English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I come in peace

I come in peace Çeviri Türkçe

194 parallel translation
I come in peace, Pony That Walks.
Barış içinde geldim, Pony That Walks.
I come in peace.
Buraya barış içinde geldim.
- I come in peace to propose peace.
Barış önermeye geldim.
Have no fear. I come in peace.
Korkmayın. Barışçıl amaçla geldim.
I come in peace!
Barış için geldim!
- I come in peace!
- Barış için geldim!
Eddie and I come in peace.
Eddie ve ben barış için geldik.
I come in peace.
Zarar vermek için gelmedim.
I come in peace!
Barışla geldim!
I come in peace.
Barış için geldim.
I come in peace.
- Barış için geldim.
I come in peace.
Barış içinde geldim.
- I come in peace. - Go away!
Sana sormak istediğim bir şey var.
- I come in peace.
- Barış için geldim.
I gave her a lift, trying to reach out... give her that old "I come in peace" thing.
Eskiden söylenen "gel barışalım" sözü adına... ona yardım elimi uzattım.
"I come in peace." Buzz Lightyear-ism.
"Barış için geldim." Buzz Lightyear-izm.
Of course, I come in peace.
Tabi, barış için geldim.
No. I come in peace, young lady.
Kötülük yapmak için gelmedim...
I come in peace.
Barışmak istiyorum.
Relax. I come in peace.
- Sakin ol, barışmaya geldim.
I come in peace.
Ben barış için geldim.
I come in peace.
Sana barış çubuğu uzatıyorum.
I come in peace.
Zeytin dalı uzatıyorum.
I come in peace.
Kavga etmeye gelmedim.
I come in peace, Andi, to apologize.
Özür dilemek için geldim, Andi.
Relax, I come in peace.
Korkma. Niyetim kötü değil.
I come in peace.
barış yapmak için geldim.
I come in peace here, all right?
Kötü bir niyetim yok.
I'm in peace. I come in peace.
Barış içinde geldim.
I come in peace.
Ben dostum.
I come in peace to you, Wolf.
Seninle dostuz, Kurt.
My sister's in town, and if I could see her tonight then I'd come back and have my measles in peace.
Kardesim burada, onu bu gece görebilirsem geri gelir kïzamïgï huzur içinde geçiririm.
Shall I come to Geneva, hat in hand, begging for peace?
Cenevre'ye mi gelsem? Başımda şapka, barış için mi yalvarsam?
If my grandmother Tzeitel, may she rest in peace, took the trouble to come from the other world to tell us about the tailor all I can say is that it's for the best.
Tevye... Eğer Tzeitel Ninem, nur içinde yatsın, terziyi haber vermek için, öbür taraftan gelmek zahmetine katlandıysa Bizlere "Hayırlısı" demek düşer.
I come to your beautiful country as a friend... in peace... seeking only my son, who was lost to me.
Güzel ülkenize yalnız geldim barışçılım sadece kayıp oğlumu arıyorum.
I guess I'm a little paranoid. Well, look. If I come and sit beside you everybody will think we're together and you'll be able to watch in peace.
Eğer yanınıza gelirsem herkes birlikte olduğumuzu düşünür ve siz de rahat rahat filmi izlersiniz.
She said she would come down when her husband was asleep and speak to me through the end window if I would go away afterwards and leave her in peace.
Buraları terk edip onu rahat bırakmam şartıyla, kocası uyuduktan sonra cesaretini toparlayabileceğini ve benimle arka pencereden konuşacağını söylemişti.
But I'll lose my patience if I can't even come to the cemetery in peace.
Ama huzur içinde mezarlığa gelemezsem, sabrımı kaybececeğim.
I come to you unarmed and in peace to unstuff your ears, Sachem.
Sana gerçekleri anlatmak için silahsız gelip, barış getirdim, Büyük Reis.
I come before you in peace.
Size barış içinde geldim.
I come before you in peace.
Huzuruna barışla geldim.
I come... in peace.
Barış için geldim.
- I said, "We come in peace."
- Buraya barış için geldiğimizi.
I come in peace.
Sana zarar vermeyeceğim!
Hey, I come in peace!
Durun!
I believe it is safe to say that Jim felt a strange mixture of emotions after returning from the hunt of a man-eater - relief at seeing peace return to the village, but also sadness at knowing this peace had come
İnsan yiyeni avlamayıp, köye huzurun geri döndüğünü gördükten sonra Jim'in çok garip duygular hissettiğini söylemek hiç de zor değil.
I come out here for peace and quiet... and suddenly, I'm a character in a Kaufman and Hart play. And the phone doesn't stop. And it's never for me.
Buraya huzur ve sessizlik için geldim ve birden Kaufman ve Hart oyunlarındaki bir karaktere dönüştüm.
I used to tell him that... people go to work in the morning, come back in the evening... play with their children, and sleep in peace
Ona anlatmaya çalıştım. Diğer erkekler görevleri bittikten sonra, Onlar akşam eve gelir.
How dare they, when they do not look after these animals, and I come here in peace and in love, neutral in respect.
Nasıl cürret ederler, onlar bu hayvanlara bakmıyorken, buraya barışçıl amaçlarla ve içimdeki sevgiyle geldim, onlara saygı duyarak geldim.
I have come here in peace ". Hi.
"Buraya barış içinde geldim." Selam.
If there is peace in Sudan, I will come.
Sudan'da barış olursa, geri döneceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]