I'm working here Çeviri Türkçe
869 parallel translation
Yeah, so I got into school, and then my dad got sick, so now I'm working my way through school here.
Evet. Şöyle, ben okula girdim ve sonra babam hasta oldu ve şimdi ben de okul yoluma burada ilerliyorum.
"I'm working here."
Burada çalışıyorum.
I'm working here late.
Burada geç saatlere dek çalışıyorum.
After all, I'm only working here a short time.
Ne de olsa kısa bir süredir burada çalışıyorum.
Here's the one I'm working on now.
Su an bunun üzerinde çalïsïyorum.
Peter, you're away working most of the time and I'm stuck up here all by myself.
Peter, çoğu zaman çalışmak için dışarıdasın ben de burada tek başıma tıkılıp kaldım.
I beg your pardon, Lieutenant Grogan, you see I'm so accustomed to working quite alone at my lodgings on Baker Street that I sometimes forget the more modern scientific methods so particularly effective here in America.
Özür dilerim, Teğmen Grogan, anlıyorsunuzdur, Baker Street'teki konutumda tek başıma çalışmaya öylesine alışmışım ki, bazan burada Amerika'da daha modern bilimsel yöntemlerin özellikle uygulandığını unutuyorum.
- I've got a job. I'm working here.
- Çalışıyorum, bir işim var.
I was on my way to the jewelry store to buy the ring. And then suddenly that little man in here started working on me.
Tam yüzüğü almak için kuyumcuya giderken küçük adamım beni uyardı.
I've been working here for 15 years and I'm sure no one's complained.
15 senedir burada çalışıyorum ve kimsenin şikayet etmediğine eminim.
If I'd got here first, but I got here late so I'm working as Hendricks'pit boss.
Önce gelmiş olsaydım getirebilirdi ama geç geldiğim için Hendricks'in gazinosunda çalışıyorum.
Although working here, I sometimes wish I'd been blessed... ... with multiple arms and legs.
Gerçi burada çalışırken bazen keşke daha çok kolum ve bacağım olsa diyorum.
I'm just working here.
Ben sadece burada çalışıyorum.
But I'm just working here on my examinations and I'm not doing so good.
Ders çalışıyordum ve pek iyi gitmiyor.
I'm very happy to be working here in my home town of... San Francisco.
Memleketim San Francisco'da olmaktan çok mutluyum.
I shall be working here.
Burada çalışacağım.
Maybe I can keep the peace, if I'm living here and working the place.
Belki burada yaşayıp, çalışırsam barışı koruyabilirim.
Did you hear from Father that I was working here?
Burada çalıştığımı babam mı söyledi?
I'll be working here for a while. Please forgive me.
Bir süre burada çalışacağım.
I've been working here all day, and you know what?
Tüm gün burada çalıştım.
If I get out of here now, I might end up working at another mine.
Buradan gidince, muhtemelen başka bir madende çalışacağım.
I'm working for that, to bring you all here.
" Hepinizi buraya getirmek için uğraşıyorum.
"If you could see how hard we've been working here... I'm sure you'd forgive me for not writing more regularly."
"Ne kadar çok iş olduğunu bilsen yazmadığım için beni bağışlardın."
- How'd you know I was working here?
- Burada çalıştığımı nereden biliyordun?
I want nobody here when I'm working! Only Berlioz and I.
Çalışırken burada kimseyi istemiyorum!
Since I'll have to assume we're over here to win the war... it wouldn't pay to advertise... that one man we're working for is a raving lunatic.
Amacımız savaşı kazanmak, bu yüzden üstümüz çılgın olmasa iyi olur.
Well, so here I am, in a planet with over 200,000 hard-working, happy androids, all of whom exist merely to serve my every... whim.
İşte buradayım, var olma sebepleri her isteğimi yerine getirmek olan, sayıları 200.000'ü aşan çalışkan ve mutlu insansının olduğu bir gezegende.
Hey, Rich, here's one I've been working on.
Hey, Rich, üzerinde çalıştığım şey burada.
No, I'm only here for the week. I'm working.
Hayır, sadece bu haftalığına buradayım.
Because I'm here working on the investigation you hired me for.
