English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I found

I found Çeviri Türkçe

58,087 parallel translation
I found a way out.
Bir çıkış yolu buldum.
Well, I found out one tonight.
En azından bu akşam bir tanesini öğrendim.
- Thank God I found you.
- Çok şükür, seni buldum.
She's been sober ever since that bender she went on after Dad died, but I found a bottle of vodka in her bedroom, and there hadn't been alcohol in the house for years.
Babamın vefatından beri içmiyordu ama şimdi votka şişesi buldum. Eve yıllardır alkol girmemişti.
What? I found a warlock who claims she can do it. But there are risks.
Bu işi yapabileceğini söyleyen bir büyücü buldum ama bazı riskler var.
I hid in an empty classroom until everybody left, and, luckily, I found a band uniform to wear, but, in hindsight, it probably would've been less embarrassing to just be naked.
Herkes gidene kadar boş bir sınıfta saklandım ve şans eseri bir bando üniforması buldum ama şimdi düşünüyorum da çıplak olsam herhalde daha az utanırdım.
I found it just for you.
Ben sadece sizin için buldum.
I found it.
Buldum.
I found Madzie.
Madzie'yi buldum.
And I found my way to New York.
Çözümü New York'a gelmekte buldum.
- Oh, guys, I found it.
- Buldum!
He held me captive for months and when I finally got loose, I found myself... pursued by something.
Beni aylarca esir tuttu ve nihayet serbest kaldığımda kendimi bir şey tarafından kovalanırken buldum.
I found you because the world needs people like you.
Seni buldum çünkü dünyanın senin gibi insanlara ihtiyacı var.
I found this 10 feet from the wing.
- Kanadın 3 metre yanında buldum.
But I think that's why I found Sidney so alluring, because she was the exact opposite.
Ama sanırım bu yüzden Sidney'yi çekici buluyorum çünkü o bunun tam tersi.
When I found out my grandma died, I laughed.
Ninemin öldüğünü duyunca gülmüştüm.
I found out that, while I'm fostering AJ, you can't live with us.
Şunu öğrendim ki, ben A.J.'ye koruyucu ailelik yaparken sen bizimle yaşayamazsın.
I found it in the attic.
Tavan arasında buldum.
This is why I found you, Oliver, so you can correct your mistakes.
Seni bu yüzden buldum Oliver. Hatalarını düzelt diye.
Ever since I found this taped behind your dresser drawer.
Bunu kıyafet dolabının arkasında bantlı halde bulduğumdan beri.
I found a very sophisticated copy.
Çok iyi düzenlenmiş bir kopyasını buldum.
You know, I found the transition between hacker to vigilante to be surprisingly straightforward.
Hacker ile haydut arasında oldukça ince bir çizgi olduğunu idrak ettim.
It's where I found Sara.
Sara'yı burada bulmuştum.
Monroe and I found this in the Black Forest.
Monroe ve ben bunu Kara Orman'da bulduk.
So when I found your front door open,
Ön kapıyı açtığımda,
Remember I told you how I found my mother dead by her own hand?
Annemi intihar etmiş bir halde bulduğumu söylediğimi hatırlıyor musun?
You know, for a split second, when I found those journals, I actually felt sorry for you.
Bilirsini, bir saniyeliğine, o günlükleri bulduğumda sana üzüldüm, aslında.
I went back to the boat basin and I found this outside the Jade Wolf. It's Maia's.
Bot evine geri gittim ve bunu Jade Wolf'un dışında buldum.
I found a train ticket in your jeans pocket,
Kot pantolonunun cebinde tren bileti buldum.
I found these images on my grandson's phone with jokes about Mrs Mahmoud, and I believe that woman is my daughter.
Bu resimleri torunumun telefonunda buldum. Bayan Mahmoud için yapılan şakalar. Sanırım resimdeki kadın benim kızım.
- Well, it's just erm... Well, I found him with a simple Google search so...
- Aslında onu basit bir google aramasıyla buldum...
But I just found out that he died.
Biraz önce öldüğünü öğrendim.
I haven't found the right fit.
- Doğru kişiyi bulamadım henüz.
So Gus found this guy, Rusty.
Gus bulmuş şu Rusty'i.
Then why haven't you found Jace yet?
- Jace'i niye bulamadın peki?
I vowed to myself that if I ever found someone in a similar situation, I'd try to make sure they didn't have to go at it alone.
Benzer durumda birini görürsem kendisini yalnız hissettirmemeye çalışacaktım.
And the witness found him standing over the body in the morning. I mean, you're the detective.
Görgü tanığı da herifi cesedin üstünde görmüş.
When I returned, I went to see her and found the aftermath of a massacre.
Döndüğümde onu görmek için gittim. Ve bir katliamın sonunu buldular.
I'm the reason Savitar found you.
- Savitar seni benim yüzümden buldu.
Yeah, well, I'm just happy you found your voice.
Evet. Sesini bulmana sevindim.
I just found out there's a board meeting tomorrow to discuss accreditation.
Akreditasyonu tartışmak için, yarın bir yönetim kurulu toplantısı yapıldığını yeni öğrendim.
Think I just found a new use for my T-sphere.
Sanırım T kürem için yeni bir amaç buldum.
I want him found, and I want him arrested.
Onun bulunmasını ve tutuklanmasını istiyorum.
I don't care where he is. I don't care what it takes. I want him found!
Nerede ya da nasıl olduğu umurumda değil onun bulunmasını istiyorum.
I've found a few Shadowhunters who have a personal stake in wanting Valentine dead.
Valentine'nın ölmesi için kişisel sebepleri olan birkaç Gölge Avcısı var.
I want this killer found. You understand?
Bu katilin bulunmasını istiyorum anlaşıldı mı?
So when I called, they looked in her room and found her diary.
Ben arayınca, odasına bakıp günlüğünü buldular.
I mean, I know you know that, but... the thing is, the police found out other stuff about some people I... hung about with in the'80s,
Yani şeyi biliyorsun ama... Polis, 80'li yıllarda beraber dolaştığım kişilerle ilgili bir şeyler bulmuş.
The police have found people that I hung about with...
Polisi 80'lerde birlikte takıldığım...
And when my dad found out that he ran the local Club Rangers platoon and suggested that I join, I could not be happier.
Babam yerel futbol takımını çalıştırdığını öğrenince bana da katılmamı önerdi. Sevinçten havalara uçtum.
I think part of him never left that terrible little room where we found Julie.
Bence onun bir kısmı o korkunç küçük odadan hiç ayrılmadı. Julie'yi nerede bulduk

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]