Is your father home Çeviri Türkçe
82 parallel translation
- Is your father home?
- Baban evde mi?
Is your father home?
Baban evde mi?
is your father home, Nihad?
- Baban evde mi Nihad?
- Debby, is your father home?
- Debby, baban evde mi?
- Is your father home?
- Baban eve geldi mi?
hello there Mehmet my boy Is your father home?
Merhaba Mehmet bey oğlum ; bey babanız evde mi?
Is your father home?
- Baban eve geldi mi?
- Hello. Is your father home?
Baban evde mi?
Is your father home?
Baban eve döndü mü?
Is your father home?
Babanız evde mi?
Is, uh, is your father home?
Merhaba. Baban evde mi acaba?
What your father is saying is that I'm taking you home for good.
Babanın söylediği şey, seni temelli olarak eve götürüyor olmam.
Het elder sister is so curst and shrewd... that till the father rids his hands of her, Master... your love must lie a maid at home.
Büyük kız aksi ve ters ki, Babası onu everene kadar çare yok, Etendim, sizin aşkınız evde kalacak.
Is your father at home?
Baban evde mi?
is your father at home?
- Baban evde mi?
So, your punishment is you're grounded tomorrow when your father's home, and I'm out shopping.
Onun için yarın ev cezanız var. Babanız evde olacak ve ben de alışverişte.
And it is her request that your father bring you home.
Ve seni babanın eve götürmesi annenin ricası.
You live at home with your father, you do your own cooking, and you're not married. Is that the whole story?
Babanızın evinde kalıyorsunuz, kendi yemeğinizi kendiniz yapıyorsunuz, evli değilsiniz.
Your father is well, not out father. Our fathers are back home. - Let's go.
Sizin babanız elbette, bizim babamız değil.
Master Rich, your father is home from his business trip.
Efendi Rich, babanız yaptığı geziden eve dönmüş bulunmakta.
Well, today is the end of your father's road trip and hopefully the beginning of his seven-minute home stand.
Bugün babanızın 6 haftalık deplasman yolculuğu bitiyor ve umarım 7 dakikalık performansına başlayabilir.
So is your father excited about coming home?
Baban eve geleceği için heyecanlı mı?
Home is with Lise, with your father, but not here.
Senin evin Lise'nin ve babanın yanı, burası değil.
With your father's work problems and your mom... drinking, maybe home isn't the best place to be studying.
Babanın iş sıkıntısı ve annenin... içki sorunu, belki de evde istediğin gibi çalışmanı engelliyordur.
But now, whether your dad is a cop or a murderer some kid's father's not coming home.
Ama şimdi, babanın bir polis yada katil olup olmadığı bazı çocukların babaları eve gelmiyor.
Your father is getting home late.
Baban eve geç gelecek.
All i have left to do is to raise a kid you and your father bring home.
Benim bu ailedeki görevim senin veya babanın eve getireceği bebeği yetiştirmek.
What your father's saying is, if you're gonna come home crying every time you let them get the best of you ; you might as well move back in now, before we give your stuff to charity.
Babanın söylemek istediği şey, eğer seni her üzdüklerinde eve geleceksen eşyalarını hayır kurumuna bağışlamadan hemen eve dönsen daha iyi olur.
Your father is home.
Baban evde...
Your father is home.
Baban geldi.
I know this is a cliché, but just wait till your father gets home!
Bunun klişe olduğunu biliyorum ama baban eve gelince görürsün.
What I remember, Dexter Morgan, is your father caring enough to bring you into his home and give you a loving family.
Dexter Morgan, babanın seni kendi evine alacak kadar yüce gönüllü davrandığını ve sana seni seven bir aile verdiğini hatırlıyorum.
Now, there's a half an hour between when your father landed and when he got home that is unaccounted for.
Ancak, babanın uçaktan inmesiyle ve eve varmasıyla arasında geçen süre bir buçuk saat, ki bu da biraz garip.
Father Coulter is 90 years old, confined to bed with Alzheimer's in a convalescent home at the seminary, which does not sound like your priest.
Peder Coulter 90 yaşında Alzheimer hastalığı yüzünden yatalak olmuş kilisede kalan bir rahipmiş. Bana anlattığın rahibe hiç benzemiyor.
- Is your mother or father home?
- Anneniz veya babanız evde mi?
You are so tough at work, and here, you come home, you're sitting at your own dining-room table, your father pushes you around a little bit.
İş yerinde çok sertsin ama buraya, eve geliyorsun. Kendi yemek masanda oturuyorsun. Baban seni biraz itip kakıyor.
Listen, honey, if you want to go home and beg your father to take you back, If you think this is all a huge mistake. It's okay, go.
Dinle tatlım, eğer eve gidip babana seni geri alması için yalvarmak istiyorsan eğer tüm bunların büyük bir hata olduğunu düşünüyorsan sorun değil, gidebilirsin.
Durell Washington is the product of a single-parented home, Your Honor never having the benefit of a father figure.
Durell Washington tek ebeveynli bir aileden geliyor hiç bir baba figürü olmamış hayatında.
The last few times your father visited, I suggested to bring you home... but... well... I'm certain he believes you being here, is for the best.
Babanın son birkaç ziyaretinde, ona seni eve götürmesini önerdim ama babanın, burada olmanın senin için en iyisi olduğuna inandığına eminim.
Ashish your father is the home minister.
Nasıl?
I heard that your father is coming home soon.
Baban yakında eve dönecekmiş.
Father Octavian, when the Doctor's in the room, your one and only mission is to keep him alive long enough to get everyone else home.
Peder Octavian, Doktor söz konusu olunca,... tek göreviniz, diger herkesi kurtarana kadar onu hayatta tutmaktir.
What should concern you is that an Edward R. Lawson, your father, seems to be making himself at home in my home.
Ama seni ilgilendirmesi gereken şey ; Baban, Edward R. Lawson'ın benim olan buraları kendi eviymiş gibi kullanıyor olması.
And your father, is he home yet?
Baban eve döndü mü?
Your father is extremely worried about you and we'd like to get you home Miss Buggs.
Babanız sizin için çok endilşeli ve sizi eve getirmeye çalışıyoruz Bn Buggs.
Your son's father is out there, delivered from the safety of his home into this crucible.
Oğlunun babası orada ve güvenli evinden bu lanet ölüm tuzağına getirildi.
Also, you told your father I worked for the Home Office.
Bu iş böyle. Ayrıca, babana İçişleri Bakanlığı için çalıştığımı söylemişsin.
My job is just to get your father back home alive.
İşim, babanızı canlı geri getirmek.
What I can tell you is this... Once your father is safely home, the kidnappers will be brought to justice for the murder of Francesco Pirotta.
Size söyleyebileceğim şu babanız sağ salim evine döndüğünde, kaçıranlar Francesco Pirotta'yu öldürmekten adalete teslim edilecekler.
So, your father is coming home from his conference today.
Baban bugün konferanstan dönüyor.
My dad, is he your father too? - Let's go home.
Benim babam, senin de mi baban?