Çünkü beni buraya getiren şey sizin bana verdiğiniz görev.
They stumbled on her while restoring a church, a few miles from here, right near the dig where I'm working.
Bir Kilisenin restorasyonundaki bir heykele takıldım. Çalıştığım yer buradan birkaç kilometre uzakta, sağda.
Let's say that I finished my radicalizing here, as I began working in a factory, 13 years old, to support myself.
13 yıl önce bir fabrikada işe başlayınca radikalleşmeyi bıraktım diyelim. Geçinmem gerekiyordu.
You must think I'm crazy working out here like this, wasting my time.
Böyle çalışıp zamanımı harcadığım için deli olduğumu düşünüyor olmalısın.
I told you don't to disturb me during working hours, I'm busy here, don't you see?
Mesai saatinde rahatsız etme diyoruz, işimiz var görmüyor musun?
The fella I'm working with is here.
-... beraber çalıştığım kişi burada.
- I'm working here in Mikonos writing novels mainly about people, tourists and crime.
- Evet. - Burada, Mikonos'ta yazıyorum. Genellikle insanlar, turistler ve cinayetler hakkında.
I'm working here for nothing
Burada karşılıksız çalışıyorum.
I'm an agent and, uh, I know that you're working here without a contract.
Sözleşmesiz çalıştığınızı biliyorum.
I'm working here and I not only cut and splice, I also think.
Burada kesip yapıştırmaya çalışıyorum, hem de düşünüyorum.
I thought we were working on something here, but maybe I'm wrong.
Aramızda bir şeyler olduğunu sanıyordum ama belki de yanılıyorumdur.
You'll take care of business here, and I'll go back to the ship and start working on that regulator.
Buradaki işleri halledeceksiniz, ve bende gemiye dönüp, düzüenleyici üzerinde çalışmaya başlayacağım.
... when I'm in here, that means I am working.
... burada olmam demek, çalışıyorum demek.
I been working here 10 years and I'm telling you, I ain't never seen anything like this.
10 yıldır burada çalışıyorum ve sana söylüyorum böyle bir şeyi daha önce hiç görmemiştim.
If they wanna give me this suite for free while I'm working here might as well take advantage of it.
Burada çalışırken bana bu süiti bedava vermek istiyorlarsa neden faydalanmayalım?
I mean, I'm being forced to sit here, listening to this shit having to defend myself to the guys I'm working with?
Yani ben burada zorla oturup, bu boku dinlemeye ve... beraber çalıştığım insanlara karşı kendimi savunmaya mecbur muyum?
He threatened to tell immigration that I was working here illegally.
Beni göçmenlik bürosuna kaçak çalıştığımı ihbar etmekle tehdit etti.
Uh, well, you know, as you know, I've been working here for some time, Mr. Farlan, and I think I've done a pretty good job of making this operation look legit.
Şey... bildiğiniz gibi, bir süredir burada çalışıyorum Bay Farlan, ve bu işletmenin yasal görünmesi adına iyi bir iş çıkarttığımı düşünüyorum
I've been working on a story about the slave rackets down here and I've got a problem you might be able to help me with.
Buralardaki köle ticareti üzerinde çalışıyordum ve belki sizin yardım edebileceğiniz bir problemim var.
But I think, perhaps, she finds working here in Siena as my secretary more stimulating than Miami Beach.
Sanırım, Miami sahillerinde olmaktansa burada, Siena'da benimle çalışmak daha çekici geliyor.
Would I be living and working here in the villa?
Villa'da çalışıp, burada mı kalacağım?
If we aren't working together, all you gotta do is say the word, and I'm outta here.
Eğer birlikte çalışmıyorsak söylemen gereken bir tek söz var, ve ben işin dışındayım.
i'm working right now 17
i'm working 521
i'm working on it 576
i'm working on something 28
i'm working as fast as i can 22
i'm working on that 77
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
i'm working 521
i'm working on it 576
i'm working on something 28
i'm working as fast as i can 22
i'm working on that 77
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here's your mail 22
here i go again 25
here we go now 20
here's your ticket 24
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here's your mail 22
here i go again 25
here we go now 20
here's your ticket 24