar sürerse.
The department has already formed search parties to force them out of hiding... However long it takes, months if necessary, they will be located and captured!
Onları saklandıkları yerden fışkırtıp çıkaracağız gereken süre, ihtiyaç halinde aylarca olsa da, onları er geç yakalayacağız.
FOR AS LONG AS IT TAKES- - 4 WEEKS, 8 WEEKS, HOWEVER LONG.
Ne kadar gerektirirse.
I'm gonna do whatever it takes for however long.
Ne kadar sürerse sürsün, ne yapmam gerekirse gereksin başaracağım.