I am trying Çeviri Türkçe
2,622 parallel translation
So I would appreciate a little support while I am trying to restart my life.
Bu yüzden küçük desteğiniz ile hayatıma yeniden başlamaya çalışıyorum.
I hope you're not taking calls in front of Adam. I mean, I am trying to be supportive
# Söyleyecek mi biri bana #
I am trying to respect this whole spiritual journey you're on, but recently, everything that comes out of your mouth has a very self-righteous tone to it.
Çıktığın bu manevi yolculuğa saygı göstermeye çalışıyorum ama son zamanlarda ağzından çıkan her şey içinde aşırı ahlakçılık barındırıyor.
I am trying to give you an opportunity to come clean about Sal Price.
Sal Price konusunda suçunuzu itiraf etmeniz için şans veriyorum.
I am trying to help.
- Yardımcı olmaya çalışıyorum.
What do you think that I am trying to do?
Ben ne yapmaya çalışıyorum sence?
What I am trying to say is that
Söylemeye çalıştığım şey...
Trust me, I am trying to be open.
- İnan bana açık olmaya çalışıyorum.
I am trying to survive.
Burada hayatta kalmaya çalışıyorum.
I am trying to help you.
- Yardım etmeye çalışıyorum.
I am trying to get M.J. back to bed.
M.J'yi yatırmaya çalışıyorum.
I swear, Tom, I am trying to be supportive, but I'm having a hard time following this.
Yemin ederim, Tom, ben destek olmaya çalışıyorum, ama bu olayı anlamakta zorlanıyorum.
I am trying to prevent that from happening again. Are we clear?
Bu olayın yeniden olmasını engellemeye çalışıyorum.
I am trying a major murder case in front of a judge that likes to call me "that Reagan chick" when I'm not in the room.
Arkamdan bana Reagan hatunu diyen bir hâkimin baktığı büyük bir cinayet davasına çıkıyorum.
I am trying.
Deniyorum.
Well, I am trying to.
Bende yardım etmeye çalışıyorum.
( Whispering ) Look, mother, I am trying to manufacture a feeling of closeness between Ryan and myself so that if he ever does find out, we won't lose him to a better family.
Bak, anne, Ryan ve aramda yakınlık oluşturmaya çalışıyorum eğer durum bir gün ortaya çıkarsa, onu daha iyi bir aileye kaptırmamak için.
See what I am trying to say is that I am a certified MBBS doctor and this work is legal.
Sana demek istediğim ben sertifikalı bir MBBS doktorum Ve bu yasal bir iş.
so all this happened right there... what I am trying to say is that you are a pure Aryan race!
işte bütün bunlar orada gerçekleşti... Yani demek istediğim, sen Aryan ırkından geliyorsun!
Vincent, I am trying to help ; that's what I do.
Vincent, yardım etmeye çalışıyorum. Benim yaptığım şey bu.
What I am trying to say, badly, is that...
Söylemeye çalıştığım şey...
I am trying to figure out what to do,
Ne yapmak gerektiğini çözmeye çalışıyorum,
I am trying to have a better relationship with my daughter and that is never gonna happen if she finds out about this.
Kızımla daha iyi bir iletişim kurmak için çabalıyorum ve eğer bu olayı öğrenirse asla kuramayacağım.
- Girls, I am trying, okay?
Kızlar... - Hain pislikler sizi!
Six hotels, and everybody seems to think that I need a warrant when all I am trying to do Is see if there is a hotel in this county that belongs to this key card.
- Ben işimi yapmaya çabalarken, altı otel, ve herkes arama emrimin olması gerektiğini düşünür görünüyor Eğer bu ilçede bu anahtar kartına sahip otel varsa görürsünüz.
You are running my business like you're still the meanest girl in high school. I am trying.
Şirketimi çalıştırırken, hala lisedeki acımasız kız gibi oluyorsun.
And you keep trying to tell me who I am.
