Is your Çeviri Türkçe
199,540 parallel translation
How is your eye?
Gözün nasıl oldu?
Testifying is your only option.
İfade vermek tek seçeneğin.
Is this your first time playing?
İlk kez mi oynuyorsun?
This is your chance at love and happiness.
Bu senin aşkı ve mutluluğu bulma şansın.
Is your team up to this?
- Ekibiniz buna hazır mı?
Now, given that this is your first offense,
Şimdi bu sizin ilk suçunuz,
Is this your mom's?
Bu annenin mi?
So, until we are dick up and flat broke, this is your life.
Yani, sıçıp batırıp, beş parasız kalana kadar, hayatın böyle.
but this is your work... for a year... at least.
Bir yıllığına. En az.
Is your ego so fragile that if someone disagrees with you, you have to demean them?
O da işin içine parmağını sokunca... Egon, birisi seninle aynı fikirde olmayınca onu incitecek kadar hassas mıdır?
Hey, Curly, I hope my'91 Le Honte is up to your standards?
Merhaba, kıvırcık, umarım 91 yılı Le Honte şarabı klasını sarsmaz.
This is not your property, Sally!
Bu sana ait değil Sally!
"Penny for your thoughts" is an expression.
"Kafandakileri bir bilsem" bu bir tabirdir.
Cabe, uh, don't you think carousing with the enemy is at cross purposes with your role as my campaign manager?
Cabe, sence de düşmanla alem yapman kampanya yöneticim olarak rolüne ters düşmüyor mu?
I'm sure your crew is fine.
Eminim arkadaşlarınız iyidir.
"You made your choice to abandon the treasure, " so you are entitled to no contingency fee. Sincerely, Joan Davis. "
Seçiminizi hazineyi bırakmaktan yana kullandınız dolayısıyla iş karşılığı ücret almamaya hak kazandınız.
You can tell the ocean your secrets, but the question is whether the ocean will tell you hers.
Sırlarını okyanusa söyleyebilirsin... ama asıl soru... okyanusun da sırlarını sana söyleyip söylemeyeceğidir.
This is one of your mother's spell books, that I've kept hidden from you.
Bu annenin senden sakladığım... büyü kitaplarından biri.
Do you really think killing Regina is gonna solve your problems?
Gerçekten de Regina'yı öldürmenin... sorunlarını çözeceğini düşünüyor musun?
Why is it headed towards your castle?
Neden senin şatona doğru gidiyor?
You can't experience the love your parents have for you or you for your children, when old habits and belief systems- - all the things your mind is telling you about who they are, who you are- - stand in the way.
Zihniniz, eski alışkanlıklarınızla ve inanç sistemlerinizle bütün o şeylerle aranıza girip de onların kim olduğunu, sizin kim olduğunuzu söylediğinde anne-babanızın size olan sevgisini ya da sizin evlatlarınıza olan sevginizi hissedemezsiniz.
Because even though you're in bed with a naked woman, I bet you there is some part of your brain that's just thinking about your super wheat, or whatever it is.
Çünkü her ne kadar çıplak bir kadınla yatakta olsan da beyninin bir kısmının hâlâ şu süper buğday mıdır nedir onu düşünmekle meşgul olduğuna eminim.
Is that your job?
- İşiniz bu mu yani?
You get along with your coworkers?
İş arkadaşlarınla aran iyi mi?
Where did you tell your coworkers you were going today?
İş arkadaşlarına bugün nereye gideceğini söyledin?
For your appointment Thursday at 2 : 00 PM, Dr. Tippens is not available.
Doktor Tippens, perşembe günü öğlen ikideki randevunuz için müsait değil.
Your life is a lie.
Hayatın yalan.
Your boss is miffed you lost the time machine?
Makineyi kaybettiniz diye patronunuzdan azar mı işittiniz?
Now, listen, this is a big chance for you to turn your whole life around.
Şimdi, dinle, bu tüm hayatını tersine... çevirmek için büyük bir şans.
- your mom is waiting for you.
