English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'm cool with that

I'm cool with that Çeviri Türkçe

221 parallel translation
Not if I'm with my other babes. That wouldn't be cool.
Eğer yanımda başka fıstıklar varsa, pek hoş kaçmaz.
I hope it's cool with you,'cause I would not want to offend... any of the ancient mestres or anything like that, you know.
Umarım beğenmişsinizdir, çünkü... eski ustaların müziğini mahvetmek gibi bir niyetim yok.
I was out with your dad and we saw this really cool boy that I was dating out with another girl.
Babanla çıkmıştım ve çıktığım diğer, gerçekten hoş çocuğu başka bir kıla birlikte görmüştük.
Yeah, I'm cool with that.
Evet.
So I realized that being with my family is more important... than being cool.
Böylece ben de ailemin havalı biri olmamdan daha önemli olduğunu anladım.
I just said it's not that cool to leave me with a hard-on, all right?
Ben sadece bitirmeden bırakman hoş değil dedim. Tamam mı?
- I'm cool with that.
- Buna katlanabilirim.
I'm cool that Abby's been with other men.
Abby'nin diğer adamla çıkmış olması beni bağlamıyor.
- Look, that's totally cool with me. I was acting on this impulse, which normally I wouldn't have done. I was acting on this impulse, which normally I wouldn't have done.
Yani ani bir isteğe kapıldım yoksa normalde, hiç böyle bir şey yapmazdım.
You know, if it's because you're HIV-positive, I'm cool with that.
HlV pozitif olduğun içinse, ben bunu dert etmiyorum.
She tells me she's got this boyfriend or something, but I'm cool with that.
Sonra da erkek arkadaşı olduğunu söyledi. Ama benim için sorun değil.
There's this whole deal where I get to be immortal. You cool with that?
ÖIümsüz olmamın tek yolu bu, itirazın var mı?
You know, sitting here with all these movies, I was just thinking about all the cool celebrities... that have stopped into the Quick Stop over the years.
Bu kadar film yanı başımızdayken, aklıma Hızlı Mola'ya uğrayan onca ünlü geldi.
I think most of the kids that I hang out with are cool, geeky, hacker types.
Çevremde çok havalı, bilgisayar kurdu arkadaşım var +.
- I'm cool with that.
- Bana uyar.
What a dick. I can't believe I was hanging out with that guy thinking how cool he was.
Ne pislik ama. Ne kadar havalı olduğunu düşünerek o adamla takıldığıma inanamıyorum Onun kafasını kıracağım.
Um, I want you to know that I've thought about-about it, and I'm cool with it, I mean, with Rose.
Bunun hakkında... bunun hakkında düşündüğümü ve kabul ettiğimi bilmeni istiyorum. Rose'u kastediyorum.
Listen, if you're trying to tell me you're a bisexual or something I'm cool with that.
Bana biseksüel ya da başka olduğu söyleme çalışıyorsan benim için sorun yok.
I'm cool with that.
Bana uyar.
- l'm cool with that. I surely am.
- Bu bana uyar. Gerçekten.
I'm cool. I'm cool with that.
Benim için sakıncası yok.
Look, I know you guys are close, and I'm cool with that, even if you have known him since you were, like, five.
Bak, biliyorum siz beyler kapalısınız, ve ben bununla farklıyım. Sen onu beş yaşından beri tanısan beri..
I'm cool with that.
Buna hazırım.
Look, if you still wanna room with me, I'm really cool with that.
Hala benimle kalmak istiyorsan, benim için sakıncası yok.
You say you're only after Scarrans, I'm cool with that.
Yalnızca Skarralıların peşinde olduğunu söylüyorsun, bana göre sorun yok.
But I was with the post-office lady. That was cool.
Postanedeki kadınla yapmıştım ama.
I'm cool with that.
Bunu biliyorum.
I'm cool with that.
Benim için sorun değil.
- I'm so with you on that one. - Cool.
- Size sonuna kadar katılıyorum.
You're bragging to me about banging the mother of my unborn child... and you think I'm cool with that?
