English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I just don't want

I just don't want Çeviri Türkçe

6,050 parallel translation
- I just don't want you falling For someone you can't be matched with.
Sadece eşlenemeyeceğin birine aşık olmanı istemiyorum.
You know, I know you don't want to cry in front of your mom, but it... you know if you need to... I'd be happy to meet you somewhere if you just need to talk or whatever.
Biliyorum, annenin önünde ağlamak istemezsin fakat eğer ihtiyacın olursa, bir yerlerde buluşmaktan memnun olurum konuşmaya falan ihtiyacın olursa.
You don't think I want change... just like you do? !
Senin istediğin değişiklikleri ben istemiyor muyum sanıyorsun?
I want to add a photo of you to my contacts, but I don't have one, so could you unbutton your shirt, lean against that doorframe, and just, like, slowly lick your lips like...
- Ne? - Rehberime fotoğrafını eklemek istiyorum fakat bende fotoğrafın yok. Yani, gömleğinin düğmelerini aç kapıya yaslan ve ve yavaşça dudaklarını yala.
I just don't want to deal with it.
Sadece bununla uğraşmak istemiyorum.
You don't want my advice, so I'm just gonna tell you what I think you would tell me.
Akıl vermemi istemiyorsun, bu yüzden sana sen olsan bana ne derdin onu söyleyeceğim.
If he can help us make that happen, I just don't want to miss that chance.
Eğer bize yardım ederse, bu şansı kaçırmak istemiyorum.
I just don't want my life threatened again.
Tekrar ölümle tehdit edilmek istemiyorum.
But now I think I just don't want anything to do with bad music.
Şimdi ise kötü müzik adına hiçbir şey yapmak istemiyorum.
I just don't want to stay here.
Sadece burada kalmak istemiyorum.
You know, I just don't want things to get weird.
ben sadece işler tuhaflaşsın istemiyorum.
I know it's selfish, but we just - - we don't want them living next door to us.
Bencilce olduğunu biliyorum ama onların yan komşumuz olmasını istemiyoruz.
Just, I don't know, like, what do you want to do the most?
Bilmiyorum, hangisini daha çok yapmak istiyorsun mesela?
I just don't want you hiding from me.
Sadece benden saklanmanı istemiyorum.
I don't want jewels, I just want something of my own.
Mücevher istemiyorum, kendime ait bir şeylerim olsun istiyorum.
Well, I just feel like it's, you know, it's a family thing and I know Sandy felt uncomfortable, and I don't want Ruby to feel un... you know, it's like mom,
Sanki şey gibi... Bu bir aile olayı ve Sandy bu durumda rahatsız gibi. it's a family thing and I know Sandy felt uncomfortable,
I just don't want to go rodeo.
Rodeoya gitmek istemiyorum sadece.
I'm just... saying I don't want you to get mad at him.
Sadece ona kızmanı istemiyorum.
I don't want a ticker-tape parade or anything like that, but did you not just hear what I said?
Senden konfetiler atmanı beklemiyorum ama söylediğimi duymadın mı?
No, I just don't want my partner to get blamed for missing evidence.
Hayır, ben yalnızca ortağımın kayıp kanıt için suçlanmasını istemedim.
I just don't want anyone to find out I was here with Tony.
Sadece Tony ile burada olduğumu kimsenin bilmesini istemiyorum.
I just don't want people to panic, so I'm asking for your help to keep this thing quiet, so we can have the chillest biohazard lockdown in Brooklyn, yeah?
İnsanların paniğe kapılmasını istemiyorum bu yüzden senden bu söylediğimin aramızda kalmasını istiyorum. Böylece Brooklyn'de sessiz sakin bir kapatma geçirebiliriz.
Well, I just don't want to go to the store and deal with all the traffic and the crowds and the blah.
Trafikle ve kalabalıkla uğraşarak mağazaya gitmek istemiyorum.
- Well, that's just it, I don't want there to be sides.
- Ben, aramızda taraf olsun istemiyorum.
I'm just putting down this grilled cheese'cause I don't want it to get cold.
Şu peynirli tostu hemen götüreyim de sıcak sıcak yesinler.
Han, I don't wanna have to tell you this, I know this is the last thing you ever want to hear- - oh, just say it!
