If i don't go Çeviri Türkçe
2,793 parallel translation
If you don't mind, I can't go in. Not yet.
- İzin verirseniz, ben odasına giremiyorum henüz.
If I go back tomorrow, it's for one reason : I don't want our kids to see me quit.
Yarın gidiyorsam, tek bir sebebi var, çocuklarımızın bıraktığımı görmelerini istememem.
Now if you don't mind, I'm gonna go back to sleep so I can dream about you.
Şimdi izin verirsen uykuma dönüyorum ve rüyamda seni görüyorum.
'Cause if I don't, you go nowhere.
Çünkü zorlamazsam hiçbir yere varamayacaksın.
I don't know. But if they do exist, well, this would be a good place to go looking for them.
Eğer gerçeklerse, burası onları aramak için harika bir yer.
Are you gonna help, or are you just gonna - - If I don't put away our drug stuff, we're gonna go to prison along with Topher.
Bunları kaldırmazsam, biz de hapsi boylarız.
Selfishly, sir, because I don't want to have to be there if you decide to go back to it.
Bencilce olacak, efendim, çünkü geçmişe dönmeyi istediğinizde... -... orada olmak istemiyorum.
Well, I don't want her to go through what I've been going through, not knowing if...
Benim yaşadıklarımı yaşamasını istemedim, bilmezse...
If we don't go, I can't work out what Morgan's up to.
Gitmezsek Morgan'ın ne işler peşinde olduğunu çözemem.
Don't get mad at me for saying this, but I think you'd feel better if you'd go back into launching your doggy mall.
Bunu söylediğim için bana kızma ama köpek merkezi işini gerçekleştirme düşüncene dönersen kendini daha iyi hissedeceksin sanırım.
If I go home without Maily, you don't get your money.
Maily'i almadan eve dönersek...,... paranı alamayacaksın.
If I don't go to Duke... If I don't play college basketball... I mean, if today is the best it ever gets for me, will that be enough?
Eğer Duke'a gitmezsem üniversitede basketbol oynamazsam sahip olabileceğim en uç nokta şuansa bu senin için yeterli olur muydu?
I don't think anybody's gonna go for this. I'm not dragging anybody's kid away yet. But if our patrols tell us an attack is imminent, a head start could save lives.
Henüz kimsenin çocuğunu göndermeye niyetim yok ama devriyelerimiz bir saldırının eli kulağında olduğunu söylerse bir adım önde başlamak hayatlar kurtarabilir.
The thing is, I don't know if I really want to go.
Asıl mesele ben gerçekten gitmek isteyip istemediğimi bilmiyorum.
Right, I mean... why go and see a prostitute if you don't want to have sex?
Nasıl yani? Sevişmek istemiyorsan neden fahişe çağırırsın ki?
I need to sort some shit out, cos if I don't, I'll go crazy and I'll end up fucked up and alone, and I can't be like that.
Dışarıda boktan olayları çözmem gerek ve eğer çözemezsem delireceğim siki tutmuş ve yalnız başıma kalacağım. Böyle olamaz.
I don't know if I want to go down that road again.
Tekrar o yola girmek istiyor muyum bilmiyorum.
If you wanted to make a bet, I wouldn't tell you don't go ahead.
Bahis oynamak isteseydin sana engel olmazdım.
If you don't feed I will kill you and then bring you back and feel for myself when we both go on a blind, lust-filled murderous rampage.
Beslenmezsen seni öldüreceğim. Sonra seni geri getirip kendim hissederim. İkimiz de kör, şehvetli, ölüm saçan bir azgınlığa ulaşırız.
Anyway, uh, I was maybe wondering if you'd wanna, like, I don't know, uh... - go have dinner with me sometime... - Yes.
Herneyse, uh, ben merak ediyorum da eğer istiyorsan, şey gibi, bilmiyorum, uh benimle bi ara akşam yemeğine çıkar mısın...
If things go bad, don't tell anybody I touched that guy's penis.
Eğer işler kötüleşirse, kimseye o adamın aletine dokunduğumu söyleme.
I don't care if you have to go to the very pit of Hell, find them, find them!
Cehennemin dibinede gitseler, bulun onları!
Why don't you guys go driving around handing out tickets to people who don't deserve them, because if I remember correctly, that's sort of your boyfriend's thing.
Neden etrafta dolanıp da millete haketmedikleri cezalar yazmıyorsunuz çünkü yanlış hatırlamıyorsam, erkek arkadaşın bu tarz işlerle meşgul.
I was like, I was gonna eat this, but if I go home, I don't want my mom to be cleaning up after me.
