Introverted Çeviri Türkçe
56 parallel translation
You're introverted, I see.
Sanırım çok utangaçsın.
- Introverted, doctor.
- İçe dönük evler, doktor.
I've always been an introverted, shy guy.
Hep içine kapanık, utangaç biri oldum.
I have this... introverted kind of thing.
İçine kapanıklık gibi birşeyim var.
Introverted?
İçine kapanıklık mı?
Dad says I'm introverted. I don't speak for hours
Babam içe dönük olduğumu söyler. saatlerce konuşamam.
Let's see. A naughty, rebellious girl. But still a little bit closed and introverted.
Kararlı Ama biraz Telaşlı.
Since his father's death, Yuta had become quiet and introverted.
Yuta babasının ölümünden beri, içine kapanık ve sessizdi.
People who like the lower body tend to be frightened, introverted.
Vücudun alt kısmını seven insanlar daha korkak ve içlerine kapalı oluyorlar.
Ah, he sounds like the right type- - painfully shy, introverted, a slight lack of confidence- - just the kind of person who might want to dazzle the world with his magical abilities.
Tam öyle biriydi aşırı utangaç, içe dönük, biraz öz güven eksikliği tam da dünyayı büyü yetenekleriyle şaşırtmak isteyecek tipte biri.
Tony "The Mouth" Donato, a guy quieter than an introverted Trappist monk, liked to talk.
Çenebaz bir rahipten daha sessiz bir adam, konuşmaktan hoşlanacaktı. İşte böyle oldu.
loner, introverted.
Yalnız, içe kapanık.
If Amélie chooses to live in a dream and remain an introverted young woman, she has an absolute right to mess up her life!
Eğer Amelie hayal dünyasında yaşamak ve içine kapalı biri olmak istiyorsa kendi bilir. Hayatını mahvetmek istiyorsa bu ona kalmıştır.
My daughter's very quiet and introverted.
kızım çok sessiz ve içe dönüktür.
Quiet and introverted... eh?
sessiz v eiçe dönük ha?
He was introverted and he had learning difficulties.
Burası toplandığımız yerdi konuşur ve birbirimize hikayelerimizi anlatırdık.
One of those introverted science types.
İçine kapanık bilim adamlarındandı.
- Shy, introverted, a loner.
- Utangaç, içine kapanık, yalnız.
You're very introverted, emotionally mainly...
Çok içine kapanıksın, duygusal ağırlıklı olarak...
Firstly, you're an introverted little boy.
Birincisi, içine kapanık küçük bir çocuksun.
... ln my own way, I'm fairly introverted too.
... dürüst olmak gerekirse, kendi tarzımda, ben de içine kapanık birisiyim.
And, being introverted, I thought that I could give you some advice for school.
Ve içine kapanık biri olarak, sana okulda kullanabileceğin bazı öğütler verebilirim.
Many characters are introverted.
Birçok önemli kişilik içine kapanıktır.
There are other introverted characters in books or real life but that's proof enough that you and I aren't the only two on the wary side.
Gerçek hayatta ve kitaplarda başka içine kapanık kahramanlar da var ama bu kadarı, dikkatli insanlar tarafında yalnız başımıza olmadığımızı kanıtlamak için yeterli.
She's a very introverted child.
"İçe dönük" çocuk.
Experienced a sudden change and became introverted...
Ani değişimlerde tecrübeli. İçe dönük olmuş annesi göğüs kanserinden öldükten sonra.
That's mine. They have a baby boy and a slightly introverted 8 - year-old named Jackie.
Küçük bir oğulları ve Jackie adında tamamen içe kapanık bir kızları var.
He was the sad, introverted type.
Hayır. Hüzünlü ve içine kapanıktı.
The other boys assumed his introverted nature was a product of weakness and coddling.
Diğer çocuklar, onun içe dönük yapısını aciz ve üstüne titrenmiş biri olduğuna bağlamışlardı.
And my brother's really introverted.
Abim çok içine kapanıktır ama.
The older one is more introverted, like me.
Büyük olanı biraz daha içine kapanık aynı benim gibi.
- She is described as very introverted.
- İnsanlar "içine kapanıktı" diyorlar.
- She became more introverted.
- Daha çok içine kapandı.
In one fell swoop, Helena has changed this girl's life from a normal one, where she can be popular and all that, to the distinct likelihood that she's going to be introverted. A poor dresser.
Her seyden ote bu kizin hayatini normal yapmak Helena'nin isiydi onu populer yapmak onun olasi icine kapanikligini kotu giyinmesini onlemek.
She's an introverted and obsessed person.
Çok içine kapalı ve saplantıIı bir kız.
This is an attachment to objects that's become obsessive, By someone who is antisocial and extremely introverted.
Bu, antisosyal ve aşırı içine kapanık birinin, nesnelere takıntı boyutunda bağlanması.
She's introverted, probably emotionally isolated, and a recluse.
Kadın içine kapanık, muhtemelen duygusal olarak kapalı ve uzak duruyor.
I didn't have anything original of my own to really talk about, and I was so introverted at the time, and I felt so uncomfortable.
Hakkında konuşabileceğim, kendime ait olan orijinal hiçbir şeyim yoktu. O zamanlar çok fazla içine kapanıktım. Kendimi çok rahatsız hissediyordum.
He was quiet, introverted.
Sessizdi. İçine kapanıktı.
The hardest part about this shoot so far is just... I think that naturally I'm kind of introverted.
Klip çekiminin bana zor gelmesinin sebebi, fazlasıyla içe dönük olmam, sanırım.
Oh, and for an introverted, intuitive feeler like you, this must be intolerable.
Senin gibi içine dönük ve sezgileriyle hareket eden biri için bu durum dayanılmaz olmalı.
According to teachers, Scott Yamada was shy, introverted.
Öğretmenlerine göre Scott Yamada utangaç,.. ... içine kapanıkmış.
No offense, Harold, but is someone as introverted as you the best person for the job?
Alınma, Harold ama senin kadar içedönük birisi bu iş için yeteri kadar iyi sayılır mı?
William Shawn was a very shy and introverted person.
William Shawn mahcup ve içe dönük birisiydi.
And this shy, introverted woman is Vanessa Moore.
Ve bu utangaç, içine dönük kadın da Vanessa Moore.
He's edgy. Yeah, intense, more like, introverted.
Evet biraz gergin, daha çok içine kapanık.
Will Graham manifests publicly as an introverted personality.
Will Graham kendini etrafındakilere içine kapanık biri olarak açıklıyor.
You sought out introverted women, didn't think any of them would ever stand up to you.
İçine kapanık kadınları buldun hiçbirinin sana karşı koymayacağını düşündün.
Introverted and dark.
İçe dönük ve kasvetli oldu.
You are an introverted gay.
Homoseksüel baskılar içindesin.
She was very introverted.
İçine kapalıydı.