English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I would say yes

I would say yes Çeviri Türkçe

254 parallel translation
Normally, I would say yes, but I made other plans.
Normalde evet derdim ama başka planlarım var.
- I would say yes.
- Fazlasıyla. - Evet diyeceğim.
- I would say yes.
- Evet.
I would say yes.
Kesinlikle doğru.
I would say yes.
Evet derim.
Yes, I would say so, sir.
Evet, ben böyle derdim efendim.
What would you say, Dr. Judd, if I were to tell you... - that I believe Irena's story? - Yes?
Dr. Judd size Irena'nın hikayesine inandığımı söylersem, ne dersiniz?
Yes, Mr. Van Cleve... I would say you have a chance — a very good chance.
Evet, Bay Van Cleve söylemem gerekir ki şansınız var - hem de çok iyi bir şansınız.
I would like myself well also to be able to say yes!
Ben de evet diyebilmeyi isterdim!
However, I would say that the Marquis de Maynes... is more reliable than some. Yes. Her Majesty's appointed him as my guardian.
bazılarına göre Markiz de Maynes'in daha güvenilir olduğunu söyleyebilirim... evet kraliçe onu koruyucum olarak atadı.
Yes sir, I would say that it had been tampered with.
Evet efendim, arabanın kurcalandığını söyleyebilirim.
I'd say yes to one of them then a sinking feeling would hit me and I couldn't do it.
Birisine evet diyordum sonra içime çöken bir boşluk hissine düşüyordum o zaman yapamıyordum.
Yes, you could, but consider this, if I stood the torture well, people would say I was strong and that Yang couldn't break me.
Evet, bu yapabileceğin bir şey, ama bunun iyi hesap edilmesi gerek. Eğer işkenceye dayanırsam, insanlar güçlü olduğumu ve Yang'ın beni alt edemediğini... söyleyecektir.
And that I needed to recite God know how many prayers for repentance and I would just say "yes".
Tövbe için Tanrı bilir kaç kere dua etmem gerekiyordu ve ben sadece "evet" derdim.
Yes, I would say that.
Evet böyle denebilir.
Yes. I dare say you would.
Tabii ki öyle olurdun.
I would say, "This is a fake"... and the art gallery owner would say, " Well, yes, of course.
İçeri girip "bu orjinal değil" desem... sanat galerisinin sahibi de, " Tabii ki değil.
I didn't think she would say yes.
Evet demeyecek sandım.
Why would I say no when I meant yes?
Evet demek istemişken neden hayır dedim ki?
- I would have to say, yes.
- Söylemeliyim ki ; evet.
And then he asked me would I yes to say yes.
" Ve sonra benim evet dememi istedi.
Given the legitimate purpose, which you sanctioned I would have to say, yes.
Bana verilen ve sizin de onayladığınız yasal amaç göz önünde bulundurulursa evet diyorum.
At which time, I would say, you were attending to some business, yes?
O sıralarda bir işle meşguldünüz sanırım? Evet.
Ah, yes, now, I would say it's definitely worth investing in a proper travelling poetry bag.
Benim önerim, şiirlerinizi şiir çantasında taşımanız olacaktır.
- What would you say if I said yes?
- Size evet deseydim ne yapardınız?
I'm gonna say yes, of course, but... you know, it just would've been nice to have been asked.
Evet, diyeceğim elbette, ama... anlıyorsun, sorması iyi olurdu.
Yes, I would say it's... it's been pretty difficult.
- Evet, gayet zor olduğunu söyleyebilirim.
If I said no the first time, would I say yes the second time?
İlk seferde hayır desem, ikinci seferde evet der miyim?
Yes. I would say.
Evet, öyle.
I would have to say yes.
Evet demeliyim.
And so, Mr Speaker, I would like to set out some measures of long overdue reform, and, yes, I may be bold to say it, necessary expenditure...
Bu yüzden Sayın Meclis Başkanı geç kalınmış bir düzenlemeyi harekete geçirmek istiyorum evet, belki de bunun gerekli bir düzenleme olduğunu söylemeye cesaretim vardır.
I would say so, yes.
Ben buna evet derdim.
Yes, I would say. Yes.
Evet, kesinlikle.
I would say, yes... combine your efforts.
Söyleyebilirim ki, evet çabanıza bağlı.
Yes, I would say so.
Evet, öyle diyebilirim.
I was afraid that you would say yes.
Evet demenden korktuğum için.
There was a moment when I would have given my little finger to say yes, but...
Bir an evet demek için küçük parmağımı vermeyi düşündüm. Ama daha önce hayat hakkında biraz daha genel izlenimler edinmeliyim.
Yes, whatever happened to the days when a parent would take a wayward child by the hand, march them back to the scene of the crime... and make them say, "I'm sorry, Your Holiness, it'll never happen again"?
Evet, ebeveynlerin laf dinlemeyen çocuklarını elinden tutup suç mahalline götürerek "Özür dilerim Papa Cenapları bir daha olmayacak" dedi iği günlere ne oldu?
I would have to say yes.
Evet diyebilirim.
- If I say yes, would you believe me?
Evet dersem bana inanacak mısın? Hayır.
If I was carrying explosives, why would I say yes?
Eğer patlayıcı taşıyor olsam, niye evet diyeyim?
Yes, I think what I'm trying to say is, I would like it if we were friends.
Evet, sanırım söylemeye çalıştığım şey... Eğer arkadaş olabilirsek memnun olacağım.
I never figured any judge would say yes to this.
Buna evet diyecek bir yargıcın olduğunu hiç düşünmedim. Bir saniye bile düşünmedim.
"Would you like to come to Liverpool?" And I could say "Yes."
"Liverpool'a gitmek ister misin?" Ben de "Evet." diyebiliyordum.
- I would say so. Yes.
- Ben bunu söyleyebilirim.
- Because I though you would say yes!
- Senin evet diyeceğini düşündüğüm için.
And who's to say I would've said yes?
Hem benim evet diyeceğimi kim söyledi?
I would never say yes to a hand-me-down.
- Öyle bir yüzüğe evet demezdim.
Would you say yes if I asked you to marry me?
Sana evlenme teklifi etseydim evet der miydin?
L-I would say so, yes.
Öyle denebilir evet.
I didn't dare say yes, in case that would upset you.
Evet demeye cüret etmedim, yani eğer bu seni rahatsız ettiyse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]