I just didn't Çeviri Türkçe
10,930 parallel translation
You didn't say how much you needed, so I just got a bunch.
Ne kadar olduğunu söylemedin. Ben de bir sürü aldım.
I just don't understand why you didn't tell me.
Yine de bana neden söylemediğini hala anlamadım.
And I just... I didn't want to go it alone, honestly.
Açıkçası yalnız gelmek istemiyordum.
Ay, I'm sorry. I didn't wanted to tickle you. It's just that I love how this fabric feel.
Affedersin, seni gıdıklamak istememiştim ama bu kumaşın dokusunu çok seviyorum.
I just can't believe your sister didn't show up.
Ablanın gelmediğine inanmıyorum.
I just didn't want to hurt our business, so I... chose to look the other way.
İşimizi bozmak istemedim o yüzden farklı şekilde bakmaya başladım
I just said "bosom," and I didn't laugh.
Ailemin bağrında dedim ve gülmedim.
Didn't you hear anything I just said about Alison and the kids?
Alison ve çocuklara dair az önce söylediğim hiçbir şeyi mi duymadın?
I knew it was naive and people thought I was crazy, but I just didn't want to be one of those suckers who gets trapped in a miserable marriage and they're too fucking terrified to leave
Masumca olduğunu biliyordum, ve insanlar çıldırdığımı düşündü, ama ben sefil evliliklerinin kapanına kısılmış aptallardan olmak istemedim. Onlar gibi ayrılmaktan korkan çok fazla içki içen sarhoşlardan..
Look, I know you guys think it's funny to see Danny wrapped around Jackie's little finger, but when he was a kid, Jackie didn't just hurt his feelings, she damaged him.
Jackie'nin Danny'yi parmağında oynatmasını komik bulduğunuzu biliyorum ama çocukken Jackie onun sadece kalbini kırmadı, onda hasar bıraktı.
I just said I didn't like it because I was worried that you got me something different, and I didn't want you to feel bad that you didn't get me the cat perfume that I love.
Beğenmiyorum dedim çünkü bana farklı bir şey almanızdan endişelendim ve bana sevdiğim kedi parfümünden almadığınız için üzülmenizi istemedim.
I just didn't want to put this on you.
Sadece bunu sana yüklemek istemedim.
I just didn't think that was going to happen, and it sure as hell wasn't gonna happen after the AG's report.
Böyle bir şeye ihtimal vermiyordum. Hele hele Başsavcılığın raporundan sonra mümkün değildi.
- Why didn't you just call 911?
- Neden 911'i aramadın?
Look at that, I didn't even finish tenth grade and I just came up with an idea for a movie.
Şuna bir bak, onuncu sınıfı bile bitirmedim ve sadece bir film için bir fikirle geldim.
I didn't say that I was negotiating, just asked what he thought.
Görüşme yaptığımı söylemedim, ne düşündüğünü sordum sadece.
I just didn't have nothing to say.
Söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.
- I just said I distill it, I didn't say anything about it tasting good. -
- Az önce ben damıttım dedim tadıyla ilgili iyi bir şey söylemedim. -
I just honestly didn't realize your department still existed.
Sizin bölümün hâlâ durduğunu bile bilmiyordum.
Baby, I just didn't wanna ruin it.
Bebeğim, mahvetmek istemedim.
I didn't just get the cure to el cáncer... I got the cure to el everything.
Sadece el cáncer'in değil... el her şeyin şifasını almıştım.
Okay, Dad, well, look, I'm sorry for telling you how I feel. I didn't know just because I have a job and you don't that you wouldn't listen to me.
- Seninle paylaştığım için üzgünüm benim işim var, senin yok diye beni dinlemek istemeyeceğini düşünemedim.
I know I should have told you both before but... I just didn't.
İkinize de daha önceden söylemem gerektiğini biliyorum ama söyleyemedim.
I just didn't know the kind of look to go for on my first day at the agency.
Ajanlıktaki ilk günümmüş gibi mi görünüyorum?
According to this book I read, published in 1809, they didn't just tied Elly Kedward to a tree.