- annen seni bekliyor.
Oh, God. What you cannot do is take the law into your...
Oh, tanrım.
Your mother's been opening my mail for 45 years, which is a federal offense.
Annen, 45 yıldır bana gelen mektupları açıyor, yani suç işliyor. "
If one of your clients is actually thinking about buying this minefield, that would be their second bad decision.
- Müşterilerinden biri bu mayın tarlasını almayı düşünüyorsa ikinci kötü kararları da bu olur.
Gourmet cooking is tough, though not as tough as your chicken.
Gurme aşçılık sert bir kayadır. - Senin tavuğun kadar sert değil ama.
Your dad's money is on the line.
İşin ucunda babanın parası var.
I mean, I come to you because your product is supposed to be pure, and instead, you give me this low-grade, ineffectual bullshit.
Sırf malın saf diye sana geliyorum ama sen bana düşük kaliteli, etkisiz, boktan bir şey veriyorsun.
I'll put it back. Your mom is way cooler than my mom.
Senin annen benimkinden çok daha havalı.
So you think your mom is a... is a drug dealer?
Yani, annenin uyuşturucu satıcısı olduğunu mu düşünüyorsun?
Yes, and this is intended to be an exploratory meeting to find out what your needs are and if we might be able to help you.
Evet, ve bu da ihtiyaçlarınızı belirlemek ve yardımcı olmak adına bir keşif toplantısı.
What, was... was this... and this is all part of your protocol?
Ne yani bu... bu bu da protokolün parçası mıydı?
Okay, well, Gilfoyle, I have reviewed the candidates, and it is very clear to me that our company cannot succeed without your unrivaled talents as a systems architect.
Pekala, Gilfoyle, adayları değerlendirdim ve şirketin, senin eşsiz sistem mühendisliği yeteneklerin olmadan başarılı olamayacağına ikna oldum.
Uh, is Bryce your assistant?
Bryce senin asistanın mı?
But it's probably nothing compared to the thousands upon thousands of gnarled male genitals that you get to see every day at your job.
Ama senin her gün iş olarak gördüğün binlerce eğri büğrü erkek penisiyle karşılaştırıldığında hiçbir şey diyebiliriz.
And this stuff is not good for your blood.
Ve kullandığı ürünler kanı için pek yararlı değil.
Ed Chen has been making moves behind your back with the other partners to try and force you out of Raviga.
Ed Chen seni Raviga'dan attırmak için diğer ortaklarla beraber arkandan iş çeviriyor.
Even though your disclosure just now had absolutely no actionable value, it did reveal tremendous loyalty, so... all is well now.
Bana verdiğin bilgi, işe yarar özelliklerde olmasa da, sadakatin hakkında yeterince bilgi verdi. O yüzden, aramız düzeldi artık.
The point is, if you don't draw the line in the sand when some guy pisses in your car, where do you, you know?
Mesele şu, eğer kendi çizginizi çekmezseniz, herifin biri gelir arabanıza işer.
I believe the answer to that question... is currently sitting in your unfinished waiting area.
Sanırım bu sorunun cevabı... sizin daha bitmemiş bekleme alanınızda oturuyor.
Now, I know all my embarrassing shit is on your phone and if you look at it, you will mock me endlessly and without mercy.
Bütün utanç verici şeylerim senin telefonunda, biliyorum. Baktığın zaman benimle acımasızca dalga geçeceksin.
You only make that face when your dick is on fire.
Bu yüz ifadesini sadece sikin yanıyorken yaparsın.
- Is that the secret on your phone?
Telefonundaki sır bu muydu?
is yours 46
is your mother home 24
is your mom home 26
is your father home 17
is your mom here 18
is your husband home 17
your 1839
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
is your mother home 24
is your mom home 26
is your father home 17
is your mom here 18
is your husband home 17
your 1839
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
yourself 387
your own 34
yours 1007
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your own 34
yours 1007
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your point being 45
your dad 423
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your point being 45
your dad 423
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your heart 112
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your heart 112
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78