Bunu yiyeceğim ama eğer eve gidersem annemin benden sonra temizlemesini istemiyorum diyordum.
Well, I wish I could, but if I don't go back, then the company would know that I was the whistle blower, and I'd never be safe.
Keşke yapabilseydim. ama geri dönmezsem şirket onları sattığımı anlar. ve hiçbir zaman güvende olmam.
If you don't mind, I think I'd like to go.
Eğer sakıncası yoksa, ben gitmek istiyorum.
If I go toes-up on the table, I don't want you to waste your gas or ruin your evening.
Eğer masada kalırsam geceni mahvedip benzinini israf etmeni istemem.
The letters don't actually go out till the end of the week, but if it was me, I figured I'd wanna know, so I called.
Cevaplar normalde hafta sonu gönderilecek ama ben bilmek isteyeceğini düşündüm. Ve o yüzden aradım.
I don't know if I'd go that far.
O kadar ileri gitmem sanırım.
If I don't pull tonight, I'll go mad.
Bu gece bir şey bulamazsam kafayı yerim.
You have to go, okay, because if you don't, I will start crying, and then that will make you feel bad, and then I will feel worse, so you... have to go.
Gitmen gerekiyor, çünkü gitmezsen ağlamaya başlayacağım sonra sen kendini kötü hissetmeye başlayacaksın sonra ben de kendimi daha kötü hissetmeye başlayacağım, gitmelisin.
And I don't have to go with you if I don't want.
Ve istemezsem sizinle gitmek zorunda değilim.
Like when we go out and you get carded and I don't, or when college kids ask you if you're in their Poli-Sci class and they ask me if I have candy in my purse.
Dışarı çıkıp da sana kimlik sorulup bana sorulmadığındaki gibi ya da üniversite çocuklarının sana, Siyaset Bölümü'nden mi olduğunu benim de çantamda şeker olup olmadığını sorduklarındaki gibi.
I think they're gonna be ready to go. And if they don't win, at least we're in there and we're getting some place, and we're representing
Yenemezsek de en azından çıkıp bu organizasyonda kendimizi göstermiş ve Portland'ı temsil etmiş oluruz.
If he died, I don't think I could go on living.
Ölürse yaşayabileceğimi sanmıyorum.
And if you don't, I'm gonna go back to Allison's dad, and I'm gonna tell him everything- -
Eğer bırakmazsan, Allison'ın babasına giderim ve ona her şeyi anlatırım- -
It's been a great pleasure. If I don't see you again before I have to go back, be safe.
Eğer tekrar seni göremezsem, güvende ol.
A lot of people will be in trouble if I don't go.
Eğer gitmezsem birçok kişinin başı belaya girer.
Well, if I'm gonna kiss him, I don't want to go after you guys.
Onu öpeceksem sizden sonra öpmek istemem.
I don't know. You can go look if you want.
Bilmem, gidip bakabilirsiniz.
I don't know if I could... go on without her.
Onsuz yaşamaya devam edebilir miyim bilmiyorum.
So I told her I don't want to play music anymore and if you want to play then you got to go play with someone else.
Sonra bende ona daha fazla müzik yapmak istemediğimi söyledim ve eğer sen müzik yapmak istiyorsan başka bir yere git.
I don't know if I can go through with this.
Daha fazla devam edebilir miyim bilmiyorum.
I don't know if it's a good idea for me to go by there now.
Oraya gitmek benim açımdan iyi bir fikir mi bilemiyorum.
If I don't get to go, I'll die!
Gitmezsem, ölürüm!
If I don't find anything, I'll go to the police.
Eğer bir şey bulamazsam, polise gideceğim.
" If I don't find anything, I'll go the police.
Eğer bir şey bulamazsam, polise gideceğim. Söz veriyorum.
Um... I don't know if she's gonna go for that.
Gelir mi bilmiyorum ki.
If you don't let go of our dad, I'll kill you right here, right now.
Eğer babamızı bırakmazsan, seni hemen burada öldüreceğim.
Look, I really don't want him to go to jail over this, but if he's trying to steal $ 40 million...
Bak, bunun için gerçekten hapse girmesini istemiyorum ama 40 milyon doları çalmaya çalışıyorsa- -
Well, why don't you go and apologize to him, and I'll call you if I get any latent prints.
Neden gidip, ondan özür dilemiyorsun ben de eğer gizli parmak izlerini bulursam seni ararım.
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i can 158
if it isn't 54
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if i'm not mistaken 223
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54
if it helps 159
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54
if it helps 159