1809'da yayınlanan okuduğum bir kitaba göre Elly Kedward'ı sadece ağaca bağlamamışlar.
I just saw them, but you didn't sign the card, silly.
Bunları gördüm ama kart koymamışsın, sersem. - Eve hoş geldin.
No, I just didn't want VIP to think I was uncool!
Hayır, sadece VIP beni cahil biri olarak görmesin istemiştim.
" I didn't mean what I just said.
" Az önce söylediğim şeyi söylemedim.
I didn't want to go all the way home and then come back, so I just sat in my car and worked.
Eve kadar gitmek istemedim Ve sonra geri gel, o yüzden arabamda oturup çalıştım.
She just left, didn't say goodbye, didn't say anything, didn't leave a forwarding address. I asked the landlords. So they both moved out?
yalnızca çekip gitti bir nakliye adresi dahi bırakmadı.
I just wish it didn't take him dying in order to get your attention.
Keşke biraz olsun onunla ilgilenmen için ölmesi gerekmeseydi.
I popped out for a drink with those guys from the restaurant and I just didn't want you to worry.
Restorandaki adamlarla bir şeyler içmek için dışarı çıktım. Meraklanmanı istemedim.
You are so handsome, I just didn't know if you'd be attracted to me.
Öyle yakışıklısın ki, benden hoşlanır mısın emin olamadım.
I didn't mean to upset you, just wanted to ask Mr. Stello about borrowing'a boat.
Sizi üzmek istemedim, yalnızca Bay Stello'ya tekneyi ödünç alabilir miyim diye sormak istedim.
I hope you didn't just kill us all.
Umarım demin hepimizin ölüm fermanını imzalamamışsındır.
Well, I just didn't think to tell...
Sana söylemeye...
I just didn't say it at that weird, evil steel mill.
kötü çelik fabrikasında söylemedim.
I just wanted to make sure that you didn't hear anything... Out of the ordinary tonight while you were sleeping.
Sadece, bu gece, uyumaya çalışırken olağan dışı bazı şeyler duyup, duymadığınızı merak ettim de.
I just... I didn't want to see it.
Ben sadece... görmek istemiyorum.
It's just that when you told us to meet you at the van, I didn't realize you'd be living in it.
Minibüste buluşuruz dediğinde minibüste yaşadığını... düşünmemiştim sadece.
I didn't mean it. I just had to get the knife to her somehow!
Amacım bıçağı ona vermekti!
Mom, I didn't just call to say hi.
- Evet, yola çıkmadan babanı aramıştım.
I know you didn't just stumble into town for no reason.
Sebepsiz yere bu kasabaya gelmediğini biliyorum.
I just didn't know how to be his therapist and his mother.
Nasıl hem terapisti hem de annesi olacağımı bilemiyordum.
I just didn't want it to end.
Sadece bunun sona ermesini istemedim.
No, I paid for a lot of things, but, you know, she just didn't make that much.
Hayır, birçok şeyin karşılını verdim ama işte o bu kadar ödetmemişti.
It's all my fault, why didn't I just go home?
Hepsi benim suçum, ne diye dönüp eve gitmedim?
I just didn't want to worry you with another bad thing.
Sizi başka kötü bir şey için daha endişelendirmek istemedim.
L'm just sort of surprised it didn't happen sooner... - But I'm still really sorry.
Aslında daha önce olmadığına şaşırıyorum ama çok üzgünüm.
I didn't tell Max just because, you know, if I can't do it, or if I chicken out...
Max'e söylemedim çünkü, belki korkarım ve yapamam diye düşündüm.
I didn't find the job, i just planned it.
İşi ben bulmadım, ben sadece planladım.
i just didn't know 17
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just wanted to hear your voice 33
i just want you to be happy 100
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just wanted to hear your voice 33
i just want you to be happy 100
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just got here 258
i just don't 165
i just want to be with you 40
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted to check in 19
i just wanted you to know that 44
i just wanted to say 268
i just know 142
i just wanted to introduce myself 20
i just don't 165
i just want to be with you 40
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted to check in 19
i just wanted you to know that 44
i just wanted to say 268
i just know 142
i just wanted to introduce myself 20