Implant Çeviri Türkçe
1,070 parallel translation
The fee for removing the implant is now one-million-five.
Şimdi implantı 1,5 milyona çıkarıyorlar.
Warning : Implant detected.
Uyarı implant bulundu.
Scanning dyslexia prosthesis implant.
Tarama implantta okuma zorluğu protezi buldu.
Implant. Wet-wired.
İmplant ıslak kablolama.
They'll tag you with a micro-locator implant.
Üzerinize bir, mini yer bulucu yerleştirecekler.
Implant is ready.
İzleyici hazır.
After transmission, the implant's host dies within 30 seconds.
İletilmesinden 30 saniye sonra taşıyıcı ölür.
The idea was that if they were captured they could activate the implant which would leave a trail of isotopes so they could be tracked and rescued.
Amaç yakalanmaları durumunda implantı aktive ederek geride bir izotop izi bırakmaktı böylece takip edilebilir ve kurtarılabilirlerdi.
The positronic implant is functioning normally.
Pozitronik implant normal şekilde çalışıyor.
This is the first time he's lost consciousness since the implant.
İmplanttan beri bilincini ilk kez kaybediyor.
However, before the neural implants were developed, the Banean punishment for murder was lethal injection.
Her nasılsa, sinirsel implant gelişmeden önce, Katil için yapılan Banean cezalandırılması ölümcül bir enjeksiyondu.
He'll have serious brain damage if the implants are not removed.
Bu implant eğer çıkartılmaz ise çok ciddi bir beyin hasarı alacak.
He is also the one who performed the implant procedure.
Ayrıca implant prosedürünü çok iyi bilen bir kişi.
- The implant.
Çip.
This is where they put the implant in my neck, in one of these cars.
Burası enseme çip yerleştirdikleri yer. - Scully -
All you've told me. The tunnel filled with medical files, the beings moving past you, the implant in your neck. - Why do you refuse to believe?
Tıbbi dosyalarla dolu tünel, yanından geçip giden şeyler ve ensendeki çip gibi bana bütün anlattıklarından sonra,... neden inanmayı reddediyorsun?
He pulled it out. What? - His implant.
Buna inanamıyorum.
He pulled out his implant.
Her nasılsa çipini çıkarmış.
They gotta be implants.
İmplant yaptırmaları lazım.
And, Captain, the implant also contains a homing beacon, which we'II be able to pick up no matter how far into the sanctuary you go.
Kaptan, ayrıca bu sonda, içerisinde yer bulma sinyali bulunduruyor, bu sayede, tapınak'ın ne kadar derinliklerine giderseniz, gidin, size istediğimizde ulaşabileceğiz.
Doctor, is there anything which might be preventing her from using the homing signal in her implant?
Doktor, implantında bulunan dönüş sinyalini kullandığına dair herhangi bir işaret var mı?
I promised I wouldn't talk about your chin implant.
- Hayır senin takma çenen hakkında konuşmayacağıma söz vermiştim. - Hayır, hayır, olmaz.
It looks like some sort of implant.
Bir çeşit implant gibi görünüyor.
From what I can tell, the implant itself is functioning, but it's connected to mostly dead nerve cells.
Buradan görüldüğü kadarıyla, aslında implant çalışıyor, ama büyük bir bölümü, ölü hücrelere bağlı durumda.
Implant a com-link into their brains?
Beyinlerine, iletişim linki aşılayarak mı?
This cortical implant was automatically activated at the moment of death.
Bu kortikal implant, ölüm esnasında otomatik olarak devreye giriyor.
I assume Tieran would implant a device like this in his new body as quickly as possible.
Sanırım, Tieran yeni vücuduna bu implanttan hemen taktırmıştır.
This synaptic stimulator will tap into the implant in Kes's body and remove the alien neural pattern.
Bu sinaptik uyarıcı, Kes'in Vücudundan yabancı kalıbı dışarı çıkarmaya yarayacaktır.
The new cortical implant looks fine.
Yeni kortikal implant iyi görünüyor.
Have you ever found a metal implant in your body?
Vücudunda hiç metal bir parça buldun mu?
You know we can take you out in a second. Yes, something about giving me the big chill by activating an implant.
Işık, bu şeyin içinden geçebiliyor ama bir x-ışının bütün radyoaktif enerjisini de emiyor.
Soon the phone will be a little chip you can implant in your head.
Yakın zamanda telefonlar kafana monte edebileceğin kadar küçülecek.
- It's gotta be an implant.
- Takma olmalı. - Takma mı? Evet, takma.
- An implant? Yeah, an implant, you know.
Birçok erkeğin şeyi takma.
I'm thinking about getting a penis implant.
Penis nakli yaptırmayı düşünüyorum.
Because I used to think I was part of this vast experiment and there was this implant in my penis that made me do these things and allowed them, wherever they were, to monitor my activities.
çünkü ben normal değilim çünkü ben muazzam bir deneyin bir parçası olduğumu düşünmeye alışkınım, penisimdeki bu implant bana bu şeyleri yaptırıyor, ve o onların ( onlar her kimse ) eylemlerimi yönetmesine izin veriyor ;
You have an artificial implant in your arm.
Kolunda yapay bir implant var.
You put an article on breast implants next to an ad for Bounce.
Göğüs implantıyla ilgili makaleyi Bounce reklamından sonra koymuşsun.
How could someone get close enough to implant something behind someone's ear and not get caught?
Birinin kulağının arkasında bir implant yerleştirecek kadar nasıl bu kadar yaklaşabilmiş? Üstelik yakalanmadan?
The Taresians must have found a way to manipulate genetic material to implant very specific knowledge into their children.
Taresyanlar, bu genleri kontrol ederek çocuklarına gerekli bilgiyi aktarabilmenin bir yolunu bulmuş olmalılar.
I've designed a micro-filter implant which will make it possible to cleanse blood of harmful microorganisms too small to stimulate an immune response.
Kan dolaşımında bulunan zararlı organizmaları temizleyerek, bağışıklık sistemini geliştiren, mikro filtre implantı dizayn ediyorum.
This implant is being rejected by the tissue underneath.
Bu implant, deri altından reddediliyor.
A Borg implant- - it's pressing against her trochlear nerve.
Bir Borg implantı- - sinire baskı yapıyor.
The implant is deteriorating.
İmplant, bozuluyor.
We can remove implant after implant, but maybe at her core, she'll always be part of the collective.
Biz sonra onun implantlarını çıkartabiliriz, ama belki temelde, o daima Kollektif'in bir parçası olabilir.
I'm not letting anyone implant some neural processor in my brain.
Hiçbirinizin beynimin içine birtakım sinirsel işlemci koymasına izin vermiyorum.
I don't want to feel it, but they know, like psychics or something or an implant thing, trying to drive me crazy.
Onu hissetmek istemiyorum, ama biliyor fiziksel bir şey ya da çip gibi, beni delirtmeye çalışıyor.
What, an alien implant?
- Ne, yabancı bir implant mi?
After extracting the implant... I tested its integrity to the optic nerve, and it was intact.
Optik sinire konan mikroçipin Bütünlüğü bozulmamış.
Imprinted?
- İmplant mı?
I got a fat implant after that accident.
Kazadan sonra şişmanlatıcı ilaçlar aldım.