In training Çeviri Türkçe
2,224 parallel translation
Tom said he was in training for like a year before they used him.
Thom onu kullanmadan önce yaklaşık bir yıl kadar eğitim aldığını söylemişti.
I was a CIT, counsellor in training, a year older than them.
EPR'ydim. Eğitim programı rehberi. Onlardan bir yaş büyüktüm.
Some of you have been in training here longer than others.
Bazılarınız diğerlerine göre daha uzun süredir eğitim gördünüz.
I'm in training.
Antrenman yapıyorum.
In training. They just give you an F. Out here.
Eğitimde, sana bir F verirler.
Put him in training.
Onu eğitime sok.
And for our own Diane Arbus in training.
Ve bu da eğitimini sürdüren Diane Arbus'ımız için.
But you didn't have any interest in training me.
Ama beni çalıştırmakla hiç ilgilenmedin.
I learned that at training camp in the Bekaa Plain.
Bunu Bekaa Vadisi'ndeki eğitimimde farketmiştm.
What do I mean by'training'? Well, we in the business call it a'homestay'.
Bu "staj" adlı terimi biz, Endüstri olarak, senin gibi Misafirlik Programı'na giren insanlar için kullanırız.
Absolutely, but remember I had six months of training in Prague.
Unutma, benim Prag'da aldığım 6 aylık bir eğitim var.
Well, you don't get to ask directions in basic training.
Temel eğitimde yol sormana izin verilmiyor da ondan.
This was so not in my training seminar.
Bunu eğitim programında göstermemişlerdi.
Yeah, I don't think he's been in diversity training yet.
Canı sıkılmış da
You gotta think of yourself as, uh, a superhero-in-training.
Kendini eğitim sürecindeki bir süper kahraman olarak görmelisin.
Nevertheless, as General in charge of training, the decision on what to do with them would be yours, Master Jedi.
Yine de, eğitimden sorumlu General olarak, onlara ne olacağına siz karar vereceksiniz Üstad Jedi.
Same heart, same blood. Your training is in your blood.
Eğitiminiz kanınızda mevcut.
Victor was in military training at Petawawa,'86 to'90, but he never made it into the field on account of his BCD.
Victor, 1986'dan 1990'a kadar Petawawa'daki ordu üssünde görevliymiş. Ancak, YKS gerekçesiyle görevden alınmış.
Did you do your field training here in Dallas?
- Saha stajını Dallas'ta mı yaptın?
I've had some training in conflict resolution.
Uyuşmazlık çözmek adına birkaç ders almıştım.
That's a nice sword. I didn't even know Asian dudes lived in Mexico and you got one training you to be a ninja.
Meksika'da, Asyalıların yaşadığını da bilmiyordum hatta bir tanesi sana ninja eğitimi veriyor.
A live chat between servers in a cafe in Sana and a training camp in rural Yemen.
Sana'da bir kafe ile Yemen kırsalındaki eğitim kampı sunucuları arasındaki canlı bir sohbet.
Every doctor in this hospital needs trauma training.
Bu hastanedeki her doktorun travma eğitimi alması lazım.
Agent Seaver is on loan to us from the academy while she's in remedial training with an injury.
Ajan Seaver'ı eğitim sakatlığıyla ilgili eğitimi sırasında bir süreliğine akademiden ödünç aldık.
Black canary's in charge of training.
Black Canary eğitimden sorumlu.
Black Canary's in charge of training.
Black Canary eğitimden sorumlu.
- [laughing] your dad and I were Just reminiscing about basic training In louisiana.
Baban ve be de tam, Lousiana'da geçirdiğimiz temel antrenmaların olduğu vakitleri yad ediyorduk.
Or we could meet on the mat down on the training level, settle this in front of everyone who likes to talk.
Ya da aşağıda eğitim bölümünde buluşur ve dedikodu yapmaktan hoşlanan herkesin önünde yaparız.
I'm the footman in training.
Eğitimdeki uşak.
A master craftsman in Italy who made training suits for 40 years, by hand...
