English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I just heard it

I just heard it Çeviri Türkçe

599 parallel translation
I just heard it hoot its hooter, distinctly.
Şimdi duydum öttürüyor kornasını, açıkça.
- I didn't make this up, I just heard it.
- Ben uydurmadım, duydum.
I just heard it myself.
Ben de yeni duydum.
I just heard it.
Daha yeni öğrendim.
I just heard it from another reporter at the hospital.
Hastanede bir başka muhabirden az önce işittim.
I just heard it.
Kulaklarımla duydum.
I just heard it again.
Yine duydum.
- I just heard it on the radio.
- Az önce radyoda duydum.
Come to think of it, I've just heard from a friend of mine in Germany.
Geçenlerde Almanya'daki bir arkadaşımdan duymuştum.
I've heard so much about you, it's just like meeting an old friend.
Hakkınızda o kadar çok şey duydum ki, eski bir ahbabımla tanışıyor gibiyim.
I just heard about it by chance this very moment from Col. Fitzwilliam.
Az önce Albay Fitzwilliam'dan... şans eseri öğrendim.
I heard you breezing it just now.
Biraz önce seni üflerken duydum.
When I heard they were picking up everybody she knew... well, I figured nobody would miss me, so I just beat it.
Onun tanıdığı herkesin tutuklandığını duyunca, ee, beni kimsenin atlamayacağını düşünerek kaçtım.
I think I heard Miss Davis's name before, but maybe I just imagined it.
Sanırım Bayan Davis'in adını daha önce duymuştum. Belki de bana öyle geliyor.
Yes you are, I heard it from a couple of the tenants just this afternoon and I dropped these folks..
Biraz daha istemez misin? - Hayır, gece yarısı kahvenin yanında donut yiyeceğim. - Öylesi sağlıksız.
This man and I have just seen it and heard it ourselves.
Bu adam ve ben onu gördük ve kendimiz duyduk.
Just driving by the trading post when I heard about it.
Arabamızla geçiyorduk ki olanları duyduk.
I've just heard the most fantastic things about you. - Does it work?
Sana olan inanılmaz şeyleri duydum. lşe yarıyor mu?
I just heard Bob fix it with Ed Harrison. It's a big deal.
Şimdi bunu Bob'un Ed Harrison ile ayarladığını duydum.
Bob Wallace said it, I just heard him. No.
Bob Wallace dedi, şimdi duydum.
But wouldn't it be safer if I just fell down a well... and was never heard of again?
Ama bir kuyuya düşseydim ve bir daha benden haber alınmasaydı daha güvenli olmaz mıydı?
You just heard it from Ruby. I heard it from Sam.
Bunu sen Ruby'den duydun, bense onu Sam'den duymuştum.
I was just riding through. heard about it.
Buralardan geçiyordum, duydum.
No, I just heard the crash and there it was.
Hayır, vurma sesini duydum o kadar.
I HEARD IT ON THE RADIO ONE NIGHT. JUST LIKE THAT.
Doğru yere geldin, Johnny.
You think I'm imagining it... and yet just now you yourself saw and heard Miles...
Hayal gördüğümü sanıyorsun... tamam da biraz önce bizzat kendin gördün Miles'ı.
It's just that I heard in Cairo that Major Lawrence has a horror of bloodshed.
Kahire'de, o kan dökülmesine dayanamaz diyorlar.
You know, I, too, have heard it's a wild, terrible place, when it's really just a quaint spot where the students can talk and relax and just generally get acquainted.
Ben de orayı kötü bir yer olarak duymuştum. Ama gerçekte öğrencilerin tanışıp, sohbet edip, kaynaştıkları ve dinlendikleri hoş bir yer.
I heard one just like it this morning.
Bu sabah da tıpkı bunun gibi bir ses duydum.
I just heard about it.
Biraz önce duydum.
I've just heard about it from the provost.
Ben az önce okul müdüründen duydum.
I've just heard everything about it.
Bu karara vardım. Çünkü bazı şeyleri yeni öğrendim.
I'm wracking my brain here. I'm trying to think of something I've heard that has made me happier, but I just can't come up with a thing. It's just so wonderful.
Beni böyle uçuran başka haber hatırlamaya uğraşıyorum, ama aklıma bu güzellikte bir şey gelmiyor.
Yeah, I just heard about it.
Az evvel duydum.
I heard it just now, that he was dead.
Öldüğünü şimdi duydum ben de.
- I think I've just about heard it all.
- Bu grup ancak bunları becerebilir.
When I heard you at the door just now, I thought it was him.
Şimdi seni kapıda duyduğumda, seni o sandım.
I mean, I wish everyone was like you... and had never heard of Divine... but, unfortunately, it just isn't like that.
Yani, keşke herkes sizin gibi olup... Divine'ı asla duymamış olsaydı... ama maalesef, böyle değil.
No, just it's the damnedest thing I ever heard of.
Hayır, ama hiç böyle garip bir şey duymamıştım.
Then one day I was just walking down the street and I heard a voice behind me say "Reach for it, mister!" I spun around.
Sonra bir gün... sokakta yürüyordum, arkamdan bir sesin... "Silahına davran, beyim!" dediğini duydum. Arkamı döndüm.
I heard strange music from the upstairs kitchen and I just followed it down. Through the dumbwaiter.
Yemek asansörüyle.
I'd just shoved the rifle into my mouth when I heard the car and waited, hoping that... it would stop.
Tüfeği ağzıma dayamıştım araba sesi duyduğumda bekledim ve arabanın durmasını ümit ettim.
Last time I heard of that it was just a memory.
Artık yok sanıyordum.
Yes, I heard it but I have just met him in person.
Duymasına duydum da kendisini yeni gördüm.
It's just that a friend of mine has heard somewhere that I... haven't much longer to live.
durum şu ; arkadaşlarımdan biri bir yerlerden, çok fazla, ömrüm kalmadığını öğrenmiş.
It's just, I've never heard of them hitting anything this big before.
Ama onlar böyle büyük hedeflere saldırmazlar.
I just heard today it's January 9th.
Bugün duydum. 9 Ocakta.
No, I just heard and the music and wondered where it came from
Hayır, müzik sesini duydum... ve nereden geldiğini merak ettim.
Oh, I just, uh- - I heard it.
Ben sadece... bunu duydum.
This time, it just went "ding." I heard it go "ding," and I turn around and look and all the lights on my block go out.
Karanlığı severdi. Programını hiç dinlediniz mi? - Evet.
- This is the dumbest thing I've ever heard. Just forget it!
Bu duyduğum en saçma şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]