Isn't it fun Çeviri Türkçe
341 parallel translation
It isn't fun, that sor t of life, i can tell you.
Aptallığımın bedelini ödedim.
Immorality may be fun... but it isn't fun enough to take the place of 100 % virtue and three square meals a day.
Terbiyesizlik eğlenceli olabilir ama % 100 erdem ve günde üç öğün yemeğin yerini alacak kadar eğlenceli değil.
But it isn't fun enough to take the place -
Ama % 100 erdem...
Immorality may be fun, but it isn't fun enough to take the place of 100 % virtue... and three square meals a day.
Terbiyesizlik eğlenceli olabilir ama % 100 erdem ve günde üç öğün yemeğin yerini alacak kadar eğlenceli değil.
Sleuthing isn't much fun after all, is it?
Dedektifçilik o kadar eğlenceli değil sonuçta, değil mi?
It's fun to see an innocent man die, isn't it?
Masum birinin öldüđünü görmek eđlenceli, deđil mi?
Look, Nick, I know it isn't gonna be fun, but remember this :
Bak Nick, hoş olmayacağını biliyorum ama şunu unutma :
Is it or isn't it fun to be under water and watch the fish swim?
Denizin altında, balıkların yüzüşünü izlemek zevkli mi, cevap ver.
Isn't it fun, Deborah? We're all pals.
Ne eğlenceli, değil mi Deborah?
Isn't it fun, Deborah, when the boys all agree? On Addie Ross and George Washington... nobody else.
Erkeklerin, sadece Addie Ross ve George Washington için hemfikir olabilmesi ne tuhaf değil mi Deborah?
I guess it's fun for a man, isn't it?
Sanırım erkekler için eğlenceli bir şey.
It's fun, isn't it, sir?
Eğlenceli değil mi? Sadece 200 Liret.
Childishness isn't all fun, is it?
Çocukluk hep eğlenceli olmuyor.
But it isn't all fun.
Sadece eğlenceden ibaret değil tabii.
Yes. Fun, isn't it?
Evet, çok eğlenceli.
It isn't much fun being on nights.
Akşamları çalışmak eğlenceli değil.
Isn't it fun playing a ghost?
Eğlenceli bir hayalet oyunu değil mi?
- It's fun, isn't it?
- Eğlenceli değil mi?
It isn't fun at all.
- Hiç de eğlenceli değil.
This is fun, isn't it?
Çok eğlenceli, değil mi?
This is fun, isn't it?
- Eğlenceli, değil mi?
This life is not only wicked and sinful. It isn't even any fun.
Bu hayatn günah doIu oImas bir yana, egIenceIi biIe degiI.
- Eavesdropping is fun, isn't it?
- Kulak misafiri olmak ne hoş, değil mi?
- It's fun, isn't it?
Keyifler yerinde galiba?
'Cause I'm way past doing it for fun Isn't it, Gorgeous?
Çünkü oldum olası o iş eğlenmek için yapılır değil mi şekerim?
It's... It's such fun being a night person, isn't it, Jackie?
Gece insanı olmak çok eğlenceli değil mi Jackie?
- So do I. It's fun, isn't it?
- Ben de öyle. Şehirde yaşamak eğlenceli değil mi?
- This is fun, isn't it?
Eğlenceli, değil mi? Roger!
Fun, isn't it?
Zevkli, değil mi?
- Yes, that is fun, isn't it?
- Evet, çok eğlenceli değil mi?
My life isn't fun any more, and it's because of you.
Hayatım artık eğlenceli değil ve bunun suçlusu sensin.
This is fun, isn't it?
Eğlenceli, değil mi?
It's fun, tragedy, isn't it?
Trajedi eğlenceli, değil mi?
All this killing, bloodshed, bloody good fun, sir, isn't it?
Bu katliam, kan dökme falan pek eğlenceli, değil mi komutanım?
In spite of the problems, it's fun isn't it?
Sorunlara rağmen yine de eğlenceli, değil mi?
- It's fun, isn't it?
- Bu eğlenceli değil mi?
[Switek] Lot of fun, isn't it?
- Bu çok eğlenceli, değil mi?
Isn't it fun?
Eğlenceli değil mi?
Isn't it fun?
Ne komik değil mi?
Showering's real fun, isn't it?
Duş yapmak gerçekten zevkli, değil mi?
I guess life in Saudi Arabia isn't all the fun and games it's cracked up to be.
Suudi Arabistanda'ki hayatın hiç de oyun ve eğlenceden ibaret olmadığını tahmin ediyorum.
And don't forget, he's coming with a sack filled with gift certificates for the Lakeside Mall, that's the Lakeside Mall, where shopping isn't just fun, it's news.
Ve unutmayın, bir çuval dolusu Lakeside'da geçen hediye çekleri var yanında. Lakeside'da alışveriş hem zevkli hem de haber dolu.
Fun, isn't it?
Eğlenceli, değil mi?
- Fun, isn't it?
- Eğlenceli, değil mi?
Oh, this is a fun room, isn't it?
Ne hoş bir oda, değil mi?
You know, this isn't as much fun as it used to be.
Biliyorsun, eskiden olduğu kadar eğlenceli bu.
It isn't boring, this is fun.
Bu sıkıcı değil, eğlenceli.
Isn't it fun? Fun?
Para konularında ona asla güvenmem.
Well, isn't breaking it part of the fun?
Asıl eğlenceli olan iradeyi kırma kısmı değil mi?
Rather fun, isn't it?
Eğlenceli değil mi?
There isn't enough damage, so it's no fun.
Kıvılcım yok. Yeterli hasara yol açmıyor... yani eğlenceli değil.
isn't it funny 28
isn't it 16586
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it awesome 28
isn't it beautiful 126
isn't it great 166
isn't it nice 46
isn't it 16586
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it awesome 28
isn't it beautiful 126
isn't it great 166
isn't it nice 46
isn't it awful 20
isn't it perfect 18
isn't it good 29
isn't it wonderful 110
isn't it just 19
isn't it strange 25
isn't it amazing 64
isn't it incredible 16
isn't it weird 18
isn't it exciting 35
isn't it perfect 18
isn't it good 29
isn't it wonderful 110
isn't it just 19
isn't it strange 25
isn't it amazing 64
isn't it incredible 16
isn't it weird 18
isn't it exciting 35
isn't it pretty 41
isn't it true 65
isn't it fantastic 20
isn't it always 17
isn't it cool 26
isn't it so 24
funny 1968
funeral 54
fund 31
funk 50
isn't it true 65
isn't it fantastic 20
isn't it always 17
isn't it cool 26
isn't it so 24
funny 1968
funeral 54
fund 31
funk 50
funky 44
fung 21
funny girl 23
fungus 39
fun fact 65
funerals 24
funny enough 21
funny you should ask 57
fun's over 44
funny man 41
fung 21
funny girl 23
fungus 39
fun fact 65
funerals 24
funny enough 21
funny you should ask 57
fun's over 44
funny man 41