İtalya'da 40 yıl sadece eşofman diken bir usta tarafından teker teker...
In the time other method of training, we raise the training wheels.
İlk eğitimden sonra destek tekerleklerini yükseltiriz.
Training yourself to look in, without turning it, is how we overcome this S.R..
5 No.lu Savunma Refleksini yenmek için dönüş içine yönlenmeden bakmayı öğrenmemiz gerekir.
By training yourself in this technique you will always be two visual steps ahead in every turn entrance.
Bu teknikte ustalaşmakla her zaman he dönüşte iki bakış adım önde olacaksınız!
The lean and slide bike is one of the training methods used at Keith's school to help riders gain that confidence and the experience with traction.
Yatma ve kayma motoru Keith'in okulunda öğrencilerin yol tutuşu ile ilgili güven ve tecrübe edinmesi için kullanılır.
Why don't you take part in the training this time?
Neden eğitime bu sefer sen katılmıyorsun?
In particular, watch that sparkly training suit and make sure he does it properly.
Özellikle parıltılı eşofmanı olanın iyi idman yaptığına emin olun.
You look much better in a suit... than a training suit.
Bu takım o eşofmandan daha çok yakışmış!
Still, that doesn't mean I don't look good in a training suit.
O eşofmanı giyince iyi görünmediğim manasına gelmez bu.
You can receive all the training in the world, but ultimately, you have to follow your instincts.
Dünyada herkesten eğitim alabilirsin, ama en nihayetinde içgüdülerini takip etmen gerekecek.
Dragon training... you start in the morning.
Ejderha eğitimi... sabah başlıyorsun.
Hiccup would go from, well, being Hiccup to placing first in dragon training, well, I would have tied him to a mast and shipped him off for fear he'd gone mad!
Hıçkıdık... Hıçkıdık olmaktan vazgeçip, ejderha eğitiminde birinci olacak " ; bunu söyleyeni bir direğe bağlar, delirdi diye uzaklara yollardım!
- Going training. Say hello to your father, you haven't seen him in three weeks.
Babana merhaba de, üç haftadır onu görmüyorsun.
Breathe. Your training will kick in.
Eğitiminin faydasını göreceksin.
All arriving Autobots, in pan training and debriefing in 15 minutes.
Tüm Autobotlar, eğitime son 15 dakika.
In fact, we're going to skip right ahead to advanced Tigger training.
Hatta doğrudan ileri Tigger eğitimine geçeceğiz.
Yeah, just like I believe you went to Cuba last summer, or that Nigerian terrorist training camp you visited two christmases ago, or the time Bill Gates called you to ask your opinion on one of his products. Of course, I believe you.
Evet, tıpkı geçen yaz Küba'ya gittiğine inandığım gibi ya da iki Noel önce ziyaret ettiğin şu Nijerya'daki terörist eğitim kampı ya da Bill Gates'in seni arayıp ürettikleri bir ürün için senin fikrini sorduğu zaman olduğu gibi.
This decision has been made less difficult to me by the sure knowledge that my brother, with his long training in the public affairs of this country... will be able to take my place without interruption or injury to the life and progress of the empire.
Kardeşimin ülkenin kamu işleri konusundaki uzun tahsilini bildiğim için bu kararı almak daha az zor oldu. İmparatorluğa bir kesinti ya da zarar vermeden görevimi devralabilecek.
I nestled in the warm embrace of kung fu training. Yeah.
Baba, akrep intikamını almak için geri döndü!
Okay, then why don't you try embracing Zan in some training?
Uh... hayır, Po! Po, Po! Anlamıyorsun!
A lot of the people... The new thing is training them to fight each other in the Sheep Fight Club.
Pek çok kişi de yeni moda, koyunları eğitip koyun dövüş kulübünde kapıştırıyor.
Ruth then started training for the ironman triathlon in Hawaii, which combines running a marathon with long-distance biking and swimming.
Ruth daha sonra, maraton koşusu, uzun mesafe bisiklet ve yüzmeyi birleştiren Hawaii'deki Demiradam Triatlonu için çalışmaya başladı.