English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / In development

In development Çeviri Türkçe

955 parallel translation
The bourgeoisie came to power... because it is the class of the economy in development.
Burjuvazinin iktidara gelmesinin nedeni, gelisen ekonominin sinifi olmasiydi.
The control system from very early in the Evas'development. and tested it with herself as the experimentee.
Bu aynı zamanda EVA'nın kontrol sistemlerinin ilk örneğiydi. Yui'nin çekirdeğe doğrudan girmeyi ve denek olarak kullanılmayı kabul etti.
I am not exhibiting a freak, a monstrosity of nature, but a milestone in the development of life.
Burada bir ucubeyi ya da bir hilkat garibesini değil yaşamın gelişimine ait bir kilometre taşını sergiliyorum.
It would leave no room for development... and I intend to develop in many directions.
Öyle olursa gelişme şansım olmaz. Ben pek çok açıdan gelişmeye niyetliyim oysa.
Actually, in light of recent development there'll be no danger of my hitting you, will there?
İşin gerçeği, son olaylardan sonra seni vurma riskim hiç kalmadı.
With the idea of ​ ​ a career in the World Bank, often he traveled to Africa to study development projects.
Dünya Bankası'nda career fikriyle o sık sık gelişim projeleri çalışmak için Afrika'ya seyahet etti.
In contrast, imagine the full complexity of a moment... that is not resolved into a work, a moment whose development contains interrelated... facts and values... and whose meaning is not yet apparent.
Buna karşı olarak, iş için ayrıImamış bir anın, gelişimi birbiriyle ilişkili olan gerçekler ve değerleri içeren ve anlamı daha açık olmayan bir anın tüm karmaşasını hayal edin.
There was one further development, however. It seems that Mr. Eldridge also had a suspicious wife.
Öyle görünüyor ki, Bay Eldridge'in de kuşkucu bir karısı varmış.
In view of this new development, I must end the expedition.
Bu yeni bilgiler ışığında, bu seyahati bitirmeliyim.
In point of time, they're four months old... but their development and capabilities is that of 18 months.
Şu an 4 aylıklar... Ancak gelişim ve yetenekleri 18 aylık gibi.
"Iwabuchi's son-in-law and secretary - whose own father was murdered five years ago - uncovers massive corruption at the Public Corp. For Land Development."
"Iwabuchi'nin damadı ve sekreteri..." öz babası beş yıl önce öldürüldü... Kamu Şirketi İmar Bölümünde büyük yolsuzlukları ortaya çıkardı "
These are subjects in their earliest stages of development. They are funded poorly and grudgingly.
Bu konular ilerleme süreçlerinin erken aşamalarında ve yetersizce ve gönülsüzce finanse ediliyorlar.
In the urban development plan of 1939 and that of 1958, yet to be approved, the area in which the Bellavista Company is building is zoned for public use.
1939 ve 1958 şehir gelişim planlarına göre, ki o daha tasdik bekliyor.. .. Bellavista şirketinin inşaat yaptığı bölge.. .. kamu kullanımına ayrılmış bir bölge..
A great triumph for this determined American driver and Izo Yamura of Japan whose cars have challenged and conquered the might of Formula 1 teams in spite of all the years of experience and development behind them.
Kararlı Amerikalı pilot ve Japon Izo Yamura için büyük bir zafer bu. Takım, köklü Formula 1 takımlarının yıllardır süren tecrübesi ve arka plandaki gelişimlerine rağmen onlara karşı büyük mücadele verdi.
The French revolution was the most important event in the development of free societies.
Fransız İhtilali özgür toplumların gelişiminde en önemli olaydır.
'It's quite simply the most important, most far-reaching,'most beneficent development in mass education...'since the beginning of time.
Bu yöntem, çok basit bir biçimde zamanın başlangıcından bu yana, yaygın eğitimdeki en önemli, en geniş kapsamlı ve... en hayırsever atılımdır.
These men are Edward Stoner and Wilson Cardel, two of the three key scientists vital to the development of the United States'Project 12.
