Impressions Çeviri Türkçe
827 parallel translation
Cognitive impressions, closest to death first, and then what's left, memories, dreams.
Kavramsal etkiler, önce ölümüne yakın olanlar sonra da ne kaldıysa, anılar, hayaller.
Yes, he's been writing down a few of his impressions in this little book.
İzlenimlerini bu not defterine aktarıyordu.
I'm quite possibly wrong but I have known cases... when a sudden shock or blow has induced the most vivid impressions.
Büyük ihtimalle hatalıyım ama öyle durumlar gördüm ki... ani bir şok veya darbe en çılgın hayalleri yaratabilir.
Well, Wash, don't you think them first impressions... are darn fool things to jump at, though?
Sence de ilk izlenimlere göre yorum yapıp... balıklama atlamak daha salakça değil mi?
So our picture opens with a series of impressions of the conductor and the players.
Ve filmimiz şefin ve müzisyenlerin çeşitli izlenimleri ile başlar.
Impressions at the moment are invisible.
İzler şu an için görünmez halde.
Somebody else's impressions hashed up for lazy people.
Tembeller için başkasına ait hazır izlenimler.
I have impressions of her, but they're distorted... like memories all clouded over. It's frightening.
Onun etkisinden çıkamadım, düşüncelerim de çarpık... üzeri bulutlarla örtülü hatıralar gibi ürkütücü.
Severina is now going to tell us about the impressions the needs and the ideals of these workers.
Severina, şimdi bizlere bu işçilerin izlenimlerini ihtiyaçlarını ve ideallerini anlatacak.
Can you give us your first impressions of the moon, Dr. Cargraves?
Bize Ay'daki ilk izlenimlerinizi anlatır mısınız Doktor Cargraves?
When a child's first impressions of the world around him... are fear, bombings, war... Who's to blame?
Dünyaya gelen bir çocuğun etrafında gördüğü ilk şey... korku, bombardıman, savaş ise... kimi suçlarsın?
Don't you suspect you're a victim of your first impressions?
İlk izleniminin bir kurban olduğun idi, değil mi?
Oh, no. You'd see it as simply a very young girl's record... of her own thoughts and impressions.
Bu yalnızca genç bir kızın şahsi düşünceleri ve duygularını kayda aldığı bir şey.
I like you already more than I can say... and my first impressions of people are never wrong.
Daha şimdiden sizi çok sevdim. İnsanlarla ilgili ilk izlenimlerimde asla yanılmam.
Can't you do impressions?
Sen hiç taklit yapamaz mısın?
I've formed some impressions.
Size kendimi tanıtacağım.
Don't get your impressions of Tom Wiley from me.
Tom Wiley'le ilgili izlenimlerinizi benden edinmeyin.
We have a couple of very talented young people here with us tonight... songs, dances, and impressions...
Yetenekli birkaç genç aramızda.
That hunter was able to record his ideas and impressions onto the wall of the cave.
Avcı düşüncelerini kazımış, orada kaya üzerinde duygularını ifade etmiş.
You know, my impressions of isolated countries.
Tecrit edilmiş ülkelerle ilgili düşüncelerimi biliyorsun.
And I'm here to collect a few impressions for my newspaper.
Ve buraya gazetem için birkaç fikir almak için geldim.
Your eyeglasses made those two deep impressions on the sides of your nose.
Gözlükleriniz burnunuzun kenarlarına iki derin iz yapmışlar.
It's chi-chi and an unrealistic approach to self-impressions.
Gereksiz ve gerçekçi olmayan dergiler.
It's about your impressions, not mine.
Önemli olan benim değil, senin ifadelerin.
You know I never form any impressions of people the first time I meet them.
Bilirsin, ben hiç ilk karşılaştığım insanlardan izlenim oluşturamam.
First impressions are the strongest.
İlk izlenim her zaman önemlidir.
What are your impressions as to who this intruder must have been?
Bu davetsiz misafirin kim olduğuna dair izlenimleriniz ne?
First impressions are what count with me
İlk intiba benim için önemlidir.
We usually make impressions of the teeth on the spot using a blue powder.
Genellikle mavi toz üzerine dişin izini çıkartırız.
What are your first impressions?
İlk izlenimleriniz nasıl?
I've noticed that my first impressions are usually correct.
İlk izlenimlerimin genellikle doğru olduğunu fark ettim.
- and just our impressions, but...
- Sorun değil.
My first impressions are always correct.
İlk izlenimlerimde genelde yanılmam.
My greatest defect is to try to confirm my first impressions.
En büyük kusurum ilk izlenimlerimin peşinden gitmemdir.
The influences on me are a mixture : fiction has its political importance and political economics and visual impressions.
Üzerimde etkisi olanlar bir karşım halinde : Karışım, politik önemden ekonomi politikten ve görsel tesirden oluyor.
We would like to include your impressions of the man.
Kendisi hakkındaki sizin görüşlerinizi de içermesini istiyoruz.
- Did you get any subconscious impressions that this was a creature, a living, thinking thing, rather than just a strange cloud of chemical elements?
O şeyin yaşayan, düşünen sırf gaz bulutunun ötesinde bir şey olduğu izlenimine kapıldın mı?
Among other gifts, Sybo can receive impressions from inanimate objects.
Yeteneklerinden biri de, Sybo cansız nesnelerden duyum alabilir.
First impressions are very accurate.
İlk gözlemler çok isabetli oluyor.
Our impressions?
İzlenimlerimiz mi?
What are your impressions?
İzlenimleriniz neler?
Well... I can speak as a someone who has lived in daily communication with the Maestro only for a short time, but my impressions are the same as my husband's, who is the Maestro's great friend and collaborator.
Ee, maystro ile kısa süredir temasta şahıs olarak bir şahıs olarak konuşabilirim, ama izlenimlerim kocamınkilerle aynı.
The entire history of man from the cradle of civilization... to the present is studded with the art of man's pornographic impressions.
Uygarlığın doğuşundan bu yana bütün insanlık tarihi... pornografik sanat eserleriyle doludur.
Old jokes, lousy impressions.
Klişe espriler, berbat taklitler.
How about some bird impressions?
Biraz kuş taklidine ne dersiniz?
'I just wanted your first impressions of the situation.'
Sadece durum hakkındaki ilk izlenimlerini almak istedim.
I do impressions.
Taklit yaparïm.
I have an impressionable 10-year-old daughter and this isn't one of the impressions I want her picking up.
Her şeyden kolayca etkilenen 10 yaşında bir kızım var ve.. ... böyle bir şeyden etkilenmesini istemiyorum.
Perhaps your impressions you would write.
Belki izlenimlerinizi yazarsınız.
What are your impressions?
- AFP.
My impressions.
Olabilir.