I'm back Çeviri Türkçe
77,778 parallel translation
♪ All step back, I'm'bout to dance ♪
Herkes geri çekilsin, dans etmek üzereyim.
I'm just right back there.
Tam şu arkadayım.
And I got your back.
Ve arkanı kollamalıyım.
Because when this comes back to bite you in the ass, I want you to remember that I tried to stop you and you didn't listen.
Çünkü götün tutuştuğunda, seni engellemeye çalıştığımı, ama beni dinlemediğini hatırlamanı istiyorum.
I'll understand if you don't want to come back tomorrow.
Yarın gelmezsen seni anlayışla karşılarım.
I wasn't trying to get you back.
Seni geri döndürmeye çalışmıyordum. - Yardım etmeye- -
And just to make it absolutely clear, in case there is any doubt, if by some miracle the hand of God touches me and I'm somehow able to practice law again, this is the last place that I am ever coming back to.
Ve şunu kesin olarak belirteyim şüpheye yer kalmasın eğer bir mucize olur da tekrar hukukçu olursam burası geri döneceğim son yer olacak. - Mike- -
I'm gonna head back home. Come on, Harvey, come to the house for the wake.
Yapma, Harvey, gel evde kal bir gece.
I'm not back in New York yet.
Daha New York'a dönmedim.
- I know that, but if I'm going to be a real lawyer, I have to get better in trial, and the only way to do that is to get back on the horse.
Biliyorum, ama eğer gerçek bir avukat olacaksam duruşmada daha iyi olmalıyım ve bunun da tek yolu...
- You better believe I'm back, because I looked into what you're doing
- Döndüğüme inansan iyi olur çünkü ne işler çevirdiğini ve niye çevirdiğini öğrendim.
But now he needs surgery, and I put in for the time off weeks ago, and I have to be there for him, but now that I'm telling you this, I'm thinking maybe I could fly back a few days early, or I could get there a day later- stop, stop, stop.
Ama şimdi ameliyata ihtiyacı var haftalar önce izin için başvurdum ve babam için orada olmalıyım ama şöyle yapabiliriz belki birkaç gün erken giderim ya da birkaç gün geç giderim -
- Well, I can't take back what I said, but what I can do is stay here all night to make sure you prove me wrong.
Söylediklerimi geri alamam ama bütün gece burada durarak yanıldığımı ispatlamanı sağlayabilirim.
I'll call you back in two hours.
İki saat sonra arayacağım ben seni.
And then I'll leave, and I'm never coming back.
Ondan sonra gideceğim ve bir daha dönmeyeceğim.
I'm gonna go murder Janet, and I'll be right back.
Janet'i öldürüp hemen döneceğim.
I missed my mom's back surgery because I had already promised my landlord's nephew that I would help him figure out his new phone.
Annemin sırt ameliyatına yetişemedim. Çünkü ev sahibimin yeğenine yeni telefonunu çözmeye yardım etmeye söz vermiştim.
Once I'm back, we'll get to know each other.
Geri döndüğümde birbirimizi tanıma faslına devam ederiz.
I hope you get back to that cabin before the cops do.
Umarım o kulübeye polislerden önce dönersiniz.
I'll be right back, okay?
Ben hemen döneceğim, tamam mı?
Danny and I never came back to the cabin this morning, got it?
Danny ve ben bu sabah kulübeye asla gelmedik, tamam mı?
I'm just trying to get my son back alive.
Oğlumu sağ salim geri almaya çalışıyorum sadece.
All right, now I'm begging you, that money is the only way to get Danny back.
Bak, sana yalvarıyorum bu para, Danny'i almam için tek şansım.
I'm just gonna get all this back in here, and you'll be good as new, all right?
Bunların hepsini içeri geri koyacağım, tekrar sapasağlam olacaksın tamam mı?
We're gettin'ourselves settled in back there all right, so... And I got another friend coming over, too.
Bir de arkadaşım gelecek.
I'm trying to get back here, but my aim's off.
Geri dönmeye çalışıyordum ama hedefim şaştı.
You... you saved my life, and... you know, I-I thought it would be okay to run... if I got the cavalry and I came back to help you, but I... I just ran.
Sen hayatımı kurtardın... ve... süvarileri alıp sana yardım etmeye gelirsem kaçmanın iyi olacağını düşündüm... ama ben sadece kaçtım.
I'm gonna ask her to bring Alice back to life.
Alice'i hayata döndürmesini isteyeceğim.
I'm gonna play this back in here.
Bunu burada tekrar dinleyecegim.
Well, I'm never coming back here again.
Bir daha asla buraya gelmeyeceğim.
But then, out from behind your back, I think you're gonna pull a knife, and it's a bouquet.
Ama arkandan bir bıçak çıkartacağını sanırım ve elinde bir buket olur.
There was a time when I couldn't wait to get out of school, and now I'm back taking classes.
Zamanında, okuldan çıkmak için sabırsızlanırdım, şimdiyse yeniden ders alıyorum.
I'll have to call you back.
Seni daha sonra arayacağım. Hayır.
But I'm not going back.
Ama ben geri dönmüyorum.
- I'm gonna take this back.
- Bunu geri alayım.
But by the time this place opens, I'll be on a bus back to Reno.
Burası açılana kadar, Reno'ya giden otobüse binmiş olacağım.
You see, a while back, I needed a new bra, because none of mine fit.
Bir süre önce yeni bir sütyene ihtiyacım vardı, bendekiler olmuyordu.
I know how you dislike getting off-topic, but I must take back everything I said about Nasty Gal.
Konu dışına çıkmaktan hoşlanmadığını biliyorum ama Nasty Gal hakkında söylediklerimi geri almak zorundayım.
I brought her back to work on the site.
Site üstünde çalışsın diye geri çağırdım.
I'm gonna turn away now so I can get back to work.
Kafamı çevireceğim ki, işime geri dönebileyim.
'Cause I am cramped back here.
Çünkü kramplarım başladı.
♪ All step back, I'm'bout to dance ♪ = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man
All step back, I'm'bout to dance
I'm just helping to build him back up.
Özgüvenini artırmaya çalışıyorum.
Oh, not about the ass part, but I'd put it back.
- Kıç kısmında olmasa da yerinde olsam dediğini yapardım.
I'm not looking to come back here with these guys instead of working with you.
Sizinle çalışmak yerine buraya gelmeye falan çalışmıyorum.
And I wanted to come have a little chat with you before you got it into your head that you could go behind my back and cut a deal without an admission of guilt.
Ben de gelip seninle konuşayım eğer arkamdan iş çevirip suçu kabul etmeden anlaşma yapmak gibi bir planın varsa bunun olmayacağını söyleyeyim dedim.
So I'll meet you both back here in an hour.
Bir saat sonra burada buluşalım.
I'm sure he's glad to have you back.
- Geri döndüğün için mutlu olmuştur eminim.
I'm glad to be back.
- Geri döndüğüm için mutluyum.
I can't do that and I wasn't lying to him when I said I'm not going back to my old firm.
Bunu yapamam. Geri dönmek istemediğimi söylerken yalan söylemiyordum.
I'm going back to Annville.
Annville'e geri döneceğim.
i'm back in 35
i'm back now 27
i'm back here 20
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
i'm back now 27
i'm back here 20
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back in 260
back door 80
back in the day 245
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back in 260
back door 80
back in the day 245