Bu adamlar Edward Stoner ve Wilson Cardel. Kendileri, Birleşik Devletler'in "Proje 12" adını verdiği hayati çalışmayı geliştiren üç bilim adamından ikisi.
Naively, the policy of development hoped to find in the USA, a generous sponsor like the old Oligarchy had found in England.
Naif bir şekilde, gelişim politikası yeni bir sponsör bulmayı umdu : ABD. Aynı, eski oligarşinin İngiltere'yi bulduğu gibi.
I think that the coup d'etat contributed, .. like all the means which the right wing tested to a slow down the historical development and in the final analysis, the revolutionary process that is, it forced us students to leave our island.
Askeri darbe, sağın denediği tüm yollar gibi tarihsel gelişmenin ve son kertede devrimci sürecin yavaşlamasına neden oldu.
Here's a contract granting exclusive development rights in Suranaica to Carson.
Bu kontrat ile Suranaica'daki imar haklarını Carson'a veriyor.
As I was saying, a fascinating cultural development of a kind which hasn't been seen in ages.
Söylediğim gibi, uzun dönemdir görülmedik bir kültürel gelişim.
We have found that all life forms in the galaxy are capable of superior development.
- Bizim bildiğimiz galaksideki tüm yaşam türleri daha üst gelişmelere ulaşma yeteneğine sahip.
I'm interested in the Languedoc development scheme.
Languedoc'un gelişimine önem veriyorum da.
Although it is anticipated that the price... in the early stages of development, at least... will be prohibited- - prohibiti- - prohibitive- - official comment on the new device... has not yet been forthcoming from the Vatican. "
Cihazın fiyatının gelişimin en azından ilk aşamalarında aşırı pahalı olması bekleniyor. Cihaz hakkında Vatikan'dan şu an resmi bir yorum bulunmuyor.
There's a dangerous gas in the mines that affects the development of the Troglytes exposed to it for a period of time.
Madenlerde tehlikeli bir gaz var, bir süre ona maruz kalan Troglitlerin gelişimini engelliyor.
It's only in the development stage, but it should be in the market within two years.
Henüz geliştirme aşamasında. Ama iki yıl içinde satışa sunulacak.
For industrial development in the city. Only 15 miles from excellent Thames-side docking facilities
Thames dok tesislerinden yalnızca 25 km ve teklif edilen M25'e yakın mesafede.
The modern state assumes responsibility in the economic field with objectives coordinated within a general policy of development.
Modern devletler ekonomik alandaki sorumluluklarını genel kalkınma politikaları alanındaki görevleri üzerinden koordine ediyorlar.
There's been a new development in the case.
Soruşturmada yeni bir gelişme oldu.
Neighbors, if you're thinking about a second home... or retirement in the clean air country... then look no further than my new mobile home development...
İkinci bir ev ya da kırsal bir yerde emeklilik düşünüyorsanız Prescott, Arizona'nın doğusundaki mobil ev kompleksim tam size göre.
Curly started a mobile home development... on the ranch right in back of the trading post.
Curly çiftliğin orada... mobil ev kompleksi inşaatına başladı.
In was about this time in my career... that I realized I was capable of being perfect... perfect in every aspect of human development.
Bu sefer kariyerimde... Mükemmel olabilme yeteneğim olduğunu fark ettim... İnsan gelişimini her açısından mükemmel.
Whether by drinking a beer, taking an aspirin, brushing their teeth, cooking in an aluminum pot, using a fridge or heating a room, each day, each citizen of my country contributes to your economic development.
Iyi bir bira içmek aspirin almak Dişlerini fırçalamak Aluminyum kapta yemek pişirmek soğuk depolama odasından yararlanmak, bir odayı ısıtmak.
namely, that one that would be knowing the explanation of the war to have fond of this end, of Hitler not to have obtained to stop, of this development and this catastrophe.
Çünkü sandım ki savaşın neden böyle bittiğini Hitler'in neden durmadığını gelişme sebebini büyük yıkımın nedenini bilen ya da bilecek olan ilk kişi ben olacaktım.