Han, bunu sana söylemeyi hiç istemezdim ve biliyorum bu duymak isteyeceğin son şey...
- I don't care. I just want her to move along because there's a fourth patient.
Bir an önce onun gitmesi gerek çünkü dördüncü bir hasta daha geldi.
I am just saying, I don't want to see you Put all this work in and not get
Demem o ki bu kadar uğraşıp da hak ettiğinizi alamadığınızı görmek istemiyorum.
I just don't want you to feel like you have to go.
Sadece gitmek zorundaymış gibi hissetmenizi istemiyorum.
I don't want to pile on, but you all just heard what I'm living with.
Her şeyi tekrar söylemek istemiyorum ama demin duyduklarınız benim yaşadıklarımdır.
I just don't want to get in the way.
Yoluna çıkmak istemiyorum.
Oh, I don't want to play this game, so I'm just gonna say Bill Murray.
Oh, Bu oyunu oynamak istemiyorum, o yüzden Bill Murray ( komedyen ) diyeceğim.
But it just looks super painful, a-a-and this is nothing to do with you, but I don't think I want a tattoo when I have old skin.
Ama çok acı verici görünüyor ve bunun seninle hiçbir ilgisi yok ama derim sarktığı zaman dövmem olsun ister miyim bilemiyorum.
I didn't want to be in the papers, And I didn't want to be on TV and I don't want to be here now. I just...
Gazetelere çıkmak istemiyorum, televizyona çıkmak istemiyorum, burada olmak da istemiyorum.
I just... I just don't want you guys to get into any more trouble because of me.
Benim yüzümden daha fazla belaya bulaşmanızı istemiyorum.
I'm just saying, you don't want your boy to turn into a Sally, do ya?
İyi olduklarını biliyorum. Söylemek istediğim şey oğlunun bir kıza dönüşmesini istemezsin değil mi?
I know you don't want to talk about this, but just to make it clear to the audience, are you a member of the Cult of the Cosmic Wind?
BUNDAN BAHSETMEK İSTEMEDİĞİNİZİ BİLİYORUM AMA İZLEYİCİLER İÇİN NETLEŞTİRMEK AÇISINDAN, KOZMİK RÜZGAR TARİKATİ'NE ÜYE MİSİNİZ?
I just don't want her to think this trip had anything to do with her.
Bu seyahatin onunla ilgili olduğunu düşünmesini istemedim hiç.
I just don't want to watch a stupid kid's show.
Sadece aptal çoçuk şovları izlemek istemiyorum.
I don't care how you do it. I just want'em gone.
Nasıl yapacağın umurumda değil.
I don't want that I call you and you just stand there.
Sana seslenince orada öylece durmayacaksın. Agu?
I just want to make sure that five years from now, we don't have problems with people saying, "Oh, we fished out all the whale sharks."
Bundan 5 yıl sonra insanların "Oh, bütün balina köpek balıklarını avlamışız." demelerini dert etmeyeceğimizden emin olmak istedim.
I just don't want this whole political thing to take over our lives.
Sadece bu siyasi saçmalıklar hayatımızdan çıkıp gitsin istiyorum.
I just don't want to get emotional.
Duygusallaşmak istemiyorum.
Listen, just cuz I don't fuck around doesn't mean I want any trouble.
Dinle, şakalaşmıyor olmam sorun istediğim anlamına gelmez.
I don't want to be just the kind of person you think I am.
Senin sandığın gibi bir insan olmak istimiyorum.
I just don't want to be a downer, you Know.
- Moralinizi bozmak istemiyorum.
I just don't want to wonder who else you're with.
Başka kimlerle olduğunu merak etmekten sıkıldım.
I guess we were having a pretty good conversation, we were really getting it going and then you just don't want to talk about it? Okay.
Güzelce konuşup birbirimize ısınıyorduk şimdi de konuşmak mı istemiyorsun?
I don't just want my 20 million.
Sadece 20 milyonumu istemiyorum.
- I just got off the phone with Donna Morrissey, and she said, quote "We don't even want to know what the questions are."
Az önce Donna Morrissey ile konuştum "Soruların ne olduğunu bile bilmek istemiyoruz" diye alıntı yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]