Doğmamış çocuğumun annesini becerdiğini anlatıp böbürleniyorsun sence benim için bu sorun olmaz mı?
Not that I'm not cool with the whole concept... of corpses speaking to me... but if you were going to ask for my help... now would be the time.
Cesetlerin, benimle konuşma kavramından, pek memnun değilim ama yardımımı isteyeceksen şimdi tam zamanı.
You don't have to have a hissy fit, Ray. I'm cool with that.
Panik yapmana gerek yok Ray.
And I'm cool with that.
Ve bu konuda soğukkanlıyım.
I think I'm trying so hard... to make Rory think I'm totally cool with the situation... that I end up sounding totally freaked out by the situation.
Rory'nin durumdan rahatsız olmuyormuşum gibi düşünmesi için o kadar uğraşıyorum ki duruma uyuz olduğumu belli edecek şekilde konuşmaya başlıyorum.
Yeah, I'm cool with that.
- Evet, sorun değil.
Plus she sounds really cool, and I'm not that close with my mom so...
Bunun yanında çok iyi biri gibi duruyor. Ve ben annemle hiç bu kadar yakın olmadım.
You know, he says he's totally cool with waiting until I'm ready, but if he's filling up with cyber-sex in the mean time, I'm not going to measure up to that.
Beni hazır olana dek bekleme konusunda tamamen rahat olduğunu söyledi ama ya bu sanal seks olayına kendini kaptırırsa? Bununla boy ölçüşemem ben.
Well, I'm... I'm... I'm cool with that.
Evet, ben... benim için sorun yok.
No, really, I appreciate you being cool about the phone thing... because I once went on a date with this guy who got so angry I was on the phone... that he grabbed it out of my hand, and he threw it in the fish tank.
Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı.
So, I'm sure that you have, like, these really cool, edgy plans with Alex today, but I have to go to the mall for the clothing drive, Battered Women Shelter...
Eminim Alex'le süper eğlenceli planlar yapmışsınızdır bugün için, ama benim bugün alışveriş merkezine gitmem gerekiyor, Şiddet Gören Kadınlar Sığınağına kıyafet götüreceğim...
I'm cool with that.
Bence bir sakıncası yok.
Look, before, when you said I'd never be as cool as when I was living with you, you know there's some truth to that.
Asla, seninle beraber kaldığım zamanki kadar havalı olamayacağımı söylemiştin. Bu söylediğinde biraz gerçek payı var.
I'm generally pretty cool with coincidence, but when Abel Koontz turns out to share a doctor with the Kanes, that's too much for me to ignore, even if it means getting caught.
Tesadüflere karşı her zaman soğuk kanlı olmuşumdur. Ama Abel Koontz'un Kanelerle aynı doktoru paylaşması, Benim için göz ardı edilemeyecek bir durum.
- I'm cool with that.
- Ben bununla mutluyum.
I was gonna go out with him tonight and Jenna fucking hates him, so I'm just gonna tell her I'm with you, if that's cool.
Bu gece bu adamla birlikte dışarı çıkacağım ve Jenna ondan nefret eder, bu yüzden ona seninle birlikte olacağımı söyleyeceğim eğer sorun yoksa.
I hope you're cool with that.
Umarım sorun olmaz.
Yeah. I'm cool with that.
Evet bana uyar.
I'm cool with that... Poopchute-Sally.
Bana uyar. "Poposu delik apti".
If this is about those interpretive dance lessons you're taking, I'm cool with that.
Eğer konu aldığın dans dersleriyse, sorun değil. Zaten biliyorum.
Derek, this is very awkward for me. I think you're a stand-up guy, Danny... and I just want you to know that I'm cool with it. I know.
- Derek, bu benim için çok garip.
I mean, you're really gorgeous and really cool, and I'm sure that every single guy on this planet would love to sleep with you, including me.
Gerçekten göz kamaştırıcısın ve çok harikasın, ve eminim ki bu gezegendeki her erkek seninle yatmak ister, ben de dahil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]