The spectacular false struggles... of the rival forms of separate power... are also real, in that they translate the unequal and conflict laden... development of the system, the relatively contradictory interests of the classes, or of the subdivisions of classes that recognize the system,
Ayri güçlerin rakip biçimleri arasindaki yalanci gösteriye dair mücadeleler ayni zamanda gerçektir ; sistemin esit olmayan ve çekismeli gelisimi ile sistemi kabul eden ve sistem içinde kendilerine bir rol biçmeye çabalayan sinif veya kesimlerin az çok çelisen çikarlarini anlatir.
the general time of human non-development... exists as well in the complementary aspect... of a consumable time which returns... to the daily life of society, from this determined production, as pseudo-cyclical time.
Insan gelisimi eksikliginin bu umumi zamaninin ayni zamanda bütünleyici bir yönü de vardir ( simdiki üretim tarzina dayali tüketilebilir bir zaman biçimi ve günlük yasamda kendini sahte devirli bir zaman olarak göstermek.
This underdeveloped form of ruling class... is also the expression of the economic underdevelopment ; its only perspective is the delay in this development... in certain regions of the world.
Bu az gelismis yönetici sinifi türü ayni zamanda ekonomik az gelismisligin bir yansimasidir dünyanin belirli kisimlarindaki bu az gelismisligi asabilmek için bir gündemi yoktur.
I'm running cost and profit on the Jainchill development in Arizona.
Tucson, Arizona'daki Jainchill sitesinin kar-zarar raporunu çıkarttım.
The Jainchill development in Tucson, Arizona.
Tucson, Arizona'daki, Jainchill sitesinin yapımına.
This canvas marks a major development in the work of Edvard Munch,
Bu tablo Edvard Munch'un çalışmasında önemli bir gelişmeye işaret eder.
Big new development in rockets.
Roket çalışmalarında çok büyük gelişmeler var.
He hasjust been appointed special adviser to the new administration... on matters ofeconomic development in the chemical industry.
Kendisi yeni bakanlığa, henüz atanan, kimyasal endüstrideki ekonomik gelişmeleri takip eden özel bir danışman.
And if you'll allow me, a special toast to this man... a man of endless energy and ambition... the cream of the new South... my dear friend and new senior partner... in what will soon be the finest real estate development in New Orleans... the new Pontchartrain Estates!
Ve eğer izin verirseniz bu adamın şerefine özel bir kadeh kaldırmak istiyorum... bitmeyen enerjisi ve tutkusuyla... Yeni Güney'in en iyisi... sevgili arkadaşım ve yeni kıdemli ortağım... yakında New Orleans'ın Pontchartrain Arazilerinin... en iyi çevre düzenlemezcisi olacak!
I'm in land development, real estate.
Arazi işletmecisiyim.
This is Polish Radio... from the residential housing development in Nowa Huta.
Burası Polonya Radyosu. Nowa Huta'da yerleşim bölgesi inşaatındayız.
I congratulate both you, Doctor, and you, Professor, on your brilliant work in the development of the submarine tracking system.
Doktor ve Profesör, denizaltı izleme sisteminin geliştirilmesindeki başarınızdan dolayı her ikinizi de kutlarım.
Because of the general outcry against the inhumane method of hanging, the electric chair was the next step in the development of capital punishment.
Adam asmanın insanlık dışı olduğuna dair toplumsal tepkiler yüzünden idamın gelişiminde bir sonraki adım elektrikli sandalyelerdi.
Have a chance to be with the students for four years such an important time in their development.
Öğrencilerle dört yıl boyunca beraber olabilme şansı onların gelişmesinde çok önemli bir zaman.
In my opinion, sports are healthy for boys'development.
Bana sorarsanız sporun, erkek çocuklarının gelişimine katkısı olur.
Insect development took place at a comparatively early stage in the history of life on earth.
Böceklerin gelişimi dünyadaki yaşamın tarihinde görece erken bir dönemde gerçekleşti.
And are the inhabitants of Earth far in advance of us in their development or merely primitive animals fallen from a greater time?
Dünyalıların gelişimi bizden ileri mi ya da üstün varlıklarından gerilemiş ilkel hayvanlar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]