Sen de sürekli bana kim olduğumu söylemeye çalışıyorsun.
My sitting here now, trying to convince an FBI shrink, no offense that I am fit to return to active duty, is pointless.
Burada oturup FBI'ın deli doktorunu ikna edene kadar kusura bakmayın ama gidip işimin başına dönmem çok daha mantıklı.
Victoria, I really am just trying to be a better person.
Victoria, gerçekten daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum.
- I am not trying to get... - Okay. That's enough.
- Ben senden kurtulmaya çalışmıyorum- -
Wondering what kind of killer I am, trying to decide if I should live or die because of what I did to him?
Nasıl bir katil olduğumu mu merak ediyorsun? Ona yaptıklarımdan sonra yaşayıp yaşamayacağıma mı karar veriyorsun?
I've spent my entire life trying to mask who I am, what I do.
Tüm hayatım kim olduğumu saklamakla ne yaptığımı saklamakla geçti.
Because you were trying to make something good come from something bad, like I am now.
Çünkü sen kötü bir sonuçtan iyi bir şey çıkartmaya çalışıyordun benim şu anda yaptığım gibi.
Okay, Travis is coming over Saturday night for dinner which he asked me to make- - in front of him, so I am just trying to teach myself how to cook a gourmet meal in, you know, 76 hours.
Cumartesi akşam yemek için Travis gelecek. Onun önünde yemek yapmamı istedi. O zamana kadar nasıl mükemmel yemek yapılır öğrenmeye çalışıyorum, 76 saat.
I am the one who has been trying to prevent a full-scale break of exactly this variety. Tied up in his own head with his guilt.
Büyük bir akıl sağlığı sorununu önlemeye çalışan benim.
At a trying time such as this, I am reminded of what nuclear scientist Edward teller once said.
Böyle bir zamanda, Aklıma nükleer bilim adamı Edward Teller'ın bir sözü geldi.
I'm American, and I'm not trying to hide who I am.
Amerikalıyım ve kim olduğumu saklamaya çalışmıyorum.
I'm trying to do the right thing because that is the man that I am today, with you.
Doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum çünkü bugün seninle birlikte dönüştüğüm adam tam da bu.
Jenna, I am not trying to further your embarrassment or turn this into a bigger deal than it already is,
Jenna, utancını pekiştirmeye çalışmıyorum yada zaten olduğundan daha büyük bir utanç içine sokmaya
I, too, am trying to drink my pain away.
Ben de acılarımı alkolle hafifletmeye çalışıyorum.
Eve was trying to tell me who I am and now I know.
Eve bana kim olduğumu anlatmaya çalışıyordu, artık biliyorum.
I am just trying to understand what's going on.
Neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.
I am trying so hard to do what you want me to.
Benden yapmami istedigin sey için çok ugrasiyorum.
Syphilis is killing you that is what I am trying to make you understand.
Seni öldüren şey boğazın değil, frengi!
But I am going to drink more mate and keep trying.
Ama daha çok latte içeceğim ve denemeye devam edeceğim.
Look, I am just trying to support my family.
Dinle, ben sadece ailemi geçindirmeye çalışıyorum.
Yes, I am. At least, he's trying to.
En azından deniyor.
Thanks for trying. I am just...
Önemli değil, denediğin için sağ ol.
Are you so naive as to think that our daughter could go to a good school and--and have a decent job when the world knows that she is a junkie? I am trying to protect her future.
Geleceğini korumaya çalışıyorum.
And here I am, trying to live a better life and do the right thing and you bring all this negative shit into it.
Şimdi karşındayım daha iyi bir hayat yaşayıp, doğru şeyleri yapmak istiyorum ama sen içine ciddi derecede olumsuzluk katıyorsun.
I am just trying to help.
- Sadece sana yardım etmeye çabalıyorum.
i am trying to help you 40
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77
i am your father 86
i am sure 177
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77
i am your father 86
i am sure 177